Somut olayda, davacı vekili 600.- TL bedelli ipoteğin fekki ve maddi tazminat talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, ipoteğin fekkine, maddi tazminat talebinin reddine karar karar verilmiş olup, bu kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 25.05.2021 günlü ilamıyla onanmış, bu ilama davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş ise de, kabul edilen kısım itibariyle yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığı anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktar yönünden reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 09/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şti′nin başka bir borcundan dolayı haciz kaydının bulunduğunun ortaya çıkması üzerine bankanın kredi ödemesinden vazgeçtiği, davacının taşınmazı ipotekli olarak geri almak istemediği, buna rağmen davalı ... tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin 12.07.2016 tarihinde kaldırtıldığı, banka temsilcisi tarafından da henüz ipotek kaldırılmamış gibi davacı ikna edilerek bu konudaki muvafakatinin ipoteğin kaldırılmasından bir gün sonra 13.07.2016 tarihinde alındığı; davalı ... Ltd. Şti'nin, kredinin iptali ve ipoteğin 12/07/2016 tarihinde terkini sonrasında taşınmazı davacının adına tapuda tescil ettirmediği gibi yaklaşık bir ay sonra taşınmazı ticari ilişki içinde bulunduğu ve ticari defter kayıtlarına göre borçlu olduğu diğer davalı... Ltd. Şti'ne satış suretiyle devrettiği, yapılan bu devir işleminin 2 ay sonra 01/10/2016 tarihinde şirket kayıtlarına işlendiği belirlenmek ve davalı... Ltd....
Borçlunun itirazına dayanak yaptığı ve alacaklının da kabulünde olan 29/08/2019 tarihli protokolün incelenmesinde, Ankara ili, Çankaya ilçesi, Huzur mah. 25451 ada 6 parsel 13 numaralı bağımsız bölüm üzerinde ipotek kaydının yer aldığı, taşınmazı satın alan T3 ipotek ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, ipoteğin en geç 20/02/2020 tarihinde kaldırılacağı, bu ipotek sebebi ile Mustafa Kızılırmak, Cemile Kızılırmak, Melis Cemre Keçeli ve Melcem Orm. Ürün. ... Ltd. Şti'nin müşterek müteselsil kefil olup ipoteğin kaldırılmasından sorumlu oldukları, ayrıca Mustafa Kızılırmak ve Cemile Keçeli'nin 100.000,00 TL bedelli devir ve ciro edilemez kaydı olan teminat senedi verecekleri, ipoteğin kaldırılmamış olması halinde senedin teminat kaydından vazgeçilmiş sayılarak takibe konulabileceği, ipoteğin fekki halinde ise senedin iade edileceğini imza altına aldıkları anlaşılmıştır....
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/03/2015 KARAR TARİHİ : 10/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İş bu davada, 30/11/2022 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekilinin gelmemesi ve davalı tarafın davayı takip etmemesi nedeni ile HMK.nun 150. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra üç aylık süre içerisinde taraflarca dava yenilenmediğinden 6100 Sayılı HMK.nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında açılan ipoteğin fekki ve maddi manevi tazminat davalarının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacının dava dışı ...'ın davalı bankadan kullanmış olduğu kredi sebebiyle taşınmazı üzerine konulan ipoteğin fekki ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün 2016/14732 Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu alacağın asıl borçlu... tarafından ödendiğini ileri sürerek, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin İİK 153. madde hükmü gereği kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hükme karşı, davacı istinaf talebinde bulunmuştur....
a temlik edildiği ancak temlik işlemi bir tasarruf işlemi olmasına rağmen ve temlik sözleşmesinin imzalanması ile ipotekten kaynaklanan alacak bu tasarruf işlemi ile temlik alan davacıya geçmiş olmasına rağmen davalı bankanın ilgili tapu müdürlüğüne ipoteğin fekki için yazı yazdığı ve ilgili tapu müdürlüğünün de ipoteğin fekki yönünde işlem yaptığı görülmektedir....
Davacıların dosyadaki diğer talepleri, ipoteğin fekki ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarara ilişkindir. Mahkemece bu taleplerde reddedilmiştir. Ancak ipoteğin fekki talebinin red gerekçesi gösterilmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalının bayilik sözleşmesinin son yılından kaynaklanan satın alma taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart alacağı olduğu saptanmış, ipoteğin bu alacağında teminatını oluşturduğu için ipoteğin davalı tarafça fekkedilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sonuçta ipoteğin fekki talebinin reddi ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarar oluşmadığı yönündeki kararı doğru ise de, kararın gerekçesinde bu husus belirtilmemiştir....
B.. tarafından konulan ipoteğin haksız, hukuka aykırı, dayanaksız, temel ilişki yokluğuna dayalı sakat ve yolsuz oluşu sebebiyle iptali, fekki ve terkinine, ipotek borçlusu olmadığının tespiti ile % 20'den aşağı olmamak üzere tazminat ile maddi ve manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; davacıya ait bağımsız bölümün tapu kaydına konulan ipoteğin, davacının borcundan doğmadığı, akit tablosunda belirtilen 700.000,00 TL'nin kendisine verilmediği sonucuna varılarak ipoteğin kaldırılmasına, davacının ipotek dayanağı borcu olmadığının tespitine ve davacının % 20 tazminat talebi ile maddi ve manevi tazminat isteminin reddine dair karar verilmiştir. Hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
e satışı konusunda aracılık etmek suretiyle görevini kötüye kullandığı iddia ve kabul edilmiş ise de; takip konusu taşınmazın satış işleminin katılan tarafından, takibe konu borcun ödenmesinden ve ipoteğin kaldırılmasından sonra icra dairesi tarafından birinci satış işlemi için belirlenen muhammen bedel üzerinden sanığın eşi adına takip işlemlerinden bağımsız olacak şekilde gerçekleştirildiği, katılan ile sanık arasında akrabalık ilişkisi olduğu ve satış işleminin katılanın talebi üzerine yapıldığının anlaşılması karşısında, sanığın görevinin gereklerine aykırı herhangi bir davranışı bulunmadığı gibi görevi kötüye kullanma suçunun objektif cezalandırma koşulları olan kişilerin mağduriyeti, kamunun zararı veya kişilere haksız menfaat sağlama unsurlarının da gerçekleşmediği anlaşılmakla atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde...