nun 888 maddesi gereğince dava dışı şirketin borçları sona ermediğinden ipoteğin kaldırılamayacağını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalı bankanın taşınmazın satışından bilgilendirilmesine kadarki süreç içerisinde verdiği krediler nedeniyle doğacak borçları da kapsadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı dava dışı ... Ltd.Şti.nin davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka lehine ipotek edilmiş olan taşınmazı satın aldığını, anılan dava dışı şirketin kredi borcunun ödenmiş olduğunu, bu nedenle satın almış olduğu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar Aleyhine 21.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 300 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalılar lehine 08.12.1993 tarihinde tesis edilen ipoteğin yasal faizi üzerinden depo edilmesi suretiyle ipoteğin terkinine karar verilmesini istemiştir....
İcra Mahkemesince ipoteğin kural olarak sıra cetveline girmeden ödeneceği, davalı banka ile dava dışı borçlu arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre ipoteğin 743 sayılı ... Kanunu Medenisi’nin 790 ncı maddesinde sayılan fer’... de kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gayrımenkul mükellefiyeti olan ipoteğin teminat teşkil ettiği alacak miktarının belirlenmesi için öncelikle niteliğinin kesin borç ipoteği mi, yoksa üst sınır ipoteği mi olduğunun belirlenmesi gerekir. İpoteğin tesisi tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı ... Kanunu Medenisinin 790 ncı maddesine göre anapara, takip masrafları, geçen günlerin faizleri ve satışın talep edildiği zamanda vadeleri hulul etmiş bulunan üç senelik faizler ile son vadeden itibaren işleyen faizler, ipoteğin teminat kapsamındadır. Üst sınır ipoteğinde ise alacaklının taleplerinin toplamı üst sınırı geçemez....
Taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını istediği tarihe kadar bu bedeli ödemede gecikmiş sayılcağından dava tarihine kadar işleyecek gecikme faizini de ödemekle yükümlüdür. Mahkemece 19. YTL nin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ise de bu rakamın neye göre hesap edilip bulunduğu belli değildir. Taşınmaz maliki davacının bu borcun ödenmesi konusunda dava tarihine kadar herhangibir talebi olmadığına göre davanın açıldığı gün hesabı ile ipotek alacağına faiz yürütülerek borcun tamamı bir bilirkişiye hesap ettirilip, tesbit edilen bu miktarın mahkeme veznesine depo ettirilmek koşulu ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilecek yerde, ölçüsü belli olmayan bir metod ile berilenen 19 YTL nin ödettirilmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava azledilen vekil tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, azilnamenin müvekkili bankaya bildirmediğini, ipoteğin tesisinde iyi niyetli olan müvekkilinin kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...’ten 26.07.2006 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek mevcut olduğunu, ipoteğin konusunu oluşturan borcun ödenmesine rağmen ipoteğin fekkedilmediğini, bu konuda yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı ipotek yükü ile satın aldığını, ipoteğin hem kredi borçlusu ... Tur. Ltd....
Davacı ile davalı ...’un kardeş oldukları yürütülen ticari faaliyet nedeni ile adlarına kayıtlı taşınmazları başkaları adına ipotek tesisi hususunda birbirlerine yetki verdikleri, tarafların halen şirket ortağı olarak ticari faaliyet içinde olduğu, ipoteğin tesisine konu kredi, davacı ile davalının ortağı olduğu şirket için çekildiği, genel vekaletnamenin geçerli olduğu, ipoteğin 2006 yılında tesis edildiği, kredinin ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe 2009 yılında başlandığı, davacın bu süre içinde itiraz etmediği, davalının davacı adına hareket ettiği tesis edilen ipoteğin usulüne uygun olduğu, ipoteğin fekkini gerektirir bir hususun ispat edilemediği gözetilerek mahkemece verilen davanın reddine dair kararın onanması gerekirken ilamda yazılı nedenlerle bozulmuş olduğu anlaşılmakla, davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
Davalı vekili, ipoteğe konu borçların 2006 yılında sona erdiğini, bu tarihten sonra ipoteğin fekki için bankaya müracaat edilmediğini, bankaya müracaat edilmesi halinde ipoteğin fek edileceğini, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalılar vekili, ipotekli kısmın rayiç değerinin depo edilmesi halinde ipoteğin terkin edilebileceğini, bu anlamda taşınmazın ilk maliki ile sonraki maliki arasında bir ayrım bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 1,00 Türk Lirası depo edilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler. Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür....
İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m.30-32). İpoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar yazılı yargılama usulüne tabidir....