in kefil olduğunu, aracın müvekkiline hiç teslim edilmediğini, sözleşme tarihinden önce kolluk kuvvetleri tarafından aracın bağlandığının daha sonra öğrenildiğini, davalı şirketin sözleşme sebebiyle verilen senetlere dayanarak icra takibi yaptığını, müvekkilinin araçlarının bağlanarak trafikten men edilmesi nedeniyle hacizlerin kaldırılması için davalı şirket lehine ipotek verildiğini, finansal kiralama sözleşmesinin batıl olduğunu belirterek icra takibinin iptaline, borcun olmadığının tespitine, 10.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminatın tahsiline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davacının sözleşmenin imzalanması ile peşinatı ve ilk taksidi ödediğini, diğer taksitleri ödemediğinden ihtarname çekilerek sözleşmenin feshedildiğini, malın iadesi için açılan davanın kabul edildiğini, davacının ihtarnameye ve malın iadesi davasına itiraz etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, bunun mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ve tahsili talebine ilişkin olup, davacının öncelikli talebi ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine aittir....
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır. Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya kredi borcu olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....
Davacı vekili, mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, taşınmazın hukuken ayıplı olarak müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin tüketici olduğunu, davalı şirketin yükümlülüklerini ayıplı olarak ifa ettiğini, şirketin borçlarından kaynaklı ipotek ve hacizler nedeniyle müvekkilinin davalının alacaklarıyla baş başa kaldığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davalı satıcı yüklenici şirket tarafından davacıya tapuda devri gerçekleştirilen taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin iptali istemi ile açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapuda davacı adına devri yapılan taşınmaz üzerinde davalı şirketin dava dışı bankalardan kullandığı krediler nedeniyle konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin yerinde olup olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır....
Ancak; Dosyada bulunan tapu kaydına göre taşınmazın üzerinde bulunan ipoteğin tespit edilen bedel üzerine yansıtılmayıp, tapu kaydında haciz şerhi bulunmadığı halde hacizlerin yansıtılmış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan "Hacizlerin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına, Hacizler’ ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "Tapu kaydında bulunan Türkiye Ziraat Bankası lehine mevcut ipoteğin bedele yansıtılmasına, İpotek" tümcesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
Bankası Bankası A.Ş.ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00 TL üzerinden teminat olarak T.C.... Bankası A.Ş: lehine her türlü sözleşme ve/veya taahhütlerimizde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerini…..her türlü kredi sözleşmeleri ve taahütnamelerinden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masraflara karşılık……. ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C. ... Bankası A.Ş.'...
Esas sayılı dosyasından İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile takip başlatıldığını, ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için satış işlemlerine geçildiğini, taşınmaz üzerinde 1. Derece ipotek alacaklısı olan davalı ...Yem Sanayi Ticaret A.Ş'ne İcra Müdürlüğünce ipotek işleminin akıbeti sorulduğunu ve davalı teminat altına alınan alacağının sona erdiğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına muvafakat ettiğini ve ipoteğin fekki konusunda gereğinin yapılması konusunda bildirimde bulunulduğunu, ayrıca davalı ... Yem Sanayi Ticaret A.Ş'nin ipotek hakkının üstünde; .... İcra Müdürlüğünün ... ve ... takip sayılı dosyası ve .... İcra Müdürlüğünün ... ve ...takip sayılı dosyalarından haciz konulduğunu, ipoteğin fekki konusunda İcra Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddedildiğini, davalının alacklısı olduğu 1....
sebebiyle konulan tüm hacizlerin ve davalı bankanın ipoteğinin kaldırılmasına, sicilden terkinine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takipleri ve cebri icra satışının durdurulmasına, ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin terkini, hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili e-imzalı 16/06/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca dava konusu gayrimenkul üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır....