in imzalarını taklit ederek ...Tapu Sicil Müdürlüğüne suça konu ipoteğin kaldırılması istemini içeren yazıyı göndererek, suça konu daire üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını sağladığı, sanığın bu surette resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, Suça konu ipoteğin kaldırılmasına yönelik sahte olarak hazırlanmış belge üzerindeki imzaların katılanlar eli ürünü olmadığına ve katılanların imzalarının taklit edilmesi suretiyle atıldığına dair bilirkişi raporu, suça konu belgenin sanık tarafından düzenlenmiş olduğuna dair tanık beyanları ile suça konu dairenin ipoteğin kaldırılmasından önce sanığın resmi nikahlı eşi ...tarafından devir alındığı, ipoteğin kaldırıldığı 15/05/2009 tarihinde de sanığın eşi ...tarafından ipoteksiz bir şekilde ...e satılmış olması karşısında, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş olup, yukarıda açıklanan nedenlerle sanığın...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 13.06.2008 No : 373-383 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-maddi manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde oğlu dava dışı ...’ın kullandığı ticari kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç tamamen ödendikten sonra ipoteğin kaldırılmasının bankadan talep edildiğini, davalı bankanın önce ipoteğin fekkini kabul etmişken daha sonra dava dışı ...’in Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunduğu gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmadığını, müvekkilinin bu durumdan olumsuz olarak etkilendiğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, 450 YTL maddi, 5.000,00....
Davacı tarafından taşınmaz İpotekli olarak satın alınmış ise de taraflar arasında yapılan ve inkar edilmeyen sözleşmeye göre ipoteğin kaldırılması öncelikli olup, davacı tarafından kalan borç için verilen senetlerin ise ipoteğin kaldırılmasından sonraki tarihlerde ödemesinin yapılacağı da açıktır. Öyle olunca davalı ipoteğin kaldırılması edimini yerine getirmemiş olup, dava dışı ipotek alacaklısı tarafından ipotekli taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile satışı sürecinde dava açıldığı tarihte başlatılmış olması dikkate alındığın da, davacı akitten dönerek ödediği bedeli isteyebilir. Mahkemece, açıklanan sebeplerle taraf delillerine göre yargılama yapılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
Taraflarca düzenlenen 13/08/2021 tarihli protokolde davalı Sedanur adına kayıtlı Konya ili, Meram ilçesi, Sefaköy Aşağı köyü, Kazan mevkii, 109 ada, 29 parsel'de kayıtlı tarla üzerindeki ipoteğin davacı T1 tarafından kaldırılacağı, ipoteğin kaldırılmasından sonra davalı Sedanur tarafından taşınmazın 1/2 payının davacıya devredilerek taşınmazın paylı mülkiyetine dönüştürüleceği, tapu masraflarının davacı Mehmet tarafından karşılanacağının düzenlendiği, Yargıtay 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2018/269 ESAS 2021/94 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin kaldırılmasından kaynaklanan Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin miras bırakanı Şaban Alkış adına kayıtlı bulunan dava konusu GM ile ilgili davalı belediyenin yapmış bulunduğu şuyulandırma sonrası müvekkili adına olan 300 m2 lik alandan Düzenlenme Ortaklık Payı ( Dop) kesilerek belediye tarafından müvekkili adına 210 m2 alanlı arazi bırakıldığını, zamanın belediye başkanlığı 210 m2 lik kalan kısmın da her nedense istimlakine karar verilmiş olduğunu bu kararlar Sakarya İdare Mahkemesinde müvekkili adına açılan iptali davası ile iptal ettirildiğini, bu kararı uygulamayan belediyeye karşı akabinde taraflarınca Kocaeli 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından İzmir ili ... ilçesi Merkez mahallesi ...mevki 1A-A2 pafta, 4765 parselde kayıtlı bulunan 118 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı T.C.Ziraat Bankası Şirinyer Şubesi lehine 04/07/2008 tarihinde konulan ipotek ile birlikte tapuda resmi sözleşme düzenlenek devir alındığını, ipoteğe konu borcun tamamının ödendiğini, ipoteğin fekki için başvuruda bulunulduğu halde davalı bankanın dilekçeye yanıt vermediği gibi ipoteğin kaldırılmasından da kaçındığını belirterek 04/07/2008 tarihli ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) K A R A R Davacı vekili, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan ve açtığı boşanma davası nedeniyle taşınmazlar üzerinde ½ şer oranında katılma alacağı hakkının bulunduğunu ileri sürerek davalının çektiği kredi nedeniyle davalı adına kayıtlı 16063 ada 12 parselde bulunan iki katlı ev, 26185 ada 2 sayılı parsel üzerinde yer alan 8 nolu daire, aynı ada 1 parsel üzerindeki 17 nolu bağımsız bölüm ve 37740 ada 7 parselde yer alan 19 sayılı bağımsız bölümler üzerine davalı bankalardan çekilen kredi nedeniyle konulan ipoteğin edinilmiş mallara katılma alacağı hakkı nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Yargıtay 2....
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması) , Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/03/2023 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpoteğin Kaldırılması ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafın iddiaları: Davacı taraf: satın almak istediği taşınmaz üzerinde önceki malik tarafından ticari krediden kaynaklı olarak davalı banka lehine tesis edilen 420.00,00-TL bedelli 27.11.2020 tarihli ve ... yevmiye numaralı ipotek bulunduğunu, davacının konut kredisi talebinde bulunduğu Türkiye ... Bankası A.Ş. Sanayi Sitesi/Sakarya Şubesinin ipotek sahibi .... ... Bankası A.Ş. ile iletişime geçtiğini, .... ... Bankası A.Ş. Adapazarı/Sakarya Şubesinin Türkiye ... Bankası A.Ş....
Sonradan ipoteğin başka alacaklarının da teminatını oluşturduğunu iddia etmesi ve sonrasından bu sebeplerle ödeme talep etmesi yazılı taahhüdünden dönmesi anlamındadır. Davacıların manevi tazminat taleplerine dayanak yaptıkları olaylar serisinin, ipoteğin haksız biçimde fek edilmemesiyle bir nedensellik bağı içinde olup olmadığının takdirinin mahkemenize aittir..." şeklinde tespit ve rapor edilmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davalı banka tarafından ipoteğin fek edilmemesi işleminin davacıların kişilik haklarına zarar vermediği, manevi zarar ile bankanın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....