İle davalı şirket arasında doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere davalı şirket lehine 8.000.000.000 Eski Türk Lirası (8.000,00-TL) bedelle ipotek tesis edildiğini, ilgili ipoteğin tesis edilmesinde dava tarihine kadar davalı şirket tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmediğini, müvekkili tarafından ipoteğin fekki için Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ..... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ipotek bedeli olan 8.000,00-TL'nin icra dosyasına depo edildiğini, davalıya İİK'nin 153....
Dairesinin 14/9570 Esas-18/1194 Karar nolu kararı ile 06/02/2018 tarihinde iptal edildiğini, davacı 20/05/2015 ve 22/06/2015 tarihinde ipoteğin fekki talepli başvurduğunda ilgili yönetmelik maddesi halen yürürlükte idi ve Hesap İşletim Ücreti Kredilerin kullandırılması için zorunlu giderlerden kabul edilirken dolayısı ile o tarihte hesap işletim ücreti adı altında bakiye borcun bulunması sebebiyle davalı banka ipoteği fekketmesi söz konusu olamayacağını, hesap işletim ücreti ile ilgili düzenlemenin iptalinden sonra, ipoteğin fekki talebi ile bankaya başvurabilecekken ipoteğin fekki davası açmasının davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti doğmasına sebep olduğundan davalı bankanın bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ipoteğin fekki davası açması gerekirken tazminat davası açmasının bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının ipotek fekki davası neticesinde lehine alabileceği kararı usulune uygun şekilde kesinleştirebileceğini ve bahsi geçen karardan sonra zarar unsuru oluşan ya da mahrum kalındığı düşünülen zararları için tazminat davası açabileceğini, kaldı ki davacı tarafça Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16.12.2021 Tarih 2021/522 E. 2021/1178 K. Sayılı dosyası ile işbu davaya da konu taşınmaz için ipoteğin fekki davası açıldığını ve bu davanın reddedildiğini, sonra yine davacı tarafından müvekkili Banka aleyhine Bakırköy 3....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ipoteğin fekki davası açması gerekirken tazminat davası açmasının bir hukuki yararı bulunmadığını, davacının ipotek fekki davası neticesinde lehine alabileceği kararı usulune uygun şekilde kesinleştirebileceğini ve bahsi geçen karardan sonra zarar unsuru oluşan ya da mahrum kalındığı düşünülen zararları için tazminat davası açabileceğini, kaldı ki davacı tarafça Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16.12.2021 Tarih 2021/522 E. 2021/1178 K. Sayılı dosyası ile işbu davaya da konu taşınmaz için ipoteğin fekki davası açıldığını ve bu davanın reddedildiğini, sonra yine davacı tarafından müvekkili Banka aleyhine Bakırköy 3....
G Blok 73 numaralı (tapu kaydına göre E3 Blok 71 numaralı) bağımsız bölümün mülkiyetinin tapuda müvekkile devrinin yapılması ve üzerinde yer alan diğer davalı bankalar tarafından konulan ipoteklerden ve muhtelif sayıda 3.kişiler tarafından konulan hacizlerden dolayı davacı müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin ve hacizlerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek ( fek edilerek) ipoteklerin ve hacizlerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesi ve dava konusu taşınmaz üzerine davalı Akbank A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydına mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
İflas idaresi vekilince ve davalı-birleşen davada davalı .. vekilince temyiz edilmiştir. .. vekili tarafından verilen 11.10.2012 havale tarihli dilekçe ile ipoteğin fekki talebi yönünden asli müdahale talebinde bulunulduğu ve yerel mahkemenin 20.12.2012 tarihli oturumda adı geçenin asli müdahilliğine karar verildiği ve yapılan yargılama sonucunda da birleşen davada adı geçenin ipoteğin fekki talebinin kabulüne karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Asli müdahale 6100 sayılı HMK'nun 65. maddesinde düzenlenmiş olup, asli müdahale talebinde bulunan kişi davanın tarafı haline geldiğinden ve bunun yönünden karar verileceğinden asli müdahale talebi ile birlikte peşin karar ve ilam harcı ve başvurma harcının asli müdahale talebinde bulunan tarafından yatırılması gerekir. Bu harçlar yatırılmadıkça 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yargılamaya devam edilemez....
Kararı, davalılar ..., ... ve.... vekili temyiz etmiştir. Dava dilekçesinde, hükmü temyiz eden davalı üçüncü kişilerce sözleşme konusu taşınmaza konulan hacizlerin fekki talep edilmiştir. Davalılar ise, haczin fekki isteminin yersiz olduğunu, zira davaya konu hacizlerin süresinde satış istenilmemesi nedeniyle düştüğünü savunmuşlardır. Ne var ki mahkeme bu hususta bir inceleme yapmadan karar vermiştir. Gerçekten de, dava tarihi itibariyle fekki istenilen hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca ayakta olup olmadığı değerlendirilerek varsa düşen hacizler yönünden karar vermeye yer olmadığına karar verileceği düşünülmelidir. Bunun yanında, davada, haciz lehdarı olan üçüncü kişiler haczin fekki talebi ile hasım gösterilmişlerdir. Anılan davalılar ancak, haciz miktarları ile sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışından yararlanırlar....
Şubesinden taşınmazı üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin fekkini talep ettiğini, işbu ipoteğin kaldırılması için gerekli olan harcın kendisi tarafından ödeneceğinin belirtildiğini ancak işbu şubeden gönderilmiş olan ihtarname ile ipoteğin süresiz olduğunun iddia edilerek taleplerinin reddedildiğini, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin taşınmazı sonuna kadar ipotek ettirmediğini, ipotek konusu borcun yıllar önce kapatıldığını beyanla davalı lehine tesis edilmiş olan ipoteğin kaldırılması ve terkinine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit hukukuna ilişkin davada Elazığ Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde eşi ...'in davalı kurumdan aldığı krediye müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu yapıldığını ve taşınmaza ipotek konulduğunu belirtip, kefalet için hakimden izin alınmadığından ipoteğin fekkini, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, T.M.Y.'nın 881. maddesinde düzenlenen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davacının müşterek borçlu ve kefil olduğu, davanın İhlas Finans Kurumuna karşı açıldığı, davacının eşinin davanın tarafı olmadığı, uygulanacak maddenin T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklanmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/484 KARAR NO : 2021/517 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 26/04/2019 KARAR TARİHİ : 16/06/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili ile davalı arasındaki Bayilik Sözleşmesine istinaden 08/12/2011 Tarih Ve ... Yevmiye Numaralı ... İli, ... İlçesi, ..... Köyü, ..... Ada, ... Parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın üzerine Birinci 250.000,00-TL bedelli dereceden ipotek tesis edildiğini, taraflar arasındaki 05/02/2013 tarihli "Sınai ve Tıbbi Gazlar Bayilik Sözleşmesi ve Genel Şartnamesi" nin süresinin 05/02/2018 tarihinde sona erdiğini, Müvekkilinin davalıya sözleşme kapsamındaki tüm borcunun tamamını ödediğini, müvekkili tarafından 10.07.2018 Tarih, ... Yevmiye numaralı İhtarname ve 16.01.2019 Tarih, ......