Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; ara karar gereğince dava konusu çekler üzerine ödeme yasağı konulduğu, davacı vekiline istirdat davası açması için süre verildiği ve ... 2 Asliye Ticaret Mahkemesinde 2015/591 Esas sayısı ile menfi tespit ve istirdat davası açıldığı, 6102 sayılı kanunun 759. maddesine göre çeklerin zayi olmadığı, ... nezdinde bulunduğu ve davacı vekili tarafından ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit ve istirdat davası açıldığından sübut bulmayan davanın reddine, çekler üzerindeki ödeme yasağının devamına karar verilmiştir. Kararı asli müdahil vekili temyiz etmiştir....

    Davalı vekili, davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiğini, icra takibine ilişkin borç üçüncü şahıs tarafından ödenmiş olsa dahi davacı sıfatının borçluya ait olduğunu, borcu ödediğini iddia eden üçüncü kişinin alacaklıya karşı istirdat davası açma hakkının bulunmadığını, icra dosyasında ödemenin dava dışı ... Maddeler San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti tarafından yapıldığını belirterek, bu nedenle davanın öncelikle husumet, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının 10.09.2014 tarihinde dava dışı ... Maddeleri San ve Dış. Tic. Ltd. Şti 'nin ......

      Somut olayda, davanın yasal dayanağı olarak her ne kadar 6183 sayılı Yasa'ya koşut olarak 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü şeklinde düzenleme getirilmemiş ise de Anayasa'nın 141. maddesindeki, "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir" hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminin istirdat istemine dönüştüğü ortadır. Bu doğrultuda dava konusu borcun yargılama esnasında ödenmiş olması nedeniyle istirdat istemine dönüşen davada, davacının istirdat istemi hakkında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        Mahkememizin 16/07/2021 tarihli ara kararı ile davaya konu çekin hamilinin bulunmuş olması nedeniyle davacı vekiline istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, çeki elinde bulunduranın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin bu aşamada reddine karar verilmiştir, davacı vekilinin verilen süre içerisinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/... E. Sayılı dosyası ile istirdat davası açtığı anlaşılmıştır. Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 11....

          Her ne kadar davacılar vekilince dava açılmış ise de; TTK ' nun 5/A maddesi uyarınca " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, davacı tarafça arabulucuğa başvurulmadan iş bu davanın açıldığı, dava esasen istirdat davası olup, istirdat davalarının aynı zamanda menfi tespit talebini de içinde barındırdığı, davacının açtığı dava salt menfi tespit davası olsa idi davacı vekilininde belirttiği üzere yerleşik Yargıtay içtihatları gereği arabuluculuğa başvuru zorunluluğu bulunmayacaktı. Ancak somut olayımızdaki talep; konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin istirdat davasıdır. Yani davacı davalıya borçlu olmadığını, bu nedenle ödemiş olduğu paranın kendisine ödenmesini talep etmiştir....

            Somut olayda istirdat davası bir miktar paranın ödenmesi talebi olarak arabuluculuk dava şartına tabi olup, istirdat davası yönünden dosya tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiş ve arabuluculuk yoluna başvurulmadığı anlaşıldığından istirdat davası yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstirdat davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine, 2-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00....

              Her ne kadar davacı vekili duruşma sırasında kaybolduğundan bahisle iptalini talep ettiği çeklerin bankaya ibrazı nedeniyle oluşan durum karşısında istirdat davası açılmayacağı yönünde imzasız beyanda bulunmuş ise de istinaf dilekçesi içeriğine göre de istirdat davası açılmadığı sabit olup, mevcut dosya kapsamına göre zayilik nedeniyle kararın kaldırılarak çeklerin iptali yönünde karar verilmesi talep edildiğine göre, çeklerin kayıp olmadığı dava dışı 3.kişiler tarafından muhatap bankaya ibraz edildiği, davacı tarafından da istirdat davası açılmaksızın kararın kaldırılması istendiğinden bu aşamadan sonra çeki elinde bulunduran tarafın ortaya çıkmasına göre zayi nedeniyle çekin iptali davasına devam edilmesine imkan bulunmamaktadır. Davacının ileri sürdüğü istinaf sebepleri daha çok çeki elinde bulunduran tarafın ortaya çıkmaması ya da açılacak istirdat davasında incelenmesi mümkün olan hususlardan olup, davacı tarafın istinaf itirazlarının reddi gerekmektedir....

                TC nolu ... tarafından ibraz edildiği belirtilmiş olup, mahkememizin 25/10/2022, 24/01/2023 VE 11/07/2023 tarihli oturumlarında davacı vekiline istirdat davası açması için kesin süre verilmiş, kesin süre içinde ibraz edene karşı istirdat davası açılmadığı takdirde davanın reddine karar verileceğinin ve ödeme yasağının kaldırılmasına karar verileceği hususları ihtar edilmiştir....

                  İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18/12/2018 tarihli 2017/3-1526 E. 2018/1948 K. Sayılı kararı) Öte yandan, istirdat davasının hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının re’sen gözetilmesi gerekir....

                    Bank'a yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazı ile davaya konu edilen çeklerden ...,... ve ... seri no.lu çeklerin takas sistemi kapsamında ibraz edildiğinin belirtilmesi üzerine Mahkememizce davacı vekilinin istirdat davası açmak üzere süre verildiği ve davacı vekili tarafından gerek belirtilen çekler yönünde gerekse ... seri no.lu çek yönünden yani davaya konu edilen tüm çekler yönünden İzmir ... ATM'nin ... E. Sayılı dosyası üzerinden istirdat davası açıldığı anlaşılmakla her ne kadar mahkememizce ... seri nolu çek yönünden davacı yana istirdat için süre verilmesine dair koşullar oluşmuş ve fakat süre verilmemiş ise de bu duruma yönelik eksiklik davacı vekilince giderildiği görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu