Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.10.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1097, 1098, 1099 parsel sayılı taşınmazlara 01.07.1993 gün ve 6029 yevmiye ile davalı ... yararına konulan ipoteğin sehven işlenmiş ya da tedbir veya temlik bedeli olarak konulmuş olabileceğini ileri sürerek taşınmazlardaki ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    ın sözleşme tarihi olan 1978 yılından beri malik sıfatı ile zilyet olduklarını, taşınmazın satış bedeli olan 325.000 TL’nin 1978-1980 yılları arasında taksitler halinde tamamının ödendiğini ileri sürerek; dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ödemiş oldukları satış bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uyarlanarak davalılardan tahsilini talep etmişlerdir. Davalılar; tapulu taşınmazların resmi olmayan senetle satışının mümkün olmadığını, davacılardan ... ...'...

      Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

        Bir hakkın dava edilebilme hakkı (alacak muaccel olmadan) doğmadan, alacak hakkında zamanaşımının işlemeye başlayacağı veya zamanaşımına uğrayacağı düşünülemez. Dava hakkı ancak, davacının yaptığını iddia ettiği binanın davalıya teslimi ile doğar....

          Sebepsiz zenginleşme, 6098 sayılı TBK’nun 77 ve devamı (mülga 818 sayılı BK’nun 61 vd) maddelerinde düzenlenmiş olup, madde hükmü uyarınca "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Buna göre; sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade borcunun kapsamı ve yapılmış olan giderlerden hangilerinin geri istenebileceği, giderlerin niteliğine ve zenginleşen kimsenin iyiniyetli ya da kötüniyetli oluşuna göre farklılık göstermektedir....

            Somut olayda; davalının hazırlık soruşturması sebebiyle alınan ifadesinde de kabul ettiği üzere taraflar arasındaki anlaşma uyarınca taşınmazın tapuda davacı adına devrinden sonra ipoteğin kaldırılması amaçlı davalının hesabına davacı tarafından 88.000,00 TL'nin yatırılmış olmasına rağmen bu bedel ipoteğin kaldırılması için kullanılmadığı gibi ilgili bankanın yanıtı ve gönderilen hesap hareketlerinden davalının yatırılan parayı araç alımı ve benzeri şahsi işlerinde kullandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının iyi niyetli olduğundan söz etmek mümkün değildir ve davalı , sebepsiz zenginleştiği tarihte temerrüde düşmüş olur. Davacı tarafından, davalının banka hesabına ipoteğin kaldırılması için yatırılan 88.000,00 TL yönünden ödeme tarihi (07/10/2015) itibariyle davalının temerrüde düştüğü her türlü tartışmadan uzaktır....

            borcun ifasının da sebepsiz zenginleşme oluşturmayacağını, bir borcun zamanaşımına uğradığını, borçlunun ileri sürmesi gerektiğini, TBK 161. maddesi uyarınca zamanaşımı ileri sürülmedikçe, bu husus kendiliğinden dikkate alınmayacağını, zamanaşımı ileri sürülmediği takdirde alacaklının zamanaşımına uğramış borçtan dolayı alacağına kavuşmasının TBK 78/2 madde hükmü gereğince de geri istenemeyeceği hatta sebepsiz zenginleşme/istirdat davasına konu yapılamayacağını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin terkini K A R A R İnceleme konusu karar ipotek borçlusunun İİK.nun 153. maddesi düzenlenmesine dayanarak icra mahkemesinde ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan bir icra takibi bulunmamaktadır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairesinin iş bölümüne dair 09.02.2012 gün ve 2012/1 nolu kararı gereğince Dairemizin bu konudaki görevini belirleyen 10. maddeleri kapsamına girmemektedir. Aynı iş bölümü kararı gereğince 12. Hukuk Dairesinin görevlerine ilişkin 1. maddesi kapsamında kalmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece görevsizlik kararı verilmekle dosyanın inceleneceği görevli Dairenin belirlenmesi için Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına SUNULMASINA, 22.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Alacağın tahsili amacıyla tesis edilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp alacağın tahsili halinde ipotek akdi de sona erer. Borçlu, dosyanın infazından sonra ipotek kaydının terkini için tapu idaresine yazı yazılmasını icra müdürlüğünden isteyebilir. Somut olayda alacaklı vekili 05.01.2018 havale tarihli dilekçesi ile dosya alacağının haricen tahsil edildiğini beyan etmiş olup, İcra Müdürlüğünce 11.10.2019 tarihli karar ile dosyanın haricen tahsil nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğe konu borç bedelinin tahsil edildiği göz önüne alınarak; ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....

                  Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 9.691,36 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalının temyiz itirazlarına gelince; Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade isteminde bulunulabilmesi için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu