İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası yönünden; davalı banka tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden; davalı ... tarafından ise, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aile konutu şerhi konulması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
120.000 TL verip ilk etapta banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünde yazı verilmesine rağmen, daha sonradan ipoteğin kaldırılmaması yönünde önceki yazının geçersizliğini içerir yazının tapuya gönderildiği, bu nedenle tapudaki ipotek şerhinin kaldırılmadığı, söz konusu tapuların adına kayıtlı olan önceki malikleri tarafından ipoteğin kaldırılması gerekip bu şahısların iddiasına göre paranın kendilerine ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmaması talimatını kendilerinin verdiği yönündeki beyanları da dikkate alındığında sanığın hileli bir hareketinin bulunmadığı bu nedenle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ipoteğin kaldırılması karşılığında 120.000 TL parayı aldığı kabul edilse bile, bu paranın karşılığında ipoteğin kaldırılmamasının veya paranın geri iade edilmemesinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğundan bahisle sanığın beraatine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] "İçtihat Metni" Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin kaldırılması ancak İİK. nun 153.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde İcra Mahkemesinden istenebilir. Bunun dışındaki nedenlere dayalı olarak ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesi ile kaldırılması ancak genel hükümler çerçevesinde talep edilebilir. Somut olayda şikayetçinin ipotekli taşınmazın aile konutu olduğunu ileri sürerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun " Aile Konutu" başlıklı 194/1. maddedeki eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmüne dayalı olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 25.5.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilmiş ipotek bulunduğunu, taşınmaz satın alınırken müvekkiline borcun ödendiği bilgisinin verildiğini ancak ödeme belgelerinin verilmediğini, ipotek alacaklısı veya mirasçıları tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, bu nedenle İİK 153.maddeye göre ipoteğin kaldırılması için talepte bulunduklarını, icra dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen değerin kasaya yatırıldığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması gerektiğini söyleyerek İstanbul İli Esenler İlçesi Esenler Mahallesi 95 Ada 18 Parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin İİK 153.madde gereğince kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ... 27.05.2016 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple hükmün ipoteğin kaldırılması davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aİle Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılması talebi ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedelinin 800.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı, taşınmaz değerinin 80.000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmıştır. İpotek bedelinin tamamı üzerinden (800.000 TL) Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, 80.000 TL üzerinden yatırılan harç yeterli görülerek yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
nolu bağımsız bölümün kaldığını e-devlet kayıtlarında taşınmaz üzerinde davalı şirketin eski ünvanı ile ipotek şerhinin bulunduğunu, müvekkili hakkında herhangi bir icra takibi bulunmadığını, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde ipoteğin kaldırılması talep edildiğini ve bugünkü karşılık olarak 11.000TL'nin davalı şirket hesabına ödendiğini ancak ipoteğin kaldırılmadığını bunun üzerine noter kanalı ile ihtar çekildiğini ancak ipoteğin yine kaldırılmadığından bahisle müvekkilinin telafisi imkansız zarara uğramaması adına ipoteğin kaldırılması için bedel ödendiğinden ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Dava ipoteğin kaldırılması davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....
Sigortanın diğer davalı şirketten olan alacaklarının teminatı olarak verildiği ve alacak mevcut olduğu iddiasıyla ipoteğin kaldırılmasına karşı çıkılmış ise de ipoteğin kaldırılması konusunda taraflar arasındaki anlaşmanın dikkate alınması gerekeceği, bu şekilde bir belgenin düzenlendiği konusunda uyuşmazlık olmadığı, davalı ... şirketi bu şekilde belgeyi düzenleyip ipoteği kaldıracak makam olan Tapu Müdürlüğü'ne hitaben yazarak imzaladığına göre bu tarih itibariyle ipoteğin kaldırılması koşullarının gerçekleştiği, ipoteğin kaldırılması konusunda taraf iradelerinin birleştiğinin kabulü gerektiği, hazırlık işlemleri için düzenlenen belgenin imzalandığı iddiası hayatın olağan akışı ve tacirin basiretli davranma yükümlülüğüne uygun olmadığı, ipoteğin kaldırılması için bu yazı yeterli olup tapuda ayrıca resmi akit tablosu düzenlenmesine gerek olmadığı, uygulamada bu yazıya rağmen yazıyı veren şirket yetkilisinin tapuya gelmesi gerekli görülmekte ise de bu yazının sıhhati ve geçerli olup olmadığının...