DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ipotek veren taşınmaz maliki tarafından açılan, davalının ipotekle temin edilen alacağının olmadığından bahisle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkidir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Eldeki davada ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit davası istenilmiş olup, HMK'nin 12/1.maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olup, ipoteğe konu taşınmazın Samsun ili Bafra ilçesinde bulunduğu anlaşıldığından, somut olayda ipoteğin fekki istemi yönünden Bafra Mahkemeleri kesin yetkilidir. ........
Mahkemece, ipotek akit tablosu ve ipoteğe dayanak kredi sözleşmesi ipotek alacaklısından getirtilmek suretiyle ipoteğin zorunlu borç ipoteği olup olmadığının tespiti ile ipoteğin zorunlu borç ipoteği olduğunun anlaşılması halinde, davacının meskeniyet ve maişet şikayetini ileri sürebileceği gözönüne alındığında, mahkemece davacının maişet şikayetinde ileri sürdüğü taşınmazlar davacıya açıklattırılmak suretiyle tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile çiftçi olup olmadığı araştırılarak maişet ve meskeniyet şikayeti yönünde usulünce inceleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, eksik inceleme ile verilen karar isabetli görülmemiştir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 20/01/2021 NUMARASI: 2019/692 Esas-Derdest DAVANIN KONUSU: Dükkan Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin Ve Diğer Hacizlerin Terkini, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Gereğince Güncellenmiş Değerinin Tahsili KARAR TARİHİ: 25/03/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 20/01/2021 tarihli kararına karşı davacı vekili ile davalı ... A.Ş.vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava dosyasının incelenmesinde ilk derece mahkemesince 20/01/2021 tarihli ara karar ile "Davalı vekilinin tedbire yönelik itirazının kısmen kabulü ile, davacı vekilinin tedbir talebinin HMK 389/1 maddesi gereğince dava değeri üzerinden %10 teminat karşılığında kabulü ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi ......
karşılığının verilen ipotekler ile ödendiği ileri sürülmüş ise de ipotek senetleri kapsamında verilen ipoteklerin davalı şirkete verilen çeklerin bedeli olarak verildiği hususunun sabit olmadığı aksine kredi karşılığı ibaresinin yer aldığı açık olup, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi ek raporu ile davacı şirketin dava konusu çeklerden dolayı davalı şirkete dava tarihi olan 27/07/2020 tarihi itibariyle 1.445.787,06-TL miktarında borçlu olduğu anlaşıldığından ve davalı şirketin dava konusu çekler dışında alacağına ilişkin verilen ipoteklerden dolayı ipoteğe dayalı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, dava tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirketten dava konusu çeklerden dolayı alacaklı olduğu, çek bedellerinin ödenmediği sabit olduğundan ve davacı tarafça dava konusu çeklerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığı hususu ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Taşınmaz üzerindeki Ziraat Bankası lehine bulunan iki ayrı ipoteğin tesisine ilişkin belgelerin, ipoteğin zorunlu ipoteklerden olup olmadığının, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenip ödenmediğinin Ziraat Bankası'na sorularak alıncak cevap ve belgeler ile birlikte tekide mahal bırakılmaksızın gönderilmesi için üçüncü kez dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. EÖ/UE...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının dava dışı şirketin kredi borcuna karşılık evi üzerinde dava dışı Akbank A.Ş.lehine ipotek hakkı tanıdığını, müvekkilinin davalının evi üzerindeki ipoteğin kaldırılması karşılığında teminat olarak 50.000.-TL.bedelli senedi davalıya verdiğini, senedin teminat amacıyla verildiğinin senedin arka yüzüne yazıldığını, senedin bono vasfını taşımadığını ileri sürerek müvekkilinin senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, borçlular...n ve ... için davacının isteyebileceği toplam alacak miktarının 185.390.08 TL.olduğu, söz konusu kredi sözleşmesinde asıl borçlu ....lehine toplam 210.000.TL.lik ipotek verildiği, söz konusu ipoteklerden dolayı ipotekli takipler yapıldığı, asıl borçlu yönünden hesaplanan 185.390.08 TL.lik alacağın, ipotek limiti içerisinde kaldığı, İİK.nun 45.maddesi uyarınca, asıl borçlu hakkında ipotek fazlasını aşar şekilde ilamsız takip yapıldığı, ancak ipotek fazlası bir alacak bulunmadığı, bu nedenle bu davalı hakkında ilamsız icra yolu ile yapılan takibin İİK.nun 45.maddesine aykırı olması nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine, söz konusu ret kararının usule ilişkin bir karar olması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddi gerektiği, davalı kefiller kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları, alacağın likit bulunduğu, davadan sonra yapılan toplam 49.000 TL.lik...