Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne-karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada- davalı, karşı davada davacı vekili ve katılma yoluyla asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar ile karşı dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir....

    Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK). Muris muvazaasına ilişkin belirlenen yukarıdaki ilkelere göre miras bırakanın kayden hiç malik olmadığı taşınmaz bakımından muris muvazaası hükümleri uygulanamaz.(Y.1.HD 2014/7816- 17199 sayılı kararı)....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2018/279 ESAS, 2020/158 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Tapuda davalı üzerine kayıtlı görünen Tarsus İlçesi, Mithatpaşa Mahallesi, 39 Ada, 15 Parselde kayıtlı bulunan taşınmazın satış gösterilerek mal kaçırma amaçlı olarak muvazaalı bir şekilde muris T5 davalıya devredildiğini, ilgili taşınmazda tarafına düşen hisse oranında tapunun iptalini, hissesi oranında tapuya tesciline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. Davaya konu Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, Mimarsinan Mahallesi, Kumalıüstü mevki 888 parsel sayılı taşınmazın 19/80 hissesinin T3 adına kayıtlı olduğu, T3 bu taşınmazı 06.12.2017 tarih ve 44465 yev sayılı satış akdi ile 1100,00 TL bedelle muris Mahir Kırdök'den satın aldığı anlaşılmıştır. Ankara 59. Noterliğinin 08.01.2018 tarih ve 730 yev numaralı mirasçılık belgesine göre davacı Halil Kırdök'ün muris Mahir Kırdök'ün 1/2 pay ile mirasçısı olduğu görülmüştür....

    E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davacının miras paylarına yönelik; miras dışı üçüncü kişi konumundaki davalı aleyhine, tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Özellikle iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının, miras bırakanı Ali İhsan Aldemir'in 2010 yılında yapmış olduğu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülmek suretiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Gerçekten de miras bırakanın ölüm tarihine göre , terekesi el birliği mülkiyetine tabi olup, dava dışı başka mirasçının bulunduğu veraset ilamı ile sabittir....

    Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, açılan dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu tür davaların yukarıda belirtildiği gibi pay oranında açılmasına yasal bir engel yoktur. Ayrıca muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değerinin davayı açan mirasçıların payına isabet eden değer olduğu, harç ve vekalet ücretinin bu değer üzerinden hüküm altına alınması gerektiği tartışmasızdır....

    Mahkemece, muris muvazaası iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; ‘‘...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ve 33. maddelerine göre; olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulamak hakime aittir. Somut olayda, dava dilekçesinde davacıların ileri sürdüğü iddialar bakımından eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, mahkemece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak nitelendirilmiş olmasının hatalı olduğu görülmektedir... mahkemece dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş olup, belirtilen hukuki nedene ilişkin araştırma ve inceleme yapılmamıştır...’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

      ASHM) 2007/458- 2009/302 sayılı dosyasında; murisin kız çocukları olan Gülnihal Kalkan ve Aysel Koçak tarafından davalı T7 muris tarafından devredilen Sarıyer 100 ada 22 parsel sayılı taşınmazın muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği ve kararın 20.10. 2010 tarihinde kesinleştiği, İstanbul 16. AHM’nin 2014/438- 2016/337 sayılı dosyasında; davacılar Tunç ve Hüseyin Cenk Doğan tarafından davalı T7 muris tarafından devredilen Sarıyer 100 ada 22 parsel sayılı taşınmazın muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği ve kararın 20.09.2018 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/29 ESAS 2019/1136 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Kuşadası 1....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki dava, asıl dava yönünden; Muris Muvazaası Nedeniyle Tazminat, birleşen dava yönünden ise Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa Tenkis istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

      UYAP Entegrasyonu