Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketinin alacaklı değil, borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı ... Ltd. Şti adına kayıtlı bulunan ... ... ... Köyü 56 ve 72 parseller üzerinde diğer davalı ... ... Şirketi lehine tesis edilen ipotekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasını ve davalı ... Ltd. Şti'nin ... 5. İM'nün 2003/6029 ve 6030 sayılı dosyalarından borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini, kötü niyetli icra takibi yapan davalı ... ... Şirketi'nin %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti vekili; takip konusu ipoteklerin ipotek resmi senetlerinde de yer aldığı üzere 1 yıl süreli ve bu bir yıl içinde alacaklının doğmuş ve doğacak alacaklarına teminat olarak verildiğini, borç söz konusu olmadığından ipoteklerin hükümsüz hale geldiğini, ipoteklerden kaynaklanan tüm hakların ve hatta varsa o döneme ait alacakların zaman aşımına uğradığını beyan etmiştir....

    Konya Yolu Mevki, 3551 Ada, 11 Parselde kayıtlı 10 no'lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın haline münasip olduğundan bahisle haczin kaldırılması talep edilmiş ise de, mahkemece getirtilen tapu kaydında Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin ipotek şerhinin bulunduğu, her ne kadar mahkemece kararın gerekçesinde sehven taşınmaz üzerinde T2 lehine ipotek tesis edildiği belirtilmiş ise de, ipoteğin Türkiye İş Bankası lehine olduğunun anlaşıldığı, bu banka tarafından dosyaya gönderilen yazıya göre bahse konu ipoteğin borçlu ve eşi tarafından her türlü borç ve riskler için tesis edildiği ve banka alacağının halen devam ettiği bildirildiğinden söz konusu ipoteğin borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....

    dan aldığı taşınmazlarda borçlu dava dışı şirket lehine verilen ipotekler ile ilgili olarak borçlu şirket yetkilileri ile defaten yaptığı görüşmelerde kendisine borçlu şirketin lehine verilen ipoteklerden dolayı ödemelerin yapıldığını, kendisine ait taşınmazlarda borçlu şirket lehine verilen ipoteklerden dolayı alacaklı şirketin herhangi bir alacağının olmadığını, bu sıkıntının giderileceğini ve ipoteklerin kaldırılacağı hususunda beyanda bulunduklarını, kaldıki davalı ile dava dışı şirket arasında ticari münasebet alacak borç ilişkisinin müvekkilleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline borçlu şirket yetkilileri tarafından ısrarla ipoteklerden dolayı bir borç olmadığı hususu dile getirildiğinden, müvekkilinin kendisine noter vasıtasıyla gönderilen ihtara ve davaya konu takip dosyasındaki ödene emrine itiraz ettiğini, davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında bir borç ilişkisinin var olup olmadığının ortaya çıkması için alacaklı ve borçlu şirketin ticari defter kayıt...

      Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesine istinaden tapuda ayıplı devir ve tescil edilen taşınmazın tapu kaydındaki ipoteklerden ve hacizlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, tüm ipoteklerin, hacizlerin terkini istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

      Buna göre dava konusu taşınmazın edinme tarihi ve şeklini gösterir şekilde takyidatlı tapu kayıtları ile akit tabloları, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin haczedilmezlik şikayetine engel olup olmayacağının ve zorunlu ipoteklerden olup olmadığının tespit ve tayini bakımından ipotek akit tablosu tapu müdürlüğünden celp edilmiş, bunun yanı sıra dava dışı Denizbank A.Ş'nin taşınmaz üzerinde ipoteğinin bulunduğu görülmekle davacının kullandığı krediye ilişkin ipoteğin mahiyetinin, hangi kredinin teminatı olarak verildiğinin (konut kredisi, ihtiyaç kredisi, ticari kredi vb. nedenle ), devam edip etmediğinin, konulan ipoteğin zorunlu ipoteklerden (örneğin konut kredisinden kaynaklı zorunlu ipotek ) olup olmadığının, zorunlu ipotek değilse ipoteğe konu kredi borcunun ödenip ödenmediğinin tespit ve tayini bakımından buna ilişkin tüm bilgi ve belgeler celp edilerek incelenmiştir....

      in 17/08/2012 tarih ve ... yevmiye ve 16/08/2012 tarih ve ... yevmiye numaralı ipotek belgeleri ekindeki resmi senet ile ipotek limiti ile sorumlu olmak dışında senet akit tablolarının 5 maddesi ile tesis edilen ipoteğe ilaveten ipotek tutarı kadar müteselsil kefil sıfatıyla da ayrıca sorumlu olmayı kabul ettiğinden kendileri ile ... Ltd. Şti arasında akdedilen kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı ipotek nedeniyle ve şahsi kefaleti nedeniyle 600,00 TL sorumlu bulunduğunu, üçüncü kişi ... Ltd....

        O halde mahkemece, ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni araştırılarak ve tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; şikayet konusu edilen takip dosyası ile ilgili haczin kaldırılması gerekirken meskeniyet şikayetinin kabulü ile birlikte taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin de kaldırılması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2020/219 E - 2020/147 K DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı T6 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan D Blok, 29.Kat, 539 no.lu bağımsız bölüm ve İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan B Blok, 42+43.Kat, 590 no.lu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş ve T5 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek ( fek edilerek ) ipoteklerin kaydının terkin...

          Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak; verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....

          Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....

          UYAP Entegrasyonu