Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği ve mahkemece ipoteğin niteliği ya da borcun haciz tarihinden evvel ödenip ödenmediği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesidir. Şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafından, hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte haczedilen taşınmaz hakkında, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipotek lehtarı banka tarafından gönderilen yazı cevabında ipoteğin zirai krediye ait olduğunun belirtildiğini, ancak yazı ekindeki tesis ve tescil belgesinde yer alan ifadelere göre ipoteğin zorunlu ipotek kapsamında olmadığının anlaşıldığını, davacının bu ipotek sebebiyle haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Tire İcra Müdürlüğünün 2020/1546 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalılar tarafından borçlu davacı hakkında başlatılan takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 16/10/2020 tarihinde haciz konulduğu, davalının 13/10/2022 tarihinde satış talebinde bulunarak aynı tarihte bir miktar da avans yatırdığı, haczin dava tarihinde ve halen ayakta olduğu anlaşılmıştır....

      İcra müdürlüğünün 8.9.2009 tarih ... sayılı dosya haczinin, dava konusu taşınmazlar üzerinde ise davacının haczinden önce Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve Deniz Finansal Kiralama AŞ'nin ipoteklerinin olduğu, ipoteklerden sonra birinci sırada davacının haczi olduğu anlaşıldığından mahkemece öncelikli hacizli araç üzerindeki rehin borcunun ilgili bankadan, haciz tutarlarının da ilgili İcra müdürlüklerinden sorularak araç bedelinin mevcut ipotek ve haciz tutarlarını karşılayıp karşılamadığı, kalan bedel olup olmadığı,yine borçlu adına kayıtlı yedi adet taşınmaz üzerinde keşif yapılarak değerlerinin tespiti, taşınmazlar üzerinde bulunan ipotek borçlarının Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası ve Deniz Finansal Kiralama AŞ'den sorularak taşınmaz değerlerinin mevcut ipotek borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı, yaptırılacak değer tespiti sonucu mevcut ipotek borçları sonrası kalan bedelin davacı alacağına yeterli olup olmadığı yani borçlunun aciz halinde olup olmadığı belirlendikten sonra...

        İcra Müdürlüğünün 2013/3238 Esas sayılı dosyada davacı borçlu üzerine tapuda kayıtlı ... ili ... ilçesi ... bulunan 718,2324,2325,2546,3013,3014,3070 nolu parselleri üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ve ... ili ... ilçesi ... bulunan 2405 parsel sayılı taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin de reddine hükmolunduğu görülmektedir. İİK.'nin 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinde; ''Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir....

          Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Eğer borçlu kendi borcu için değilde başkasının borcu için ipotek kurmuşsa ipoteğin dayanağı kredi sözleşmesinin türü ne olursa olsun anılan ipotek borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunmasına engel olur. Somut olayda davaya konu taşınmaz üzerinde Sınırlı Sorumlu Kula Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi lehine 30/03/2018 tarihli ipotek kurulduğu tartışmasız olup, ipoteğin davacının eşi Elif Kırgezen'in kooperatiften kullandığı ve kullanacağı kredilere kefalet kapsamında tesis edildiği anlaşılmaktadır....

          Kat, 454 (tapuda 460) nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar T5Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden ve hacizlerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, mahkemenin ara kararla oluşturarak ihtiyarı tedbir kararının ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine. tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine. tapu üzerinde tüm ipotek ve haciz kaydının terkin edildiğine dair ilgili icra müdürlüklerine yazı gönderilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin, davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18/12/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Davalılardan T5Ş.'nin davalı T7 Koza A.Ş.'ye karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile Büyükçekmece 2....

          Den bedelini ödeyerek satın alınan ve müvekkil adına kayıtlı olan İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, 382 ada, 43 parsel, Kınalı B Blok, 17 Kat, 217 nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar T5 ve T3. Tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar T5 ile T3 tarafından konulan tüm ipoteklerin, hacizlerin fekkini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın tedbirin kaldırılma talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ipoteğin fekki İsteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

          Taraflar arasında ipotekli taşınmazın devrine ilişkin Tapu Sicil Müdürlüğünce düzenlenen resmi senette “...bu taşınmazların tamamını …. bedelle üzerinede bulunan ipoteklerle birlikte ve eşit hisselerle ... ve ...’a sattığını ve bedelinin tamamını nakten ve peşinen aldığını ve alıcı ... ve ...’ın bizzat hareketle işbu taşınmazları tamamını eşit hisselerle ve aynı bedellerle bütün hukuki vecibeleri ile kabul edip aynen satın aldıklarını…” beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Davalılar, taşınmazı, üzerindeki ipoteklerden doğmuş veya doğacak bütün hukuki vecibeleri ile birlikte satın almış olduğuna göre, davalıların taşınmazlar üzerinde görülen ipotek bedelleri kadar sorumlu oldukları, ipotek bedelini aşan kısım için yaptıkları ödemeleri var ise davacıdan bu miktarı talep edebileceklerinin kabulü gerekir....

            Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dava, davacı tarafa dava dilekçesinde belirtilen telefon hattının olmadığı ve davacı tarafça bu hattın alınması veya kullanılmasına dair bir sözleşme yapılmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, Ankara ......

              UYAP Entegrasyonu