Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; depozito alacağının kabulüne, faydalı masraf alacağı yönünden davacının basiretli tacir gibi davranmadığı gerekçesiyle reddine, menfi tespit yönünden ise icra mahkemesi kararı ile kira alacağın kesinleştiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacının menfi tespit talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden; Türk Borçlar Kanununun 325.maddesi hükmüne göre kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden ... borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Kural olarak, icra mahkemesinin takip hukukuna ilişkin kararları, yalnız verilmiş oldukları icra takibinde veya daha sonra yapılacak olan yeni bir icra takibinde kesin hüküm teşkil eder....

    Dava, İİK 89/3 md.uyarınca menfi tespit davasıdır....

      Mahkemece, çek yaprakları bir başkası tarafından doldurulup ibraz edildiğinde hasımsız nitelikte olduğu için talep edilen tespit hükmünün tehlikeyi ortadan kaldırmayacağı, davacının ibraz edene karşı menfi tespit davası açmak zorunda kalacağı ve böylece davacının hasımsız tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, davanın TTK'nın 757 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş zayi nedeniyle iptal davası niteliğinde olmadığı, olsa bile TTK'nın 651 (eski 563) maddesi uyarınca bu davayı senet üzerinde hak sahibi olan hamilin açabileceği, keşidecinin açamayacağı gerekçesiyle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Davacının açıklamalarına göre dava konusu çeklerin boş olduğu anlaşılmaktadır. İlgili boş çek yaprağının bağlı bulunduğu hesap sahibi tarafından henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yaprağı tedavüle konmuş sayılamayacağından iptal davası açılamaz....

          Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir. Davacının açıklamalarına göre dava konusu çeklerin boş olduğu anlaşılmaktadır. İlgili boş çek yaprağının bağlı bulunduğu hesap sahibi tarafından henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yaprağı tedavüle konmuş sayılamayacağından iptal davası açılamaz....

            Esas, ...Karar sayılı ilamı ile iptal edilmiş olduğunu, menfi tespit davasının açılış tarihinin 24/11/2020 olduğunu, sadece bu sebeple dahi açılmış olunan dava, dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, haksız yere açılan dava sebebiyle lehlerine tazminata hükmedilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yana tahmil edilmesi gerektiğini, menfi tespit davasının açılması için gereken şartların oluşmadığını, davacının işbu davada hukuki yararı bulunmadığını, icra memurunun sorumluluğunda olan işlemlerin dolayısıyla müvekkilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, huzurda açılan davanın şartları oluşmaması sebebiyle ve açılmasında davacının hukuki yararının olmaması nedeniyle usulden reddine, aksi halde hukuka aykırı ikame edilen davanın esastan reddini, haksız yere açılan dava sebebiyle %20'den haksız az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep...

              Bir başka ifade ile kamu alacağı için ödeme emri çıkarılmadan haciz uygulanması ve cebren tahsil yollarına başvurulması yasaya aykırıdır. 6183 Sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre de; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kamu borçlusu tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde açacağı iptal davasında "böyle bir borcu olmadığı" nedenine dayanabilir. Kamu borçlusunun bu davada hukuken ve maddeten böyle bir borcu olmadığını kanıtlayarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür. Bunun yanında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesinde 5479 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile değişiklik yapılarak kamu idaresine borçlu olan kişinin üçüncü kişilerdeki mal ve alacağının haczi için yapılan tebligat üzerine üçüncü kişiye menfi tesbit davası açma imkanı getirilmiştir. Hükme göre, haciz bildirisini alan üçüncü kişi 7 gün içinde itirazda bulunmamışsa, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir....

                A.Ş çekin zayi nedeniyle iptaline ilişkin hasımsız olarak dava açmış bulunduğu, çekin altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmamasına yönelik iddiaların çek iptal davasında ileri sürülebilecek iddialardan olmadığı gibi zayi nedeniyle iptal davasının ancak hamil tarafından açılabileceği, çekte imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddialarının ise menfi tespit davasında ileri sürülebileceği, ancak işbu davanın hasımsız olarak açılan çek iptali davası olduğu menfi tespit davası olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı nazara alındığında, çekin keşidecisi olan davacı tarafından açılan eldeki davada davacının hukuki yararı, aktif husumet ehliyeti bulunmadığından HMK 114. ve 115/2. maddeleri gereği açılan davada dava şartının olmadığı, dava şartının kamu düzeni ile ilgili olmasından bahisle taraflarca ileri sürülmese dahi resen mahkemece davanın her aşamasında mahkemece dikkate alınabileceğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki...

                  Eda davası veya tespit davası ayrımı arabulucuğa ilişkin anılan düzenlemede yer almamaktadır. İİK.'na tabi menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hüküm de bulunmamaktadır. İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabulucuk dava şartından muaf olması için yeterli bir done değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda kendiğilinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 08/06/2023 ESAS NO: 2022/1307 KARAR NO: 2023/523 DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/10/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:19/10/2023 Kayseri 2....

                      UYAP Entegrasyonu