"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 07/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İkinci şart ise, borçlu olmadığı bir paranın cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmasıdır.İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır.Davacı tarafın ilk istinaf sebebi; Dava dilekçesi ve yargılama aşamalarında taleplerinin istirdat davası olduğu yönünde hiçbir şekilde beyanları veya yerel mahkemece iddia edilen şekilde bir nitelendirme yapılması yönünde bir talepleri olmadığı halde, talebin istirdat davası olduğuna ilişkin mahkeme kanaatinin gerekçelerinin, gerekçeli kararında belirtmediğine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince hakim tarafların talep sonucu ile bağlıdır, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, tarafların talep sonucu ile bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır. HMK 33.maddesi uyarınca hakim Türk Hukukunu re'sen uygular....
Esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı yönündeki beyanı) ilk derece mahkemesince süresinde istirdat davası açılmadığı gerekçesiyle 05.02.2024 tarihinde davanın reddine karar verildiği görülmüştür.Hal böyle olunca davacı vekilinin beyanı alınarak istirdat davası açıldığı takdirde ilgili dosya mahkemesinden celp edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken istirdat davası açılıp açılmadığı araştırılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere : 1)-.......
Sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı iddiası ile ödenen 50.000,00 TL'nin istirdat olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talep edilmiştir. Cevap dilekçesinde özetle; istirdat hükümlerine dayalı olarak davacının talepte bulunamayacağı, zira icra dosyasında taraf olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri anlamında da husumetin dosya borçlusuna yöneltilmesi gerektiği savunması ile davanın reddi talep edilmiştir. Gerçekten de Bursa İcra 10. İcra Dairesinin 2021/... Esas sayılı dosyasına bakıldığında davacının söz konusu takip dosyasında borçlu olmadığı ve taraf sıfatının bulunmadığı görülmektedir. Bu bağlamda istirdat davasının sadece takip borçlusu tarafından açılabileceği dikkate alındığında davacının istirdat hükümlerine göre ödediği bedeli almasına hukuken olanak yoktur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2094 Esas ve 2021/690 Karar sayılı ilamında aynen, "Dava, istirdat davasıdır....
ya karşı istirdat davası açması için 2 haftalık süre verildiği, sürenin dolduğu ancak davacı vekili tarafından istirdat davası açıldığına ilişkin beyanda bulunmadığı, UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde de davacı tarafından dava dışı ... aleyhine başlatılan istirdat davası bulunmadığı, bu nedenle 14727 seri numaralı çek üzerindeki ödeme yasağı kararının kaldırıldığı görüldü. Dava dışı ...'nın 24/11/2021 tarihli dilekçesi ile davaya konu ... Bankası T.A.O. ... Mahallesi Şubesi'ne ait ... seri numaralı 100.000,00-TL bedelli, 03/11/2021 keşide tarihli olan çekin elinde olduğunun beyan edildiği, bunun üzerine mahkememizin 26/11/2021 tarihli ara kararı ile davacı vekiline işbu çeki elinde bulunduran dava dışı ...'ya karşı istirdat davası açması için 2 haftalık süre verildiği, süresinde istidat davası açılmadığından 14212 seri numaralı çek üzerindeki ödeme yasağının kaldırıldığı görüldü. Türkiye ... T.A.O.'...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından mahkememizde açılan zayi nedeniyle iptal davasına konu çeklerin ibraz edilmiş olması ve çek hamillerine karşı da istirdat davası açıldığı dikkate alınarak konusu kalmayan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ödeme yasağının kaldırılması talebinin ise TTK 763.maddesinin mefhumu muhalifinden (Yargıtay 11 HD 2016/9910 E., 2018/2361 K. sayılı ilamı) istirdat davasına bakan mahkemelerce değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş, netice itibari ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
A.Ş tarafından icra takibine konu edildiğinin öğrenildiğini, zayi edilen çekin ortaya çıktığını, çek ile ilgili olarak istirdat davası açılacağını, başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına ve çek hesap sahibinin çek bedelini ödemesi için tevdi mahalli tayin edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce davaya konu çekin icra takibine konulduğu anlaşılmakla takibin durdurulması ve tevdi mahalli tayini talebinin reddine, davacı vekiline davaya konu çek bakımından istirdat davası açılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekiline çeki ibraz eden ....... A.Ş'ye karşı istirdat davası açılması için verilen kesin süre içerisinde istirdat davası açılmamış veya mahkememize istirdat davası açıldığına dair yazılı bir beyanda bulunulmamıştır. Tüm dosya kapsamı ve yapılan yargılama neticesinde zayi nedeniyle iptali talep edilen çekin İstanbul ...... İcra Müdürlüğünün ...... esas sayılı dosyasıyla alacaklı .........
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/694 Esas KARAR NO: 2023/735 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 12/10/2023 KARAR TARİHİ: 31/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde , davacı müvekkilinin, 25/09/2023 ibraz tarihli ---------- Bankası tarafından düzenlenerek, -------- şirketi tarafından keşide edilen, 06/06/2022 basım tarihli çekin zilyedi olduğunu, ancak söz konusu çek iradesi dışında elinden çıktığını, durumun fark edilmesi üzerine, --------- Esas sayılı dosyasında çek iptal davası açıldığını ve tedbiren çeke ilişkin ödeme yasağı konulduğunu, akabinde söz konusu çeki elinde bulunduran davalı müvekkil hakkında"--------- D.İş sayılı dosyasıyla" ihtiyati haciz kararı alarak, müvekkilin tüm hesaplarına haciz uygulandığını, bu haliyle çeki elinde bulunduran davalının belirgin hale gelmesi sebebiyle 25/09/2023 İbraz tarihli,...
Esas sayılı dosyasında istirdat davası açıldığı, çek iptali davasında verilen tedbirlerin istirdat davası açıldıktan sonra, karar kesinleşinceye kadar devam edeceği, davacı tarafından, ödeme yasağına yönelik verilen tedbirin, sonradan açılan istirdat davasında verilecek kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, ödeme yasağına yönelik tedbirin, zayi nedeniyle çek iptali davasının konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, kararın kesinleşmesinden sonra ise tedbir talebinin sonradan açılmış olan istirdat davası kapsamında talep edilebileceği, bu nedenle mahkemece, ödeme yasağına ilişkin ihtiyati tedbir kararının, kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....
İstirdat davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde “Menfi tespit ve İstirdat Davaları” adı altında düzenlenmiş olup, hukuki dayanağını İcra ve İflas Kanunu’ndan almaktadır. İstirdat davası iki şekilde doğabilir: Birincisi, derdest bir menfî tespit davası sırasında, icra takibine konu alacak borçlu tarafından ödenirse, menfî tespit davasına bakan mahkeme artık yargılamaya istirdat davası olarak devam eder. Bir başka anlatımla menfî tespit davası, icra takibine konu alacağın ödenmesi ile istirdat davasına dönüşür. İkincisi ise borçlu icra takibine itiraz etmemiş ve menfî tespit davası açmadan icra takibine konu alacağı ödemiş ise istirdat davası açabilir. İstirdat davası hukuki niteliği itibariyle eda davasıdır. Maddi hukuk bakımından borçluya korunma sağlar. İstirdat davası şartları, icra hukukuna dayanmaktadır....