Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

borçlu olmadığının tespitiyle, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı yanın davalıya borçlu olmadığının tespitine, 03.07.2001 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipoteğin fekki davasında yetkili mahkemenin HUMK’ nun 13.maddesi uyarınca gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit hukukuna ilişkin davada Elazığ Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde eşi ...'in davalı kurumdan aldığı krediye müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu yapıldığını ve taşınmaza ipotek konulduğunu belirtip, kefalet için hakimden izin alınmadığından ipoteğin fekkini, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, T.M.Y.'nın 881. maddesinde düzenlenen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davacının müşterek borçlu ve kefil olduğu, davanın İhlas Finans Kurumuna karşı açıldığı, davacının eşinin davanın tarafı olmadığı, uygulanacak maddenin T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklanmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....

        Şubesi ile görüşüldüğünü ve o dönem için ipotek borcunun 10.000 TL olduğunun söylendiğini, asıl borçlu tarafından kalan borç tutarı ödenmediğinden davalı tarafından ....İcra Müdürlüğünün 2013/6706 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, ipoteğin kaldırılmasını temin için bu borcun müvekkilinin eşi tarafından yatırıldığını, ipoteğe ilişkin başka bir borcun söz konusu olmadığını, davalının asıl borçlunun tüm risklerini taşınmaz üzerindeki ipotekten tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki dava konusu ipoteğin fekkini, müvekkilinin ipotek ile ilgili borçlu olmadığının tespitini, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin dava dışı borçlu ...’ın doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı verildiğini, adı geçenin bankaya borcu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin hüküm fıkrasında hata yaptığını, ipoteğin fekki konusunu konusuz kaldığı nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde yazıldığını, oysa ipotekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine dair karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle hüküm fıkrasının 1.bendinde karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmın kaldırılarak ipotek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekki hususunda konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde düzeltilmesi gerektiğini, davada haklı olduklarını bu nedenle davalılar ... ve ... aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken sadece ... aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ...'ün ipotek alacağını ...ya temlik ettiğini, buna göre ipoteğin bedelsiz olduğu hususunun davalı temlik alan ...ya da ileri sürülebileceğini bildirmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 30.09.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir....

              Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinden dolayı, davacı ...'ün maliki olduğu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotekle ilgili olarak İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2013/3616 sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten ve yine bahsekonu sözleşme nedeniyle davalı tarafa verilen bonolardan dolayı İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2011/12870 sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bonoya dayalı ilamsız takipte dosya borcu tamamen ödenmişse de, davalının bono bedeli dışında halen taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinden dolayı alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacının bonodan kaynaklanan icra takibine konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti isteminin ve yine davalının halen davacıya olan borcunun devam etmesi nedeniyle ipoteğin fekki isteminin reddine karar verilmiş olması yerindedir....

                Mahkemece, davanın mahiyeti itibariyle ...’da bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını da içerdiği, HUMK’nun 13/2.maddesi uyarınca bu konuda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup, yetki sözleşmesi ile başka yer mahkemesinin yetkili kılınamayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir. İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı Adana Mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                  Dava, İİK.nun 153.maddesi hükmüne dayalı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İncelenen Avcılar Tapu Sicil Müdürlüğünün 30.12.1994 tarih ve 1100 sayılı ipotek akit tablosu içeriğine göre ; ipoteğin 25.000.000 TL için (1 ay vadeli olarak faizsiz) tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç ( karz ) ipoteğidir. TMK.nun 875.maddesi gereğince alacaklı ipoteğin fekki için ana para dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Bundan sonra TMK.nun 883 ve İİK.nun 153. maddeleri gereğince borçlu ipoteğin silinmesi için icra dairesine doğrudan başvurabilir. Somut olayda akit tablosunda yer alan 1 aylık süre faiz ödenmeden geçecek zamanı ifade etmekte olup , bu dönemin geçmesinden sonra, talep tarihine kadar ana para ve eklentilerini ödemesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. Mahkemece öncelikle talepte bulunan ...’in ipotek borçlusu sıfatına sahip olup olmadığının tespiti gerekir....

                    Esas sayılı dosyasında ipotekli alacak konusu yapılan 2.000.000 TL ipotek borcunun ve bu borca bağlı ferilerine ilişkin borcunun bulunmadığının tespiti" talebi, daha önce aynı ipotekten kaynaklı borcu olmadığı iddiasıyla ipoteğin fekki talebi ile ikame ettiği Büyükçekmece .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .... Esas sayılı dosyasında tartışılmış olup, anılan İPOTEĞİN FEKKİ davası sonucunda Büyükçekmece .... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 02.03.2020 Tarihli, .... Esas, .... Karar Sayılı Karar gerekçesine göre; "...Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu