- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine, müvekkili tarafından 03.03.1989 tarih ve 561 yevmiye nolu ve 1.500.000.000 TL değerinde birinci dereceden ve yine 03.03.1989 tarih ve 562 yevmiye nolu resmi senetle 1.000.000.000 TL değerinde ikinci dereceden olmak üzere taşınmazı üzerinde, kullanılacak kredilerle ilgili olarak teminat ipotekleri tesis edildiğini, müvekkilinin ipoteğin tesisini gerektiren kredi kullanımıyla ilgili herhangi bir borcunun olmadığının İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1654 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 1997/ 7798 Esas sayılı ilamı ile tespit edildiğini, kredi kullanımının temini için tesis edilen ipoteklerden dolayı müvekkilinin herhangi bir kredi borcunun olmaması nedeniyle tapudan kaldırılması gerektiğini, talebe rağmen davalı bankanın kötüniyetle söz konusu ipotekleri kaldırmadığını iddia ederek ipoteklerin tapudan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "... davalı borçlu adına 1.757,96 EURO nun tahsili amaçlı icra takibi başlatıldığı, alacaklı vekilinin 26/02/2021 tarihinde "Dosyanın haricen tahsil nedeniyle (haricen tahsil) kapatılmasını, (bulunan tüm hacizlerin fekki (banka tapu araç)) dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ederim." şeklinde talep gönderdiği, 01.03.2021 tarihinde tekrar " dosyanın vazgeçme/feragat nedeniyle (dosyada mevcut olan 626,55 tl tahsil harcının feragat harcına mahsup edilerek) kapatılmasını talep ederim. " şeklinde talep gönderdiği, icra müdürlüğünün ilk talebi kabul ederek "dosya ve 26/02/2021 tarihli talep incelendi. dosyanın haricen tahsil nedeniyle (haricen tahsil) kapatılması talebinin kabulüne, (bulunan tüm hacizlerin fekki (banka tapu araç)) dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması talebinin kabulüne 492 sayılı Harçlar Kanununun 23 maddesi uyarınca alınması gerekli harcın yarısı nispetinde tahsil harcı alınması gerektiğinden gerekli...
Mahkemece uyulan Dairemizin 02.12.2015 tarih ve 2015/4361 Esas, 2015/12870 Karar sayılı bozma ilamında, asıl davada davacılar ... ve Barış Sigorta Ltd. Şti.'nin sadece aleyhlerine yapılan ipotekli takipler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri, mahkemece davacı ... 'nun acenteliği nedeniyle davalı ... şirketine borçlu olup olmadığının incelenmediği, bu nedenlerle davalı ... şirketinin defterleri ve davacıların delilleri incelenmek suretiyle gerek ...'nun gerekse de Barış Sigorta Ltd. Şti'nin acentelik sözleşmeleri nedeniyle borçlu olup olmadıklarının saptanması, borçlu iseler ayrı ayrı ne miktarda borçlu olduklarının tespit edilmesi gerektiği gerekçesine yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davacının katılma yoluyla istinaf itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK.nun başvuru süresi başlıklı 345- 1 maddesinde " İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı HMK 348/1 maddesinde "İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir." hükmü yer almaktadır....
olmak üzere toplam 127.871,76 TL'lik senetlerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davacının, Antalya 7....
Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, taşınmazlar üzerinde üst sınır ipoteği kurulduğunu, sadece ipotek kurulmuş olması alacağın muaccel olduğu anlamına gelmeyeceğini, davalı tarafın alacağın varlığını ve muaccel hale geldiğini ıspat etmesi gerektiğini, davalı tarafın takibe ve ipoteklerin kurulmasına esas gösterdiği kredi sözleşmesinin müvekkili ile bir alakasının olmadığını, şirket yekilisinin ... olduğunu ve Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, Müvekkili tarafından davalı banka lehineipotekler tesis edildiğini, kurulan ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğunu, borcun henüz doğmamış olması nedeniyle, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteklerin fekki ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı bankanın alacaklı, davalı T5 borçlu olduğu ipotek şerhleri, ayrıca dava dışı alacaklılara ait haciz şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararı tüm icra işlemlerini değil sadece davalılar yönünden cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer ipoteklerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, mahkemenizce tapu sicil müdürlüğünden celp edilecek tapu kaydında varsa, haciz alacaklılarının tarafımıza verilen süre içerisinde tarafımızca davaya dahil edilmesi akabinde bu kişilerin haciz şerhleriyle ilgili olarak, varsa hacizlerin ivedilikle kaldırılıp ilgili tapu müdürlüğü’nün bilgilendirilmesine, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazları üzerine 26/06/2020 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazların tapu kaydında 3. kişi Ziraat Bankası, Denizbank ve Anadolu Bankası lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi vs. uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından borçlu ile ilgili olarak Banka’ya tevdi edilmiş/edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü Banka’ya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs. teminatı olarak ipoteklerin tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı bankaların yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür....