WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi kararında; davanın üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talepli olduğu, bu davaların görülebilmesi için usule uygun bir istihkak iddiasının bulunması gerektiği, üçüncü kişi şirket adına istihkak iddiasında bulunanların, üçüncü kişi şirketin yetkili temsilcisi olmadıkları, bu nedenle geçerli bir istihkak iddiasının bulunmadığı, bu haliyle de davacının istihkak iddiasının reddi talepli dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan (hukuki yarar yokluğundan) reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılarca istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, Finansbank A.Ş tarafından T2 hakkında icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulduğu, 17.08.2020 tarihinde tekrar istihkak iddiasının dilekçe ile sunulduğu, buna rağmen icra müdürlüğü tarafından sadece diğer üçüncü kişi olan Gökmen Ünlü adına işlem yapıldığı, istihkak iddiası hakkında işlem yapılmadığı gibi İİK 99 a göre süre verilmesi gerektiği halde İİK 97....

Ltd.Şti.aleyhine yapılan takipte, davalı bankaya takip borçlusunun mevduatlarının haczi için yazılan müzekkereye, davalı bankaca “takip borçlusuna kullandırılan krediler nedeniyle, doğmuş ve doğacak alacaklarının teminatını teşkil etmek üzere ve banka lehine tesis edilen rehin hakkından sonra gelmek kaydıyla not edilmiştir...” şeklinde cevap verildiğini, oysa; takip borçlusunun banka hesabında para bulunması nedeniyle, davalının hacizden önce rehin hakkı olduğunu ileri sürmesinin yasaya aykırı olduğunu, takip borçlusuna ait hesap üzerinde herhangi bir kısıtlama bulunmadığını belirterek, davalı 3.kişi banka tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (3.kişi) vekili, takip borçlusu ile yapılan kredi sözleşmesine göre, hesap üzerinde rehin haklarının bulunduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuş ve davacı aleyhine tazmina karar verilmesini talep etmiştir....

    bir kısıtlama bulunmadığını belirterek, davalı 3.kişi banka tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece, hacizde borçlunun hazır olması nedeniyle ispat yükünün davalı üçüncü kişi üzerinde olduğunun kabulü ile davalının sonradan temini mümkün faturalar ve vergi levhası ile istihkak iddiasını ispatlayamadığından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı üçüncü kişi ve borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Mahkemece dosya hakkında karar verildikten sonra, 18.01.2019 tarihinde icra dosyasının haricen tahsil nedeniyle kapatıldığı icra dosyasından anlaşılmaktadır.Bu durumda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi şirketi temsilcisi ..., kendi şahsi borcu nedeniyle Antalya 7.İcra Müdürlüğü’nün 2009/27771 Takip sayılı dosyasından 15.5.2010 tarihinde haczedilen mahcuzların temsilcisi olduğu davacı 3.kişi şirkete ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabülü ile haczin kaldırılmasını, istihkak davasının reddi ile mahcuzların borçluya ait olduğunun tesbit edilmesi halinde İİK 82/2,4 maddeler gereğince haczedilmezlik itirazının kabülü ile 15.5.2010 tarihli haczin şikayet yoluyla iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. Davacı 3.kişi Tavas Vergi Dairesi tarafından borçlu hakkında 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takip nedeniyle mülkiyeti kendisine ait dava konusu malların üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı Yasanın 68. maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....

            K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı üçüncü kişinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir. Hacizli malların tedbiren teminat karşılığında davacı üçüncü kişiye teslimine ilişkin tensip kararı İcra ve İflas Kanunu’nun 97/13. maddesi anlamında takibin taliki kararı değildir. Ortada teminat karşılığı verilmiş takibin taliki kararı olmadığından, istihkak davasının reddi nedeniyle alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kabule göre de, istihkak davalarında alacak miktarı ile haczedilen malların değerinden hangisi az ise onun üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu durumda, daha az olan alacak miktarı yerine, haczedilen malların değeri üzerinden tazminata hükmedilmesi de isabetsizdir....

              a velayeten icra mahkemesine yaptığı başvuru, çocukların babası olan borçlunun ölümünden sonra haczedilen emekli ikramiyesi ile yetim aylığının, çocuklar tarafından mirasın reddedilmesi ile beraber terekeye dahil olmaması nedeniyle çocuklara ait olduğu, bu nedenle borçlunun borcundan dolayı haczedilemeyeceği gerekçesiyle haczin kaldırılmasından ibaret olup, yetim aylığına konulan haciz, bizzat şikayetçinin hukukunu ilgilendirdiğinden, şikayetçinin haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı vardır. Öte yandan, HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup, iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun istihkak davası niteliğinde olduğu açıktır....

                Bu bilgilere göre; İstihkak davasının konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değil İse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu