"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, banka kredisi sebebiyle taşınmaza ait tapu kaydı üzerine konulan ipoteğin fekki isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.)...
ın hesabının kat edildiği, tapuya güven ilkesi gereği, davacının menfi tespit ve ipoteğin fekki talepli davasının ispat edilemediği mahkememizce kabul ve tespit edilmiş olmakla, açılan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** KARAR YAZIM TARİHİ : *** Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlunun dava dışı ... Lojistik San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nde çalışmakta iken ortak edileceği vaadiyle Kayseri ili Melikgazi ilçesi, Şirintepe Mahallesi 563 ada 2 parsel 18....
-TL.nin faizi ile birlikte (2) nolu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Eşarpları Tekstil San.ve Tic.A.Ş. vekili, davacının aynı iddialarla ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/382 Esas sayılı menfi tespit davasını açtığını, bu davanın halen derdest olduğunu, davacı firmanın iki ayrı firma varmış gibi dava açmasının yanlış olduğunu, tek bir şirketin bulunduğunu, ancak sehven bazı dilekçelerde “Eşarpları” yerine “Eşarp” yazıldığını, iddiaların yerinde bulunmadığını, ipoteğin fekki talebinin konusuz kaldığını çünkü söz konusu gayrimenkulün paraya çevrildiğini belirterek konusu kalmayan ipoteğin fekki davasının reddine, menfi tespit davasının derdestlik nedeniyle reddine, diğer tüm haksız ve mesnetsiz taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur....
Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, dava tarihinde ipoteğin fekki şartlarının gerçekleşmediği ve yargılama sırasında yapılan ödeme sonrası ipoteğin fek edilmesinden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı olmaması nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. hükmü dikkate alınarak ipotek bedeli olan 75.000,00-TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
. - K A R A R - Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tesbiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacıların ipotek borçlusu olmaları nedeni ile lehine ipotek verdikleri borçlunun borcundan ipotek limiti ile sorumlu olduklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, ipotek akit tablosunda davalı şirket lehine ipotek verildiği davacıların kendilerinin borçları olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davacı vasisi tarafından, davacı asılın dava dışı oğluna vermiş olduğu vekaletname ile davalı lehine dava konusu edilen taşınmaz üzerine ipotek bulunduğu, davacının, vekaletname verildiği tarihte davacının kısıtlı olduğu ve geçerli olmadığı bu nedenle konulan ipoteğin geçersiz olduğu, somut olayda, uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı ile dava dışı vekaletname sahibi kişinin sahibi olduğu şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup, davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceği, HMK.'...
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....
tarafından açılan ipoteğin terkini talebini içeren dava dosyası da bu dosya ile birleştirilmiştir. Davacı-davalı karşı davasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe yönelik itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacıların ipoteğin fekki ve tazminat taleplerinin reddine, davalı ... A.Ş’nin açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen 16.12.2004 tarihli karar vade farkı alacağının nasıl oluştuğunun tespit edilemediği gerekçesiyle bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm, vade farkı alacağının nasıl oluştuğunun davacı-karşı davalıya açıklattırılarak, alacağın muhasip bilirkişiden rapor alınmak suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yeniden bozulmuştur....