a taahüt edilen ürünlerin teslim edilmediğini bu nedenle davalı tarafa ipotek akit tablosu gereğince 60.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile, ... adına kayıtlı ....Tapu Sicil Müdürlüğünün ... pafta no, 1670 ada no, 29 parsel 1.kat, 6 no'lu üzerine bırakılan ipoteğin kaldırılmasını, talep etmiştir. Davalı vekili, söz konusu ipoteğin teminat değil anapara ipoteği olduğunu, müvekkili ...'un davalı müvekkil şirkete borcu bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin iptalinin mümkün olmadığını, müvekkilinden almış olduğu ürün bedeline ilişkin 10.000,00 TL borcu bulunduğunu, bu durumun kambiyo evrakı ile sabit olması karşısında haksız ve hukuka aykırı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında düzenlenen davaya konu olan ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ve davacının davalıya 119.354,37 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle davacının menfi tespit davasının ve ipoteğin fekkine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ..., ... Mahallesi 275 ada 79 parsel sayılı taşınmaz kaydında yer alan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Oysa, dosya içerisine getirilen ipoteğin tesisine ilişkin resmi senetler ise, aynı yer 275 ada 46, 275 ada 58 ve 275 ada 59 parsel sayılı taşınmazlara aittir. İncelenmesine gerek görülen; Dava konusu 275 ada 79 parsel sayılı taşınmaz kaydında yer alan ipoteğin tesisine ilişkin resmi senet veya yukarıda yazılı taşınmazlar ile dava konusu parselin bağlantısını gösterir şekilde ilgili kayıtların merciinden getirtilerek evrak arasına konulmasından sonra gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Şenci tarafından davacı T1 devredilmiş olmasının davacı tarafa ipoteğin fek edilmesi için herhangi bir hak tanımadığını, müvekkili bankanın bahse konu taşınmaz üzerinde ipotekten kaynaklı olarak sahip olduğu hakların tamamının yeni malikin mülkiyet hakkı süresince de devam edeceğini, müvekkili bankanın, ipoteğin dayanağı olan borcun ödenmemesi halinde alacağını ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsil edebileceğini, müvekkili bankanın alacağının tahsili amacıyla Türkiye'deki teminatını paraya çevirebilmek adına İstanbul 13....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 17.10.2012 gün ve 2012/355-2012/552 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Bilgi Sistemleri ve Yazılımları Güncellenmesi ilişkisine ilişkin sözleşmeden kaynaklanmış olup, mahkemenin hukuki nitelendirmesi de satım sözleşmesi olduğundan, hukuki nitelemeye göre dosyanın temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına aittir. Ne var ki anılan Dairece görevsizlik kararı verilmiş olduğundan görev uyuşmazlığının sonuçlandırılması için dosyanın Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek bedelinin güncellenmesi davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 03.11.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili ile aleyhine temyiz olunan davacı vekilinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden diğer davalı vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak davacı ve davalı ... vekilinin sözlü açıklamaları dinlenip 2. kez verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - ... 12....
olduğu ifadesinin bulunmadığını, devam eden borç bir ipotek ile teminat altına alındığından ve dava konusu ipoteğin tüm borçları ödendiğinden ipoteğin fek edilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, bilirkişi raporundaki tespite göre; dava konusu ipoteğin üst limit ipoteği olup ipotek bedelinin ödenmiş olduğu, bu nedenlerle dava konusu ipoteklerin üst limit ipoteği olduğu, ipotekten kaynaklı bir borcun bulunmadığı tespit edildiğinden istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nın davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, ipoteğin var olan bir borca karşılık değil, yapılan PVC ve alüminyum doğrama imalatının bedeli karşılığında verilen bonoların teminatı olarak tesis olunduğu hususlarının davalı .....'in kabulünde olduğunu, ipoteğin sadece dosyaya sunulan sözleşmedir başlıklı tarihsiz taşeronluk sözleşmesi uyarınca ve sadece bu imalat için tesis olunduğunu, ancak davalı ....'in ipoteğin diğer iş için verildiği malzeme bedelininde teminatı olduğunu iddia etmesinin doğru olmadığını, 155.000,00 TL'lik taşeronluk sözleşmesi uyarınca düzenlenen bono bedellerinin bizzat ...'...
TL, olan ipotek bedelinin 500,00 TL'ye karşılık geldiğini belirterek ipoteğin günün ekonomik koşullarına uyarlanarak ipotek bedelinin 200.000,00-TL’ye çıkarıImasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
-KARAR- Davacı, davalı sigorta şirketinin acentesi olduğunu, acente sözleşmesi gereği tapuda adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, ipoteğin acentelik sözleşmesinin devamında acentenin hatalı iş ve işlemlerinden kaynaklanabilecek, şirketin muhtemel maddi zararlarının acentenin mal varlığından karşılanması amacına yönelik konulduğunu, davalının Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı alacak davasında aldığı ilamı icraya koyduğunu, ipotek alacaklısı ile ilamlı icra alacaklısının aynı şirket olduğunu belirterek ipoteğin paraya çevrilmesi talep edilebilecekken, ilamlı icra yolu ile takip yapılması nedeniyle ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekkini gerektirecek fiili ve hukuki bir sebebin mevcut olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kesinleşen Beyoğlu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/36 Esas 2009/179 Karar sayılı ilamında, davalı ......
Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın vasfının tapu kaydında arsa olarak gözüktüğü husus da nazara alınarak, dava konusu taşınmazda usulünce keşif yapılıp, ipotek tesis tarihinde ve halen tarafların aile konutu olarak kullandıkları bağımsız bölümün belirlenmesi, uzman bilirkişilerden "Aile konutu" olarak kullanılan bölümün kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi, aile konutu olarak kullanılan bu bölümün değerinin belirlenip, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik olarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....