Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/347 KARAR NO : 2021/490 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇERKEZKÖY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2017 NUMARASI : 2016/366 ESAS, 2017/88 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....

İİK'nun 96/3 maddesine göre "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczini öğrenmiş sayılır "ve yine aynı madde gereğince haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybedeceği belirtilmiştir. 2010/7717 2010/11394 Somut olayda, haciz 08.07.2009 tarihinde davacının eşi huzurunda yapılmış ve davacının eşi, 3.kişi yararına değil ortağı olduğu şirket yararına istihkak iddiasında bulunmuş, davacı ise hacizden 08.07.2009 tarihinde aynı gün haberdar olduğu halde istihkak iddiası 7 günlük süreden sonra 20.07.2009 tarihinde yapılmıştır. Bu tarihten sonra icra müdürlüğünce İİK'nun 97.maddesindeki prosedür işletilerek İcra mahkemesinin kararı üzerine dava açılmış olması, geçirilmiş olan sürenin ihyası sonucunu doğurmaz....

    İİK’nun 97/13. maddesinde, alacaklının alacağını tahsile olanak vermeyecek şekilde teminat karşılığı takibin ertelenmesi halinde, istifası geciken miktarın %40’ından aşağı olmamak üzere hesaplanacak bir miktar tazminatın istihkak iddiası reddedilen üçüncü kişiden alınarak alacaklıya verilmesi öngörülmüştür. Somut olayda Mahkemece teminat karşılığı takibin ertelenmesi yönünde verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Kabule göre de;mahcuzların değeri alacak miktarından daha az olduğu için tazminatın bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiğinin ve borçlu aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğinin dikkate alınmaması isabetli değildir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatına göre bu hususlar bozma nedeni yapılamamıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı (alacaklı) ......

      Asıl takibin yapıldığı icra müdürlüğü üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İİK’nun 97. maddesi uyarınca takibin devamı ya da taliki konusunda karar alınmak üzere dosyanın bağlı olduğu yer mahkemesine gönderilmesini 15.10.2012’de kararlaştırmış, bunun üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi 14.11.2012 tarihli takibin devamı kararını vermiştir. İcra Müdürlüğü aynı tarihli bir başka kararla İİK’nun 99. maddesi uyarınca alacaklı tarafa dava açması için 7 gün süre verilmesini de kararlaştırmış ve bu yöndeki muhtırayı da alacaklı vekiline tebliğ ettirmiştir. Şikâyet eden alacaklı taraf, asıl icra müdürünün verdiği bir karara karşı şikâyet yoluna başvurmuştur. İİK’nun 4. maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca uyuşmazlığı ele alıp inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesi’ne ait olup yetkisizlik kararı verilmesi isabetli değildir. Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; talimat icra müdürlüğünce müvekkiline ait işyerinde haciz işlemi yapıldığını, istihkak iddiasında bulunduklarını, icra müdürlüğünün istihkak iddiasıyla ilgili İİK 97.maddesi kapsamında icra hukuk mahkemesine dosyanın gönderilmesi kararının hukuka aykırı olduğunu, alacaklı tarafa İİK 99.madde kapsamında istihkak iddiası hakkında dava açması için süre verilmesi gerektiğini, borcun doğumunun müvekkilinin işyeri açılış tarihinden sonra olduğunu, haciz mahallinde bulunan evrakların müvekkilinin abisi olan İlker Öztürk'ün borçlunun borcuna kefil olmasından kaynaklı yapılan ödemelere ilişkin olduğunu, ödeme emrinin haciz mahallinde tebliğ edilmediğini, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

        hukuki ve fiili sebepleri ispatlama niteliğine haiz belgeler olmadığını, Yargıtay uygulamasında da borçlu ile birlikte üçüncü şahsın zilyetliği söz konusu iken istihkak iddiası olduğunda ispat yükünün istihkak iddia eden üçüncü şahıs üzerinde olduğunun ve faturaların yeterli delil olmadığının kabul edildiğini, bu şartlar altında haczin İİK 97 kapsamında değerlendirilmesinin haklı isabetli ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu şirketin borcunu ödemeyerek ve işyerindeki makinaları haciz mahalline taşıyarak faaliyetine devam ettiğinin tespiti üzerine icra dosyasından yapılan 04/03/2016 tarihinde yapılan 1. hacizde borçlu şirket yetkilisinin haciz mahallinde hazır olduğunun tespit edildiğini, haciz mahallinde 2 adet makinenin haczedildiğini, istihkak iddiası üzerine davacı şirket muhasebecisine yediemin olarak bırakıldığını, İİK 97 gereğince dosyasının merciye gittiği, mahkeme tarafından verilen birinci karar ile takibin devamına karar verildiği, verilen karar üzerine haciz mahallinde 18/03/2016 tarihli ikinci haciz yapıldığını ve davaya konu 35.000- TL bedelli makine haczedildiğini, haciz mahallinde ikinci haciz için istihkak iddiasında bulunulmadığını, birinci hacizde müvekkili alacaklıya İİK 99 gereğince 7 gün süre verildiğini, dosyanın merciye gönderildiğini, alacaklı tarafından istihkak davası açılmamış olması sebebi ile istihkak iddiasının kabul edildiğini...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Haciz işleminin uygulanmasından sonra mahcuzlar üzerinde istihkak iddiasında bulunulduğu takdirde 3.kişinin bu iddiaı İİK.nin 96/2 maddesi gereğince alacaklı ve borçluya tebliğ edilir. Tarafların bu iddiaya karşı itiraz etmeleri halinde İİK.nin 97.maddesi gereğince icra müdürü dosyayı icra mahkemesine gönderir. Mahkemece takibin devamına karar verildiği takdirde bu karar İİK.nin 97/5 maddesi gereğince temyiz olunamaz. Takibin talikine (ertelenmesine) karar verilmesi durumunda ise bu kararın İİK.nin 363/7 maddesi gereğince temyizi kabildir....

          İcra Müdürlüğünün 2021/47 Tal. sayılı dosyası kapsamında 04/10/2021 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında davacı şirket tarafından istihkak iddasında bulunulduğu, icra müdürlüğünün 06/10/2021 tarihli kararı ile İİK 97. maddesi uyarınca istihkak iddiasına ilişkin karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği, İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/665 E. - 2021/610 K. sayılı kararı ile takibin devamına, 3. kişinin kararın tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde dava açmakta muhtariyetine karar verildiği anlaşılmıştır. İnceleme konusu olayda şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen 2021/665 esas sayılı dava ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkindir....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK'nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nun 85/2. maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir....

          UYAP Entegrasyonu