Dava, genel kredi sözleşmesine kefaletten dolayı kefaletin kaldırılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir.Genel Kredi Sözleşmesi gereğince davacı kefil dışında dava dışı 3.kişinin taşınmazının ipotek edilerek kredi sözleşmesinin güvence altına alındığı ancak kredi kullandırıldıktan sonra ipotek veren tarafından ipoteğin kaldırılması amacıyla açılan davada yapılan yargılama sonucunda......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/263 ESAS, 2022/155 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22/03/2022 tarih ve 2021/263 Esas, 2022/155 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353....
nin davalıdan alacağı petrol ürünlerine karşılık doğmuş ve doğacak alacaklara ilişkin olarak verildiği, ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 29.11.2005 tarihli resmi akit tabloları içeriğinden ipoteklerin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden ipoteğin, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu, söz konusu ipoteğin sözleşmenin bir ferisi olarak değil, sözleşmeden ayrı azami had ipoteği olarak verilen bir ipotek olduğu, davacı taraf borcun tamamen ödendiğini iddia etmediğine göre ipoteğin devam etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı tarafça ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olarak açılan başka bir davada davacı tarafın dava dışı Hilal Petrol Ltd. Şti.'nin ortağının ayrılması nedeniyle ipoteğin kaldırılması talep ettiği, yargılama sonucunda Sivas 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1329 parsel nolu taşınmazı 2012 yılında satın aldığını, söz konusu taşınmaza önceki maliklerden ... ...'ın çektiği ... nedeni ile davalı tarafından ipotek konulduğunu, ... ... Müdürlüğü'nün 2010/779 takip sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ... takibi yapıldığını, ... dosyasına konu borcun ödendiğini, davacının davalı bankaya borcun sona ermesi nedeni ile ipoteğin kaldırılması için yapmış olduğu talebin ... ...'...
Başka bir ifadeyle mülkiyetteki değişiklik ipotekli alacak ödenmeden ipoteğin terkinini gerektirmez. Öte yandan ipotek akit tablosunda yazılan «……. Bir yıl süreli … bila faiz …» sözcüğü ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten itibaren bir yıl sonrasına kadar icra takibine konulamayacağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak bir yıl geçtikten sonra yapılabileceği anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmesi ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Bütün bunlardan ayrı ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. Davalı şirketin bir başka bir dava sebebiyle sistemin nasıl işlediğini açıklayan dilekçesindeki beyanı eldeki davada ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı ya da ipotek alacağının ödenmiş olduğu sonucunu doğurmaz. Belirtilen nedenlerle mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemece yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararı ile ipoteğin kaldırılması istenen taşınmazın garanti altına almış olduğu kredi borcunun tamamen ödenmiş ve teminat mektubunun iade edilmiş olduğunun anlaşıldığı, davanın taşınmaz maliki yönünden kabulü gerektiği, diğer davacı şirketin ise ipotekli taşınmazla bir ilgisi olmadığı gerekçesi ile davanın davacı Sim Yol İnş. Taah. ve Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, davacı ... bakımından ise kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194) ve ipoteğin dayanağı olan genel kredi sözleşmelerindeki davalı eşin kefaletinin geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Davacı, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş ve vermiş olduğu tek taraflı yazılı muvafakatnamesinin manevi baskı, zorlama ile imzalanan bir belge olduğunu, özgür iradesi ile imzaladığı belge olmadığını, dolayısıyla bu belgenin geçersiz olduğunu iddia ederek, ipoteğin terkini ve kefaletin geçersizliğini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından fek edildiği, bu itibarla davacının açtığı ipoteğin kaldırılması talepli davanın konusuz kaldığı, dava açıldıktan sonra ipoteğin davalı tarafça kaldırılmış olması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olacağı, yargılama yapılarak kaldırılması gereken ipoteğin tam değeri belirlenmediğinden davacı lehine maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 15.000 TL dava değeri göstererek, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu nedenle tapu kaydı üzerindeki davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Taşınmazın ipotek akit bedeli olan 375.000 TL. üzerinden hesaplanarak alınması gerekli peşin harç mahkemece tamamlatılmıştır. Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması talebi reddedildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı banka yararına ipotek değeri üzerinden nispi tarifeye göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti tayini doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK md. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.09.2008 ve 21.05.2009 gününde verilen dilekçeler ile ipoteğin kaldırılması ve tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne, tazminat istemlerinin reddine dair verilen 06.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili ile duruşmasız olarak davalı Türkiye ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.12.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler gelmedi. Karşı taraftan davacılar vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....