Ltd.Şti'nin nezdinde hak ve alacağı bulunması halinde üzerine haciz konulmasına yönelik haciz yazısı gönderildiğini, borçlunun müvekkili bankaya da borcu olduğu ve rehin takas mahsup hakkına istinaden ilgili tutarların alacağa mahsup edilerek bakiyesinin ise alacaklıya ödeneceği gerekçesi ile hacze itiraz edildiğini, davalı tarafından gönderilen 1.ve 2.haciz ihbarnamelerine de aynı şekilde itiraz edildiğini, İcra Müdürlüğü'ne yaptıkları itirazın istihkak iddiası olarak değerlendirilerek reddedildiğini ve istihkak davası açılması hususunda kendilerine verilen süre içerisinde istihkak davasını açamadıklarından bahisle takibin devamına karar verildiğini, icra tehdidi altında bulunduklarını belirterek müvekkil bankanın davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Her ne kadar 12.12.2014 tarihli haciz tutanağında, üçüncü kişinin 04.07.2014 tarihli hacizdeki istihkak iddiasından vazgeçtiği yazılı ise de, tutanakta üçüncü kişinin imzası bulunmadığı gibi, üçüncü kişi açtığı iş bu dava ile de istihkak iddiasında ısrar etmektedir. O halde Mahkemece, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istihkak iddiası ile ilgili deliller toplanmadan, davanın esasına ilişkin hiçbir değerlendirme ve gerekçe belirtilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Her ne kadar 12.12.2014 tarihli haciz tutanağında, üçüncü kişinin 04.07.2014 tarihli hacizdeki istihkak iddiasından vazgeçtiği yazılı ise de, tutanakta üçüncü kişinin imzası bulunmadığı gibi, üçüncü kişi açtığı iş bu dava ile de istihkak iddiasında ısrar etmektedir. O halde Mahkemece, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istihkak iddiası ile ilgili deliller toplanmadan, davanın esasına ilişkin hiçbir değerlendirme ve gerekçe belirtilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
istihkak iddiası hususunda dosyanın İcra Mahkemesi'ne gönderilmesine yer olmadığına, 3. kişinin ilgili mahkemede istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık 3. kişinin İIK. 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı, istihkak davasına ilişkindir.Kural olarak, istihkak davasında borçlunun davalı olarak gösterilmesi için 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerekir. Borçlunun İIK. 96/1. maddesi uyarınca davacı 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunması veya haciz sırasında hazır bulunmasına karşın 3. kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmaması ya da İIK.'nun 96/2 maddesi gereğince yokluğunda yapılan 3. kişinin ihtihkak iddiası kendisine bildirilmesine rağmen verilen 3 günlük süre içinde itiraz etmemesi durumunda istihkak davasında davalı gösterilmesine gerek yoktur. Çünkü bu durumda borçlu istihkak iddiasını kabul etmiş sayılır....
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 22.8.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Batuhan Özdoğru'nun üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
Mahkemece, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin şirketi temsile yetkili olmadığı gibi, davalı üçüncü kişinin hacizden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı, ayrıca haciz tarihinden itibaren alacaklı tarafından da davanın süresinde açılmadığı gerekçeleri ile, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....
Mahkemece, yasal süre içinde istihkak davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı 3. kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, Mahkemece her ne kadar geçerli istihkak iddiası bulunmadığı kabul edilmiş ise de davanın usulden reddi yerine esastan reddine karar verilmiştir....
Haczedilen alacağın 3. kişiye ait olduğu hususu ise İİK.nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak iddiası niteliğinde olup ancak 3. kişi tarafından ileri sürülebilir. Borçlunun ise istihkak iddiasında bulunması mümkün değildir. Hacze konu menkullerin 3. kişiye ait olduğu iddia ediliyorsa 3. kişinin istihkak iddiasında bulunabileceği tabiidir. Somut olayda, davaya konu haciz sırasında davalı üçüncü kişi T3 A.Ş, dava dışı Yıldızlı Güven Sağlık Hizmetleri A.Ş yararına istihkak iddiasında bulunmuştur. Borçlular adına ileri sürdüğü bir istihkak iddiası mevcut değildir. Bu nedenle davalı borçlu T6 AŞ. yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi gerekirken hukuki yarar yokluğundan reddi isabetsizdir. Diğer taraftan İİK'nin 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasının mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanılarak ileri sürülmesi gerekir....