gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
ne karşı ileri sürebileceği tüm def'ileri faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceği, davalılardan ... hakkında da dava açılmış ise de bu kişinin uyuşmazlığın tarafı olmayıp icra takibinde alacaklı vekili sıfatıyla hareket ettiği manevi tazminat davasının ise tüm davalılar bakımından koşularının oluşmadığı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki menfi tespit ve istirdat davasının pasif husumet yönünden, manevi tazminat davasının ise esastan reddine davalı ... AŞ hakkında açılan davanın esastan reddine, davalı ... Ltd.Şti ve diğer davalı ... hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüyle takibe konu üç adet çekten dolayı davacının bu davalılara borçlu olmadığının tespitine ve bu çekler nedeniyle davacının yapmış olduğu 33.390 TL ödeme tutarının ödeme tarihi olan 12.01.2009'dan itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte adı geçen davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalılar ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle yapılan kesintilerin istirdadı ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istirdat davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, manevi tazminat davasının reddine dair verilen 07/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Gerekçeli karar başlığına dava tarihi olarak 07/05/2012 yazılması gerekirken 31/10/2018 yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Hal böyle olunca, maddi tazminat koşullarının davacı şirket yönünden gerçekleşmediği değerlendirilmiş, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ...'un ise, davacı şirketle ilgisinin bulunmadığı ve açılan her iki davada kendisine takip alacaklısı olması hasebiyle husumet tevcih edildiği anlaşılmış, onun tarafından açılan davanın aktif dava ehliyeti sebebiyle reddine karar verilmiştir. Bu sebeplerle, maddi tazminat yönünden davanın her iki davacı bakımından reddine karar verilmiş, davacıların ihtiyari dava arkadaşı oldukları gözetilerek davalı yararına her bir davacı yönünden ayrı vekalet ücretine hükmedilmiştir. 6098 S. TBK'nun "kişilik hakkının zedelenmesi" başlıklı 58. maddesine göre; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1014 Esas sayılı dava dosyalarının neticesine göre eldeki davanın açıldığı gözetildiğinde alacağın zamanaşımına uğramadığı, dava istirdat davası olmayıp haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davası olduğundan maddi tazminat istemi yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına engel bulunmadığı gibi manevi tazminat isteminin tefrikinin de gerekmediği, aksine maddi ve manevi tazminat istemlerinin birlikte görülmesinin uygun olduğu kanaatine varıldığından davalının bu yönlere ilişkin istinaf nedenlerinin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat ve Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat ve tazminat davasına dair tavzih talebinin reddine ilişkin karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle ödenen paranın istirdadı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 2.136 TL'nin davalıdan tahsiline,manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş. Davalı vekili hükmün tavzihine ilişkin talebin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 2.136 TL'nin davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi üzerine üzerine hüküm taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir....
Ç.. aleyhine 26/07/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit, istirdat ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
nin menfi tespit ve istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile, davalının % 50 kusurlu olduğu benimsenerek, kusuruna isabet eden 175.684,44 Euro davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile vaki ödeme nedeniyle 175.684,44 Euro'nun 15.12.2006 ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya ödenmesine, menfi tespit ve istirdat istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, davacılar Niyazi ve ... yönünden istirdat istemine ilişkin davanın zimmete geçirilen paranın şirkete ait olması nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine maddi tazminat istemine ilişkin zarar olgusu kanıtlanamadığından, manevi tazminat isteminin ise, banka işleminin davacıların kişilik haklarını rencide edecek nitelikte olmadığı, manevi tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığı nazara alınarak davacıların tümü yönünden kanıtlanamayan maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, kararın...
Dosya kapsamından davanın 425 TL istirdat ve 4.000 TL manevi tazminat değer gösterilerek açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihinde asıl alacak miktarının Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından davanın 448 TL istirdat ve 4.000 TL manevi tazminat değer gösterilerek açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava tarihinde asıl alacak miktarının Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırı olan 7.080,00 TL’den az olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....