AŞ.nin davalı bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarına teminat teşkil etmek üzere asıl borç ve faizleri ile birlikte 1.000.000,00 TL limit ile ipotek tesis ettiği , 10.02.2015 tarihinde ipoteğin tesisine esas kredi borcunun tamamen ödendiğinden bahisle ipoteğin fekki için davalı bankaya müracaat ettiği, davalı bankanın ipoteğin fekki yazısının hazırlamış iken ipoteği fekketmediğinin daha sonra kendileri tarafından öğrenildiğinden bahisle ipoteğin fekki talepli olarak iş bu davayı açmış ise de yaptırılan incelemede ipoteğin fekki istenen 10.02.2015 tarihinde lehine ipotek tesis edilen dava dışı kredi borçlusu......
Kabule göre de; Davacı dava dilekçesinde ipoteğin terkini ile tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde ihale bedelinin ödenmesi talebinde bulunmuş olup, davacı kadının ipoteğin fekki dışındaki talepler yönünden de gerekli açıklamanın yaptırılması, tapu iptal ve tescil ile ihale bedelinin geri ödenmesinin hangi hukuki sebebe dayalı olduğu (sebepsiz zenginleşme, haksız iktisap.....vb ) açılattırılarak, bu talepler yönünden de dava harcı tamamlatılmak suretiyle gerektiğinde tefrik edilmek ve görev hususu da değerlendirilerek bu talepler hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu talepler hakkında olumlu olumsuz karar verilmemiştir. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için tarafların tüm talepleri hakkında delillerin değerlendirildiğini gösterir biçimde usulüne uygun gerekçeli kararın bulunması zorunludur....
Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, ipoteğin fekki, bu mümkün olmadığı takdirde ipoteğin kaldırılacağı inancıyla ödenen 167.000,00 TL'nin iadesi istemine ilişkindir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine göre "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz." Nispi harca tabi davalarda harcın ödeme zamanını düzenleyen aynı Kanun'un 28/a maddesi hükmüne göre ise, nisbi harçların 1/4'ünün peşin ödenmesi gerekir. Yine aynı Kanun'un 32. maddesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz." denilmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2856- 2016/12516 E.-K.; 2016/3037- 2016/12470 E.-K.; 2015/14382- 2016/6034 E....
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ipoteğin fekki isteminin temliknamenin iptali davasıyla birlikte açılmış olması re'sen dikkate alınması gereken kesin yetkinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, ipoteğin fekki talebi sınırlı ayni hakka ilişkin bir talep olduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisinin kesin yetki olduğu, işbu talebe ait davanın temliknamenin iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği, ipoteğin fekki istenen taşınmazın ..., ... Köyü, ... mevkii, ... parselde kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili bulunduğu, ipoteğin fekki istenen taşınmaz Malatya'da bulunduğundan, Malatya Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu davada kesin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir....
nin 50.000,00 TL tutarında teminat mektubuna ihtiyaç duyduğunu, teminat mektubunun teminatladırılması için müvekkillerinin murisine ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine 23.02.2011 tarihinde fekki bildirilinceye kadar 150.000,00 üst limitli ipotek tesis edildiğini, 2014 yılında teminat mektubunun iade edilmesi üzerine davalı bankanın 2014 yılının Nisan ayında Avcılar Tapu Müdürlüğüne hitaben yazdığı yazıyla ipoteğin fekkinin talep ettiğini ancak Tapu Müdürlüğünün 2015 yılının Temmuz ayında harç eksikliği sebebiyle talebi yerine getiremeyeceğini davalı bankaya bildirdiğini, bu durumdan istifade eden davalı bankanın Özgün Gümrük...Ltd. Şti'nin tüm hesaplarını kat ettiğini ancak ipoteğin davalı banka tarafından fekki bildirilinceye dek geçerli olduğunu, davalı bankanın fekki bildirmesiyle beraber ipoteğin sona erdirdiğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. II....
E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ilamsız takibe başlandığını, davalının takip dosyasına 21.03.2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğunu, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ilgili itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 02.11.2023 tarihinde Uyap üzerinden görüldüğünü, itiraz dilekçesinde borcun bulunmadığı ve İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyası ile ipoteğin fekki davası açıldığı belirtildiğini, İpoteğin fekki davasının görevsizlik ile İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve 19.07.2023 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararda yer aldığı üzere ... ipoteğin fekki davasında dava dilekçesinde yakın akrabalık ilişkileri olan kişileri kıramayarak ipotek işlemini gerçekleştirdiğini ikrar ettiğini, dosyaya sunulan yazışmaların davacı yan ile ... Ürünleri yetkilisi ...'nın ve eşi ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/612 KARAR NO : 2021/1013 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 13/11/2020 KARAR TARİHİ : 22/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11//2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile dava dışı .... şirketi arasında dava dışı şirket tarafından 2 ayrı sözleşme akdedildiğini, müvekkilin sözleşme kapsamında belirtilen görevlerini eksiksiz yerine getirdiğini, müvekkilin söz konusu konutları derhal teslim etmeleri ve konutların tapularını da bir an önce vermeleri aksi taktirde yasal yollara başvurulacağını ihtaren bildirdiğini, dava dışı yüklenici şirketin haksız ve kötü niyetli davranış ve tutumu olduğunu, bunun üzerine Büyükçekmece ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ......
İcra Müdürlüğünün 2011/12870 sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatların da hesaplamaya dahil edildiği, bu dosya bakımından ödeme yapılmış olması sebebiyle menfi tespit talebinin istirdat talebine dönüştüğü, ancak ödemelere rağmen borcun tamamen kapanmadığı gözetildiğinde davacının ipoteğin fekki talebi yerinde olmadığı gibi borcun karşılanmasına yönelik bonoların tahsili amacıyla yapılan takibe ilişkin iddialarının da yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Aksine, davacı dilekçesinin netice-i talep kısmında ipoteğin fekkini talep etmiştir. İpoteğin fekki isteminin, kayıt kabul davası olmadığı aşikardır. Açıklanan nedenler karşısında eldeki davanın ipoteğin fekki istemine ilişkin olması, kayıt kabul davası olmaması nedeniyle ihtisas mahkemesi sıfatıyla mahkememiz görevli değildir. Nitekim emsal bir olayda konuya ilişkin merci tayini kararında ; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesi 2019/1839 Esas, 2020/68 Karar s.ilamla "...Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Davalı şirket dava tarihinden önce iflas ettiğinden dava, İİK'nin 235. maddesi uyarınca kayıt ve kabul istemine ilişkindir. Her ne kadar dava alacak talebine ilişkin değil ise de, İİK'nin 235.maddesinde bu konuda bir ayrım yapılmamıştır. Zaten davacının davalıya borcu olduğu taktirde ipoteğin kaldırılması için bu borcun da ödenmesi gerekecektir. Bu nedenle dava her halukârda kayıt kabul davasıdır....