Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31/05/2018 tarihinde verilen dilekçeyle irtifak hakkına müdahalenin önlenmesi ve kal talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 06/03/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar-birleştirilen davalılar vekili tarafından, davalı-birleştirilen davacı aleyhine 02.08.2011 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin meni, kal, birleştirilen davada temliken tescil, ikinci kademede irtifak hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 27.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil 2. kademede irtifak hakkı tesisi isteklerine ilişkindir. Davacılar-birleştirilen davada davalılar vekili; davacıların ... İli, ......

      Mahkemece 1785 nolu parselin tespit edilen ve A harfi ile raporda gösterilen müdahalenin menine ve yıkım'a karar vermiş ise de bu parsel malikine dava yöneltilmediği halde hüküm kurulması hukuka aykırılık teşkil etmiştir. Tüm bu nedenlerle , davalı tarafından davacıya ait 1783 parsel sayılı taşınmaza devam ettiği dosya kapsamı ile sabit olan bilirkişi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen müdahalenin önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı , ancak karar başlığında davaya dahil olan davacı mirasçılarının gösterilmemiş olması ve dava konusu olmayan 1785 parsel yönünden hüküm kurulması nedeniyle istinaf başvurusunun kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.01.2015 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar ile davalı MASKİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların kadimden beri yararlandıkları kaynak suyunun davalılar tarafından suyun kaynağında çalışma yapılmak suretiyle mecrasının değiştirildiğinden bahisle davalının suya vaki müdahalenin önlenmesini, muarazanın meni ile kali ile dava konusu su mecrasının eski hale getirilmesini talep ve dava etmiştir....

        İlk Derece Mahkemesi kararı asıl davada davalı vekili, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadim su arkına elatmanın önlenmesi, kal ve irtifak ... olarak tapuya yazılması istemlerine ilişkindir. Davacılar vekili, 139 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, Tekir Sulama Göleti'nde toplanan kar ve ... suları ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler arasındaki müdahalenin meni ve kal isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek (1.) Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek (1.) Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 30.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.09.2004 ve 27.07.2004 gününde verilen dilekçeler ile müdahalenin meni, kal, tapuda isim düzeltilmesi ve geçit hakkı, karşı dava ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin meni kal, isim düzeltilmesi ve geçit hakkı davalarının kabulüne, temliken tescil davasının reddine dair verilen 07.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Mahkemenin 2004/275 Esasında kayıtlı davada 1124 ada 46, 51 ve 53 parsel malikleri, 54 parsel maliki olan davalıların çapları kaybına duvar yaparak oluşan haksız elatmalarının kal suretiyle giderilmesini istemiştir....

              Bolum tarafından yapılan binanın Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğine göre tehlike arz ettiğini belirterek Medeni Kanunun 727. maddesi uyarınca irtifak hakkına elatmanın önlenmesini ve davaya konu binanın ... ve mal emniyeti için tehlike oluşturduğunu belirterek ihlale konu kısımların yıkılması isteminde bulunmuştur. Davalı; dava konusu yapının belediyeden verilen ruhsata uygun olarak inşa edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile inşaatın 2. katının kaline karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava; irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 779. maddesi hükmünce irtifak hakkı bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini yasanın 683....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/386 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı T7 tarafından davalı T4 ve T2 aleyhine meni müdahale davası açıldığı ve davanın derdest olduğu, mahkemenin 1999/214 Esas 1999/560 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde taşınmazın önceki maliki Salih Ağırtaş tarafından davalının murisi T10 aleyhine meni müdahale ve kal davası açıldığı inşaatın durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir nedeniyle yapılan keşifte müdahalenin tespit edildiği daha sonra yapılan keşifle binanın yıkılması suretiyle müdahalenin sonlandırıldığı, davacının payını daha sonra davacılara devir ettiği, mahkemenin mevcut bu delillerle davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır. İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar 02.12.2016 tarihli RG’de yayınlanan 6763 Sayılı Kanun ile değişik HMK'nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre, "(2) Miktar veya değeri "üç bin" Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

                Dosya kapsamından, Kadastro müdürlüğünün 30.10.2009 tarihli cevabi yazıları ile dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro çalışmaları tamamlandığı 24.06.2009 ila 23.07.2009 günleri arasında ilana çıkarıldığı, kadastro tutanağı düzenlenerek Yağlıdere Tapu Sicil Müdürlüğü'ne 01.10.2009 tarihinde devredildiği ve davanın askı ilanından önce 20.05.2005 gününde açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazların aynına ilişkin olarak açılan meni müdahale davalarının anılan Yasanın 25 ve 27. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemesinde bakılması gerekir. Kal davası yönünden ise istem yenilik doğurucu davalardan olmakla, bu konudaki uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir. Bu durumda taşınmazın aynına yönelik ana istem niteliğindeki meni müdahale istemine göre uyuşmazlığın Kadastro Mahkemesinde görülmesi, buna bağlı olan kal isteği hakkında ise mahkemece daha sonra tefrik kararı verilebileceği kabul edilebilir nitelikte görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu