Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; 6183 sayılı Yasa’nın 79/4. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir....

    ün davacıda alacağı olduğu iddiasıyla davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiği, davacının 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 7 gün içinde itiraz etmediği, süre geçtikten sonra iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açmış bulunduğu tartışmasızdır. Keza, haciz ihbarnamesi 6183 sayılı Yasanın 55 maddesi anlamında bir "ödeme emri" niteliğini taşımadığından bu konu bozma kararına uyulmakla kesinleşmiştir. Haciz ihbarnamesi kesinleşmiş bulunsa bile üçüncü kişi ödeme emrinin tebliği edilmesinden önceki evrede prim borçlusunun, kendisinde herhangibir alacağının bulunmadığına ilişkin menfi tespit ve istirdat davası açabilir. Zira aynı Yasanın 58 maddesine göre borçlu, borçlu bulunmadığına dair dava açabilir. İddiasını yöntemince kanıtladığı taktirde ödeme emrinin iptaline karar verilebilir. Çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince borçlu, ödeme emrinin çıkarılmasından önceki evrede de böyle bir dava açma hakkına sahip bulunduğu açık-seçik ortadadır....

      Görüldüğü gibi burada tanınan takdir yetkisi, İİK'nun 82. maddesi kapsamında malın haczi kabil olup olmadığı ile sınırlı olup, icra müdürünün bunun dışında, haciz yapılan adresin üçüncü kişiye ait olduğu gerekçesiyle haciz talebini reddetme yetkisi olmadığı gibi haczedilen şeyin İİK'nun 83/c maddesi kapsamında olup olmadığını takdir etme yetkisi de bulunmamaktadır. İİK.nun 79. maddesi uyarınca haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazar. Talimat icra dairesinin görevi, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmektir. Yapılan haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair karar, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verilir. Zira anılan işlem İİK.nun 79. maddesi kapsamında değildir....

        Vergi Dairesi tarafından borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre yapılan takip nedeniyle mülkiyeti kendine ait araç üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. 6183 sayılı yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı yasanın 68.maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Bu durumda Asliye Hukuk mahkemesince işin esasının incelenmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açma hakkının 7 gün süre ile sınırlı olduğu, davacının 7 günlük hak düşürücü süreyi geçirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6183 Sayılı Kanunun "3.şahıslardaki menkul malların alacak ve hakların haczi" başlığını taşıyan 79. maddesi hükmüne göre; kamu borçlusunun 3. şahıslardaki anılan madde kapsamına giren menkul mal alacak ve haklarının haczine ilişkin bildirime (haciz ihbarnamesine) karşı 3.şahıs tarafından 7 gün içerisinde itiraz edilmediği taktirde mal elinde, borç zimmetinde kalmış sayılacak ve 3. şahıs bu Kanun hükümleri çevresinde takibata tabi tutulacaktır. 3. şahsın bu Kanun hükümleri çevresinde takibata tabi tutulması ise zimmetinde sayılan borç nedeniyle 3.şahıs hakkında 6183 Sayılı Kanunun 54. ve devamı maddelerindeki "cebren tahsil ve takip esasları"na ilişkin hükümlerin...

            Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 5510 Yasanın 88.maddesi uyarınca kurum alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Yasanın uygulanması gerektiği,aynı yasanın 101.maddesinde de bu kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı SGK tarafından dava dışı borçlunun prim borcu nedeniyle davacı idareye gönderilen haciz ihbarnamesine davacı tarafından yasal süre içerisinde cevap verilmemesi nedeniyle davacı tarafından 6183 Sayılı Yasanın 79 maddesi gereğince davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup uyuşmazlığa Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılmıştır. Oysa görev hususu res'en dikkate alınarak yukarıdaki yasal düzenleme gereğince davaya iş mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

              Dava 6183 sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır" şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde açacağı menfi tespit davalarının genel mahkemelerde bakılacağı öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK’nın ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil görev ilişkisi olup, somut olayda da dava bu tarihten sonra 21/07/2015 tarihinde 6183 sayılı Yasa'nın 79/4. maddesine dayanılarak açılmış...

              . … İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: …Entegre Mobilya Kapı Danışmanlık İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin vergi borçları nedeniyle, anılan şirketin davacı şirketten olan her türlü hak ve alacağına haciz konulması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen davacının, haciz bildirisine süresinde itiraz etmemesi üzerine, borç zimmetinde sayılarak adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının 09.03.2017 tarihli haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz etmediğinden 6183 Sayılı AATUHK’nun 79. maddesi gereğince borcun zimmetinde sayıldığını, aksinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davalı kurum tarafından davacı aleyhine borcun tahsiline yönelik işlem yapılmadığını, davanın açılmasına davacı neden olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, emsal içtihatların bu yönde olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulüne, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

                Vergi Mahkemesi’nin 2005/76 Esas, 2005/2217 Karar sayılı dosyasındaki dava, vergi dairesince 6183 Sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca konulan hacze rağmen haciz uygulamamak suretiyle kamu alacağının tahsilini engelleyen bankaya, söz konusu meblağın tahsili için 6183 Sayılı Kanun uyarınca takibe geçileceğinin bildirilmesi yolunda tesis edilen işleminin iptali istemine dairdir. İlgili vergi mahkemesince verilen red kararı yerel mahkemenin de kabulünde olduğu gibi derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiştir. Vergi mahkemesinin görev ve verdiği karar hacizle ilgili idari işlemin iptaliyle ilgili olup, görülmekte olan davadaki uyuşmazlık haciz uygulamamak suretiyle oluşan zararın tazminine ilişkindir. 6183 Sayılı Yasanın 55. maddesine göre ödeme emri çıkartılmadan kamu alacaklarıyla ilgili cebri icra yollarına başvurulması mümkün değildir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu aynı Yasanın 58. maddesine göre 7 gün içinde itiraz davası açabilir....

                  UYAP Entegrasyonu