"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, eşinin aldığı kredinin teminatı olmak üzere davalılardan ... Bankası lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir (TMK m.194). Mahkemece yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın dava açıldıktan sonra davalı eş tarafından üçüncü kişiye devredilmesi sebebiyle aile konutu olma özelliğinin ortadan kalktığından bahisle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....
Kişilere satış ve devrinin engellenmesi açısından HMK 389. Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulünü, davalılar Akbank A....
"İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından; ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; tapuda tarla vasfında olan taşınmaz üzerinde tek katlı ev, depo ve bahçesi bulunduğunu, bu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m. 194), mahkemece davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapuda "tarla" vasfıyla kayıtlı olduğu, mandalina bahçesi olarak kullanıldığı ve bu taşınmazda aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölüm bulunduğu anlaşılmaktadır....
Davacının talebi davalı tarafça satışı vaad edilen taşınmazın üzerindeki takyidatlarla yükümlü olarak (hukuki ayıplı olarak) devredilmiş olması nedeniyle hukuki ayıp niteliğindeki ipotek ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olup davalı yararına tesis edilen ipoteğin kaldırılması talep edilmiş olmakla, takyidat alacaklıları ile davalının borcundan dolayı takyidat konulmuş olmakla aralarında zorunlu dava arkadaşlığının kabulü gerekir. Bu durumda artık konut satım sözleşmesi kapsamında davalının taşınmazı tapuda devir ve tescilini sağladığı gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki takyidatlardan (hukuki ayıptan) davalının sorumlu olmayacğı yönündeki İDM gerekçesi hatalı olmuştur. Zira davalı sözleşme kapsamında taşınmazı hukuki ayıplı olarak davacıya teslim ve tescil etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, her iki talep yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ipoteğin kaldırılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı 21.07.2015 tarihli dava dilekçesinde ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde, davasını terditli hale getirilerek dava konusu taşınmazın üzerine konulan ipoteğin kaldırılması, bu isteminin kabul edilmemesi halinde taşınmazın güncel bedelinin tespit edilerek ödenmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2012 gününde verilen dilekçe ile takibin durdurulması ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 4610 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 02.06.2010 tarihinde ... mirasçılarından satın alındığını, 26.02.1972 tarihinde davalı ... tarafından ...'...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11/06/2019 tarih, 2018/812 Esas ve 2019/450 karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilmiş olmakla; Alacaklı vekilinin hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talep tarihi olan 28/11/2016 itibarı ile tahsil harcı doğmuş olacağından, 28/11/2016 tarihli ABD kur'u üzerinden tahsil harcının hesaplanarak harç tahsil müzekkeresi düzenlemesine ve Vergi dairesine gönderilmesine karar verildi....
, bu karara karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince kira bedelinin iadesi talebinin haczin kaldırılması talebi mahiyetinde olduğu, durdurma kararından önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırdığı ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün ve başka icra müdürlüklerinin dosyalarından bu taşınmaz üzerinde hacizlerin mevcut olduğunu, kesinleşmiş tapu iptal ve tescil ilamı ile 11/01/2017 tarihli ve 04/06/2018 tarihli hacizlerin de yasal dayanağının kalmadığını, hacizlerin kaldırılması talebinin 07/12/2021 tarihli tensip kararı ile reddedildiğini belirterek, 07/12/2021 tarihli işlemin iptaline ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2020/286 esas 2020/382 karar sayılı ilamı ile mahkemenin 2019/191 esas 2019/317 karar sayılı kararının kaldırıldığı ve borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, öğrenme tarihinin 24/04/2019 tarihi olarak tespit edildiği, bu tarihe göre yapılan itirazın süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu, icra mahkemesinin kararlarının infazı için kesinleşme zorunluluğunun bulunmadığı, ancak icra müdürlüğünce davacı borçlunun tüm hacizlerin kaldırılmasına dair taleplerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz yolu açık olması sebebiyle reddine dair karar verildiği, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile hacizlerin kaldırılması talebine yönelik memur işleminin iptaline karar verilmiştir....