Öte yandan, davacı taraf birleşen davada manevi tazminat talebinde bulunmuş olup, birleşen dosyada dava konusu icra takiplerinin ve haciz işleminin haksız olduğu açıktır. Bu haliyle davalının eylemi, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, manevi tazminat şartları oluşmuştur. Dolayısıyla mahkemece, birleşen davada davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır....
tazminat talebinin yerinde olduğu, takibe konu çek miktarlarından fazla olarak ödenen miktarı talebinin yerinde olduğu, davacı hakkında icra dosyalarında haciz işleminin uygulanmış olması ile ticari itibarının zedelendiği de değerlendirilerek manevi tazminat şartlarının oluştuğu değerlendirilerek maddi tazminat talebinin tam kabulü, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu....
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de somut olayda davacının kişilik haklarını ihlal edecek şekilde elem verici herhangi bir işlem bulunmadığından manevi tazminatın yasal koşulları oluşmamıştır....
Mahkemece, asıl davada davalı ...... aleyhine açılan manevi tazminat davası ile davalı..... aleyhine açılan menfi tespit davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydına, asıl ve birleşen davada davalı ... ..... aleyhine açılan manevi tazminat, istirdat ve merkez bankası ile findeks internet ortamında icra takip borçlusu sıfatının kaldırılması davalarının göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen dava davacısından alınmasına, 22/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......
Davacıların manevi tazminat davası yönünden ise davacıların murisi ile davalı ----arasında geçen davaların hukuki ihtilaftan kaynaklandığı, davalı ---- ve tasfiye memurlarının davacının kişilik haklarını ihlal etme gibi bir amaçlarının bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılamaması, ------ taraflar arasındaki davaların davacıların murislerinin kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte olmadığı, bu nedenle manevi tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine ermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dava; Haksız haciz sebebiyle maddi, manevi tazminat ve istirdat istemine ilişkindir. 29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41. maddesi ile değişik HMK'nın 341/2 madde hükmü gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 5.390,00 TL'ye çıkartılmıştır. Bu durumda, davacının istinaf talebine konu reddedilen miktar 5.000,00 TL olup, miktar itibariyle kesin karar olduğundan, verilen karara karşı yasa yolu kapalı bulunmaktadır. Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede; Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'...
Davacı, davalı şirket tarafından aleyhinde açılan istirdat davası sonucu verilen kararın kesinleşmeden ihtiyati haciz alınarak icraya konulduğunu, istirdat kararlarının İİK 72/5 maddesi uyarınca kesinleşmeden icraya konulamayacağını, bu nedenle karara itiraz ettiğini ve ihtiyati haczin kaldırıldığını ancak bu arada menkul ve gayrimenkullerine haciz konulduğunu bundan dolayı maddi ve manevi zarara uğradığını, davalı şirket ile birlikte ihtiyati haciz kararını veren hakimin kanunun açık hükmüne karşılık böyle bir karar vermiş bulunması nedeni ile doğan zarardan sorumlu tutulması gerektiğini bildirerek ihtiyati haciz kararını alan şirket ile birlikte ... aleyhinde maddi ve manevi tazminat ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar usul ve esas yönlerden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Mahkemece davacının menfi tesbit isteminin kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, 1.000.000.000.TL ödemenin 6.3.2002 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, yasal koşulları bulunmayan manevi tazminat istemi ile davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle somut olayın özelliğine göre manevi tazminat koşullarının oluşmamasına ve davalının takibinde kötüniyetli olduğunun kanıtlanamamış olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla ödenen peşin harcın istek halinde iadesine, 9.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un uyuşmazlığın tarafı olmayıp davalı ... şirketinin davacı aleyhine giriştiği icra takibinde alacaklı vekili sıfatı ile hareket ettiği, tüm davalılar için ise manevi tazminat istem koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle, davalı ... hakkındaki menfi tespit ve istirdat davasının pasif husumet yönünden, manevi tazminat davasının ise esastan reddine, davalı ...hakkında menfi tespit – istirdat ve manevi tazminat istemli olarak açılan davanın esastan reddine, davalı ... Ltd....
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.079,42 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'...