Bu kapsamda şikayet dilekçesinin incelenmesinde, alacaklı tarafça, üçüncü kişi adına istihkak iddiasında bulunanların üçüncü kişi şirketin yetkili temsilcileri olmamaları ve üçüncü kişi şirket tarafından da İİK'nın 96/3 maddesi gereğince yedi günlük sürede istihkak iddiasında bulunulmaması sebebiyle geçerli bir istihkak iddiası yok iken, bu hususa dikkat edilmeden ve bu yönde araştırma yapılmadan, Mersin 8. İcra Dairesi'nin 2019/10364 E sayılı dosyasından, haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına ve alacaklıya istihkak davası açmak üzere yedi günlük süre verilmesine dair karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek, bu memur işlemine karşı şikayette bulunulduğu, mahcuzların borçluya ait olduğundan ve üçüncü kişi ile ilgisinin bulunmadığından bahisle istihkak iddiasının yerinde olmadığı ve reddinin gerektiği yönünde bir iddianın ve talebin de bulunmadığı görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, Finansbank A.Ş tarafından T2 hakkında icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulduğu, 17.08.2020 tarihinde tekrar istihkak iddiasının dilekçe ile sunulduğu, buna rağmen icra müdürlüğü tarafından sadece diğer üçüncü kişi olan Gökmen Ünlü adına işlem yapıldığı, istihkak iddiası hakkında işlem yapılmadığı gibi İİK 99 a göre süre verilmesi gerektiği halde İİK 97....
Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İİK'nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından üçüncü kişi lehine veya üçüncü kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran üçüncü kişiler, diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. Eğer istihkak iddiasına konu mal, borçlunun ya da üçüncü kişinin gıyabında (yokluğunda) haczedilmiş, yani haciz sırasında bunlar hazır bulunmamış ise, malın haczedildiğini öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmak zorundadırlar; aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler. Şu halde bu ihtimalde, istihkak iddiasında bulunma süresi haczin yapıldığı tarihten itibaren değil,haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacaktır....
Mahkemece davalı alacaklı tarafından açılan istihkak iddiasının reddi davasında verilen davanın reddi kararının alacaklı tarafından temyiz edilmediği, alacaklının temyizden feragat ettiği, bu nedenle de davacı 3. kişinin istihkak iddiasını zımnen kabul etmiş sayılacağı, davanın konusuz kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de davalı alacaklı vekilince haciz sırasında istihkak iddiasına itiraz edildiği, davaya cevap dilekçesinde de istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldığından derdestlik nedeniyle reddedilen davanın alacaklı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle istihkak iddiasının zımnen kabul edildiğinden söz edilemez. Bu durumda mahkemece yargılamaya devam edilerek tarafların delilleri toplanıp varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Haciz sırasında 3. kişinin hazır bulunup bulunmadığı haciz zaptına yazılmadığı gibi, zabıtta istihkak iddiası ile ilgili bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu nedenle haczin 3.kişinin yokluğunda yapıldığının kabulü gerekir. Davacı, istihkak iddiası ile ilgili temyize konu eldeki davadan önce, haczedilen malın satışının tedbir yoluyla durdurulması istemli Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/175 Değişik iş sayılı davasını 20.10.2005 tarihinde açmıştır. Dolayısıyla anılan malın kendi elinde iken haczedildiğini en geç bu tarihte öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu tarihten başlayarak 7 gün içerisinde üçüncü kişinin ya istihkak iddiasında bulunması ya da aynı süre içerisinde ait olduğu mahkemede istihkak davası açması zorunludur. Belirtilen sürede istihkak iddiasında bulunmayan üçüncü kişi aynı takipte bir daha böyle bir iddiada bulunamaz....
İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 24.10.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında yetkili olduğunu beyan ederek 3. kişi şirket yararına istihkak iddiasında bulunan ...'un üçüncü kişi şirketin ortağı yada yetkili temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....
İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, 13.07.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu haciz esnasında önce dava dışı .......
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1-Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 17.02.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında yetkili olduğunu beyan ederek 3. kişi ... yararına istihkak iddiasında bulunan Adem Budak'ın gerçek kişi olan üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, yine borçlu şirketin ortağı yada yetkili temsilcisi de olmadığı sabittir....
Somut olayda, dava konusu 06.07.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında, 3. kişi yararına.... istihkak iddiasında bulunmuştur. Anılan şahsın, 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili ya da borçlu temsilcisi olmadığı sabittir. Davalı 3. kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, Mahkemece alacaklı tarafından açılan istihkak davasının, süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Mahkemece, davacının istihkak iddiası icra müdürlüğünce 30.07.2009 tarihinde red edilmiş olmasına rağmen memur muamelesinin iptali isteminin 7 gün içerisinde yapılaması gerekirken davacının bu süreden sonra dava açtığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin ,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 24.04.2008 tarihinde işlenmiş, araç fiilen haczedilmemiştir. Davacı 3.kişi 30.07.2009 tarihinde haczi yeni öğrendiğini belirterek icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. Dosyada bu iddiasının aksine kanıt olmadığı gibi dava açma süresinin geçtiği alacaklı tarafından kanıtlanmış da değildir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesi hükmü gereği istihkak iddiasının süresinde yapıldığının kabulü gerekir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....