Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Tapuya tescili istenilen 10.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli Kroki 1’de yer alan taşınmaz bölümlerinin 1114 ve 809 sayılı mera siciline kaydedilmiş olan mera parseli ile 680 parsel sayılı Hazine parseli içerisinde kaldıkları ve dava dilekçesiyle tescil istemli olarak açılan davanın, sonradan tapu iptali ve tescili istemi olarak ıslah edilmediği anlaşılmış olup, sicilde kayıtlı taşınmazların yeniden tapuya tescili mümkün bulunmadığına göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu bölümler hakkında oluşturulan hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2- Yukarıda belirtilen 10.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda Kroki 3’de yer alan (2/A) ve (2/B) olarak gösterilen taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; her ne kadar dava, tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilip...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, dosya içerisinde mevcut emsal Yargıtay .... Hukuk Dairesinin bozma ilamında belirtildiği gibi, bozma kapsamıyla aynı mera parselinden oluşturulan imar parseli hakkında açılan ve mera parselinin yolsuz tescil edildiği, öncesi mera olan bir yerin özel mülkiyete konu edilmeyeceği iddiasına dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; mahkemece de 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri gerekçe yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. O halde, hükmün temyizen incelenmesi görevi Yargıtay .... Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosya içinde bulunan tescil beyannamesine göre 352, 353, 417, 598, 632, 633, 925 ve 1039 sayılı Hazine parselleri ile tescil harici yerden Hazine adına ihdas 1, ihdas 2, ihdas 3 parselleri olarak tescil edilen yerlerin tevhid ve ifraz ile 101079 ada 1 sayılı (262.8369,00 m2) Hazine parseli oluşturularak 21.05.2013 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılara ait 101079 ada 3 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine," tamamı 875 mera parseli ile ve 101079 ada 1 parsel ile"; 101079 ada 4 sayılı parselin "tamamının 875 mera parseli ve 101079 ada 1 parsel ile"; 101079 ada 5 sayılı parselin "877 mera parseli ile 17.221,62 m2 si ,101079 ada 1 parselin 17271,76 m2 si ile; 101079 ada 6 sayııl parselin "877 sayılı mera parseli ile 3958,94 m2si , 101079 ada 1 sayılı parsel ile tamamının", 101079 ada 7 sayılı parselin " tamamının 875 nolu mera parseli ve 101079 ada 1 sayılı parsel ile" mükerrerliği bulunduğu şerhi verilmiştir....

      Ancak, dava konusu edilen ve kadastro tespitinde tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri 4342 sayılı Mera Kanunu ile mera olarak tahsis edilmiştir....

      ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve gerek kişilerin bu davada adlarına tescilini istedikleri taşınmazın, gerekse Hazinenin tapu iptali ve tescil davasına konu ettiği 1162 parselin bulunduğu yerin 713 sayılı mera parseli içinde kaldığı, 713 parsel sayılı taınmazın Geyikbayırı Köyünde yapılan genel arazi kadastrosunda mera-... malı olarak tespit edildiği, kadastro tespitinin,Kadastro Mahkemesinin 1986/ 76 Esas, 1987/252 Karar sayılı ilamı ile 07/06/1989 tarihinde tespit gibi mera niteliği ile kesinleştiği, davacı kişilerin karşı davasının 21/08/2006 tarihinde, yine kişilerin açtığı diğer tescil davasının ise 10/01/2007 tarihinde açıldığı, dava tarihinde 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçirilmiş olduğu, diğer yandan tescil ilamı ile tapu kaydı oluşturulan 1162 parselin ... 2....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/12/2013 tarih ve 2007/134 E. 2012/504 K. sayılı ilamı sonrasından hükmen tescil sonucu oluştuğu; yine ifraz öncesi ... ada ... ve ... parsel hakkında da mera tahsis kararı bulunduğundan kadastro çalışmaları sırasında bu parseller hakkında da kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın kadastro mahkemesinde görülmesine olanak bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenmeden salt kadastro çalışması yapılması Kadastro Mahkemesini görevli hale getirmez. Kaldı ki; davacı vekili 2001 tarihli dava dilekçesinde tapu kaydına dayalı olarak elatmanın önlemesi, yıkım ve tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davanın açıldığı tarihte dava konusu ... ada ... parsel ile ilgili herhangi bir mera komisyosu tahsis kararı bulunmadığından davanın 4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesi gereği Mera Komisyonu kararının iptali olarak nitelendirilmesine de hukuken olanak bulunmamaktadır....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera kaydının iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22/05/2019 gün ve 2016/18119 Esas, 2019/4676 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, ..... ilçesi, ..... Köyü 142 nolu mera parseli içinde mera içerisinde kalan 5.000,00 m²'lik yüzölçümündeki yerin mera olmadan önce çekişmesiz ve aralıksız olarak malik sıfatıyla zilyeti olduğunu dava konusu yer hakkında zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuktan sonra bu yerin 14/12/2009 tarihinde mera olarak köy orta malı siciline tescilinin yapıldığını, 142 nolu mera parseli içerisinde kalan 5.000,00 m²'lik bu bölümün mera sınırlandırılmasının iptali ile adına tescilini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava mera parseli hakkında kadastro öncesi tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, mera araştırması yapılması gerekmektedir.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,15.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı, 111 ada 2 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında 1961 tarih, 134 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak adına tespit ve tescil edildiğini, miktar fazlasının ise 111 ada 68 sayılı mera parseli içerisinde kalmak suretiyle mera olarak sınırlandırıldığını, adına 50 dönüm yazılması gerektiğini açıkladığına ancak 111 ada 1 ve 2 nolu parseller ile kendisine 16 dönüm yer verildiğini, fazla miktarın mera parseli içerisinde kaldığını, 1961 tarih, 134 ve 1949 tarih 318 sıra nolu tapu kayıtlarına dayanılarak mera sınırlandırılmasının iptalini istediğine ve mahkemece de tapu kaydına dayalı olarak değerlendirme yapılıp davanın kabulüne karar verildiğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'ne ait olmak dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin mera olup olmadığı, davacı adına tescil edilen taşınmazlar ile bütün olarak kullanılıp kullanılmadığı, davacı adına tescil edilen taşınmazların meraya doğru genişleyip meradan açılıp açılmadığı, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olup olmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların öncesinin mera olup olmadığı, taşınmazların bitki örtüsü, toprak kalınlığı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, hem dava konusu mera parseli ile hem de davacı adına tescil edilen taşınmazlarla karşılaştırmalı olarak belirlenmeli, dava konusu bölümler ile mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı konularında ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı...

                  UYAP Entegrasyonu