Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece açılan davanın 3.kişinin borcu için verilmiş ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte satış sonucu elde edilecek paranın davalılara ödenmemesi istemine dayandığı yani bir anlamda menfi tespit davası olduğu Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere ipotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan , bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemece re’sen gözetileceğini, bu durumda ipoteğin fekki niteliğindeki davada İzmir İli Karşıyaka İlçesinde bulunan taşınmazdaki ipotek nedeniyle dava açılmış olduğundan, mahkemenin yetkisizliğine, dava dilekçesinin HUMK.nun13.maddesi gereğince yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili Karşıyaka Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş...

    Dairesinin 14/9570 E., ve 18/1194 K. sayılı kararı ile 06.02.2018 tarihinde iptal edildiğini, davacının 20.05.2015 ve 22.06.2015 tarihlerinde bankaya ipoteğin fekki talepli başvurduğunu, bu tarihlerde ilgili yönetmelik maddesinin yürürlükte olduğunu, hesap işletim ücretinin kredilerin kullandırılması için zorunlu olan giderlerden kabul edildiğini, dolayısı ile o tarihte hesap işletim ücreti adı altında bakiye borcun bulunması sebebiyle müvekkili bankanın doğal olarak ipoteği fekkinin söz konusu olamayacağını, davacının hesap işletim ücreti ile ilgili düzenlemenin iptalinden sonra ipoteğin fekki talebi ile bankaya başvurabilecekken ipoteğin fekki davası açmasının davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti doğmasına sebep olduğunu, müvekkili bankanın bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkil aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. C....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/164 Esas KARAR NO: 2022/508 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/06/2020 KARAR TARİHİ: 21/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacının -------maliki olduğuu, ihbar olunan ---- tesis edildiğini, davalı şirketinde bu ipoteğe karşılık ----- şirketine taksitle ödemesi karşılığında ------- verdiğini, müvekkili davacının ----- ihtarıyla davalı şirkete ipoteğin sonlandırılmasını ihtar ve talep ettiğini, davalı şirket, ------ cevabıyla müvekkili tarafından ihtar edilen ipoteğin fekki talebini red etmiş ve ipoteğin devam edeceğini bildirdiğini, müvekkili davacının ipoteğin fekki talebinin davalıya ulaşmasından itibaren sorumlu olacağı kabul edilmekle birlikte, ---- bedelin krediyi almış olan ---- tarafından ödeneceğinden ve ------ yaptığı ödemelerle ipotek borcundan...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin HUMK 13. mad. gereğince yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de işin niteliği itibarıyla bu istemin reddine karar verilmiş, 24.09.2010 tarihli dilekçesi ile bu kez yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ancak yetkisizlik kararlarına karşı iadei muhakeme talebi mümkün olmadığından davacı vekilinin iadei muhakeme talebinin reddine karar verilmiş, bu kararda davacı ... vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir....

          Mahkemece, 09.09.2009 tarihli celsedeki davacının ve davalı vekilinin beyanlarına göre ipoteğe konu borcun davacının oğlu tarafından ödendiği ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edildiği nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak; davalı Kooperatif kendisini vekil ile temsil ettirdiğine göre karar başlığında davalı vekilinin isminin yazılmamış olması ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereğince davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde de bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 06.10.1972 tarihinde 6 ay süre ile tesis edilen ipoteğin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve 417 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili somut bir gerekçe göstermeden, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz etmiştir....

              -YTL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, Borçlanma Sözleşmesi’nin kooperatif ile ... Bankası arasında imzalandığını, davacının taraf sıfatının bulunmadığını, kendisine isabet eden bölümle ilgili borcun ödenmiş olmasının ipoteğin fekki için yeterli olmadığını, davacının tazminat talebinin dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulü ile davacıya ait bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, maddi tazminata ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.07.2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin fekki, menfi tespit ve kötü niyet tazminatı isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın menfi tespit yönünden kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyada tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür....

                  Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin satıcısı, dava dışı... alıcısı olduğu taşınmaz satım vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 4. maddesi gereğince, alıcı tarafından yapılan ödemelerin teminatını teşkil etmek üzere taşınmaz üzerinde 500.000,00 TL limitli ipotek tesis edilmesinin öngörüldüğünü, ancak adı geçen dava dışı kişiler adına ipotek tesisi yerine dava konusu işyeri vasfındaki taşınmaz üzerinde davalılar adına ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Dava, ipoteğin fekki davası olup bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 02/09/2019 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı uyarında ve sonraki iş bölümünü belirleyen 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 14 ve 22 Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Karşıyaka 3....

                    UYAP Entegrasyonu