Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/59 ESAS, DERDEST DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali, Haciz Ve İpoteklerin Fekki, Haciz Ve İpoteklerden Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelin Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Teknik Yapı AŞ.ile imzaladığı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını, bedelini ödediğini, taşınmazın teslim edildiğini, ancak tapu devrini yapılmadığını, taşınmaza davalının borçları nedeniyle ipotek ve haciz konulduğunu, ipotek ve hacizlerin fekki gerektiğini, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu taşınmazdaki davalı hisselerinin 3....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Emay Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 05.02.2009 gün ve 310-97 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık ipotek ve hacizlerin fekki isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu durumda kesin yetkiye ilişkin dava şartı varsa bunu inceleme ve değerlendirme yetkisi görevli mahkemeye ait olacağından İDM tarafından görevsizlik kararı verilirken aynı anda yetkisizlik kararı verilmesi hususundaki itirazı yerinde değildir. Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile dava dışı yüklenici/ipotek borçlusu Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince konutun davacıya sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmediği iddiasıyla hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir....

    Tüketici Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/978 E. sayılı “İstanbul İli Kadıköy İlçesi Merdivenköy Mah. 286 pafta 3408 ada 3 parselde kayıtlı B Blok 5. Kat: 85 numaralı bağımsız bölümün satış muamelesinin teminatsız olarak durdurulmasına dair eksik incelemeyle yasaya ve usule aykırı olarak verilmiş tedbir kararının kaldırılmasını ve tedbir talebinin reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki ile bedel istemine ilişkindir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

    kaldırılması talebi doğrultusunda icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin hacizlerin fekki işleminin iptalini talep ettiği, icra müdürlüğünce talebin reddi üzerine alacaklı vekilinin mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Tedbir kararı ile haciz tarihi aynı tarihli olmasına rağmen, uyap kayıtlarından haciz saatinin 09.30, icra mahkemesinin tedbir kararı saatinin ise 16.01 olduğu, bu hususun icra müdürlüğünün de kabulünde olduğu görülmüştür.Borçlu tarafından imzaya itiraz davası ilk açıldığında mahkemece tedbir kararı verilmediğinden, alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürlüğünce haciz uygulanmış olup, hacizlerin uygulanmasından sonra tedbir kararı verildiğinden icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece, haciz saati ile tedbir kararı saati nazara alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ...

      Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu ipotekler yargılama sırasında kaldırıldığından davanın konusunun kalmadığı, davalı şirketin dava dışı Toki Başkanlığı ile yaptığı konut yapım sözleşmesi sebebiyle 1.315,00 TL'lik teminat mektubu verdiği, sözleşmeye göre geçici kabul ile teminatın yarısının, kesin kabul ile de tamamının iadesinin gerektiği, geçici kabulün 15.02.2007 tarihinde, kesin kabulün ise 17.03.2009 tarihinde yapıldığı, buna rağmen davalı şirketin sözleşmeye göre teminat mektubunun yarısını ve tamamını geçici ve kesin kabullerden çok sonra talep ettiği, oysa geçici ve kesin kabullerin yapılmasından hemen sonra talep edilmesi durumunda teminat mektuplarının iadesinin mümkün olduğu, dolayısıyla diğer davalı banka nezdindeki ipoteğin de kaldırılabilecek durumda olduğu, davalı bankanın, teminat mektubu riskine karşılık davaya konu ipotek dışında ayrıca davalı şirket tarafından verilen 5.160,00 TL'lik ipoteklerin de bulunduğu ve devam ettiği, dolayısıyla...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafça, murisleri tarafından akdedilen kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiasıyla sözleşmeden kaynaklı borçlu olmadıklarının tespiti ile sözleşme nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin terkini istemi ile açılan işbu davada, cevaba cevap dilekçesi ile, her ne kadar dava dilekçesinde ipoteğin fekki olarak dava konusu zikredilmiş ise de, bu hususun sehven yapılan bir hata olduğu, maddi hata kapsamında değerlendirilecek olsa bile davayı hukuki ihtilafa ve bir anlaşmazlığa sokmamak amacıyla HMK'nın 141. maddesi gereğince ipoteğin fekki talebini, davalı bankanın haksız şekilde müvekkillerinin taşınmazlarına koymuş oldukları hacizlerin fekki olarak değiştirdiklerinin beyan edildiği anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

          adına tesciline, taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmaz üzerine konulan ipoteklerin, ihtiyati haciz ve hacizlerin kaldırılmasına, bu talepleri kabul görmediği taktirde taşınmazın piyasa rayiç bedelinin tespit edilerek faizi ile birlikte davalı Emay...A.Ş.'...

          - K A R A R - Davacı vekili, davalı ile dava dışı bir şirket arasındaki ticari ilişkiden doğmuş ve doğacak her türlü borca karşılık olmak üzere müvekkiline ait iki adet taşınmazın üzerine davalı lehine ipotek tesis edildiğini, borcun vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili ile davalı şirketin, ipotek bedelinin müvekkili tarafından nakden ödenmesi karşılığında ipoteğin fekkedileceği hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin ipotek bedeli olan 138.000,00 TL'yi yatırmış olmasına rağmen ipotekler fekkedilmediği gibi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takipleri başlatıldığını, davalının satış işlemlerine başladığını, müvekkilinin bu satış işlemlerinin durdurulması ve ipoteklerin fekki amacıyla dava açtığını, mahkemece ipoteklerin fekkine karar verildiğini ve kararın 10/09/2012 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin bu haksız haciz nedeniyle manen zarara uğradığını ileri sürerek 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız haciz tarihinden itibaren...

            UYAP Entegrasyonu