Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). (Emsal Yargıtay 4. HD nin 24.10.2018 gün ve 2016/9599 E - 2018/6494 K. Sayılı ilamı) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi'nin ..., ....... sayılı kararına göre; "Anılan madde içeriğinden ve Yargıtay uygulamalarından, maddi tazminat talebi yönünden kusursuz sorumluluk bulunduğu anlaşılmaktadır. Manevi tazminat yönünden ise kusur sorumluluğu söz konusudur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 02.07.2009 Nosu : 398-427 Taraflar arasındaki istirdat-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından dava dışı ... Gıda Ltd.Şti.’ye verilen hatır çekinin keşide tarihi değiştirilmiş bir şekilde davalı bankaya ibraz edildiğini, davalı bankanın çekin tahsili için icra takibine giriştiğini, müvekkilinin takip konusu borcu ödemek zorunda kaldığını belirterek ödenen bu miktarın istirdadını ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili ayrıntısı cevap dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davacının ihbarı üzerine davalının tazminat ödeme teklifinin kabul edilmediğini, kusur ve iş göremezlik durumu ile sosyal güvenlik kurumu ödemesinin olup olmadığının tespitinin ve tazminat hesabının kayıtlı aktüer tarafından yapılmasının gerektiğini, sigortalılarının kusurunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını, bakıcı gideri taleplerinin teminat dışında kalacağını, faizin yasal faiz olmasını gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazasında yaralanma nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat ödenmesi talebine yöneliktir....
Kişilik haklarının korunması için açılabilecek davalardan manevi tazminat davası genel olarak kabul edilen görüşe göre kişiliğe yönelik saldırı sebebiyle uğranılan manevi zararın, saldırı sebebiyle duyulan acı, elem ve ızdırabın tatmin edilerek giderilmesi amacıyla kişiye tanınan davadır. Manevi tazminat konusu mevzuatımızda, kişilik hakkı ihlallerinde istenebileceğini belirten MK m. 25 ve manevi tazminat davasının koşullarını belirleyen genel hüküm niteliğindeki BK m. 49 (6098 sayılı TBK m. 58) haricinde, bazı özel hükümlerde de geçmektedir....
Karara karşı davalı vekili; eksik incelemeyle kurulan hükmün hukuken izahı ve kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının manevi tazminat mahiyetini ve sınırını aşar nitelikte, hakkaniyete aykırı bir miktar olduğunu, ispat edilmeyen maddi tazminat talebi ve kanuni şartları taşımayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, icra takibi nedeniyle haksız haciz ve muhafaza sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından manevi tazminat miktarının tam kabul edilmesi gerektiği, davalı vekili tarafından eksik incelemeyle karar verildiği, maddi tazminatın reddedilmesi gerektiği, manevi tazminatın yüksek olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir....
DAVANIN KONUSU : Tazminat KARAR TARİHİ : 07/05/2024 KARARIN YAZ. TARİH :07/05/2024 Taraflar arasındaki davada mahkemece verilen hüküm aleyhine istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyası ile başlatılan haksız takipte müvekkilinin malvarlığına alacak miktarını da aşacak şekilde haciz konulduğunu, davalının kötüniyetli bu tutum ve davranışının alacağı tahsil etme amacını aşarak müvekkilini ekonomik ve manevi olarak zarara uğrattığını belirterek, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, manevi tazminat ve istirdat davasının reddine, davaya konu yapılan tüketimde davacının 404,30TL’sinden sorumlu, aynı tüketim tutanağının 972,23TL’sinden borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine dairemizin 15.11.2009 tarihli ilamı ile kararın onanmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacıya ait meskende bulunan sayacın davacının talebi üzerine 22.11.2006 tarihinde davalı kurum görevlilerince değiştirildiği, sökülen sayacın davalıya ait Sayaç Ayar Servisine gönderilerek sayacın incelenmesi sonucu düzenlenen 29.11.2006 tarihli sayaç ayar raporuna istinaden davalı tarafça 23.12.2006 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenip davacıya kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
kabul edilemeyeceğini, yapılan ödeme, borç ödemesi olup haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini belirterek öncelikle istirdat niteliğindeki maddi tazminat isteminin hak düşürücü sürede açılmadığından süre yönünden reddine, manevi tazminat isteminin de, TBK 72. maddesi uyarında 2 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığından süre yönünden reddine, haksız davanın usulden ve esastan reddine, arabuluculuk ücreti, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, haksız takip ve hacizler nedenine dayalı ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, takibe konu abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığı, takip sırasında davacının taşınmaz ve araçlarına haciz şerhi işlendiği, yakalama emri düzenlendiği ve maaş haczi işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. İstirdat talebinin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının kesinleşen takip nedeniyle menfi tespit veya memur muamelesini şikayet yoluyla haczin haksızlığını ileri sürme yolu varken davalı şirket ile telefon görüşmesiyle yetinmesi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez....
tarafından çalındığını beyan ederek davalıya bonolardan dolayı borçlu olunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece bu dava HUMK.nun 45.maddesi gereğince 2005/55 sayılı dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davacı ... vekili asıl ve birleştirilen davalara konu çeklerden dolayı 08.01.2007 tarihli dilekçesiyle istirdat talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı ...’nın bonoları şahsi alacağı karşılığında ve davacıyla anlaşması doğrultusunda davacıdan aldığını ispatlayamadığı, diğer davalının ise iyiniyetli hamil olduğu gerekçesiyle A) 2005/55 sayılı asıl dava yönünden: 1) Davalı ... hakkındaki dava ve tazminat talebinin reddine, 2) Davalı ......