Taraflar arasındaki menfi tesbit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/203 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin vekili... tarafından taşınmazı üzerinde davalının kredi alacağının teminatı olarak ipotekler verildiğini müvekkilinin ipoteklerden haberi olmadığını, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteklerin fekkine, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının vekili...'...
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Dosyada mübrez tapu kaydının incelenmesinde; şikayete konu taşınmazın tapu kaydında şikayete konu olan haciz tarihinden önce konulmuş ipotek bulunduğu ve 28.08.2006 tarih ve 5021 yevmiye numaralı resmi senet örneğine göre ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmakta ise de; ilgili banka cevabından 14.08.2009 tarihinde ipotek konusu borcun ödendiği ve ipoteğe ilişkin alacağın kalmadığı, borçlunun başvurusu halinde ipotek fek işlemi gerçekleştirilebileceğinin bildirildiği, bu durumda 27.01.2015 tarihli haciz tarihinden önce ipotek konusu borcun ödendiği görülmüştür....
tarafından tapu kaydına konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yukarıda sayılan bağımsız bölümün üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank T.A.Ş. , T3 A.Ş. tarafından konulan ve tapu takyidatında güncel görülecek olan varsa diğer ipotek ve haciz alacaklıları tarafından konulmuş olan (tapu kaydında ve sonradan görülecek olan kişi ve kurumları davaya dahil etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla) tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, söz konusu taşınmazın üzerinde bulunan tüm ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde taşınmazın müvekkil üzerine tesciline, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili, alacaklıya husumet düşmeyeceğini, taşınmaz üzerine değil borçlu lehine tesis edilen ipotekler üzerinde haciz bulunduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın kaydına konulmuş haczin olmadığı, dava dışı ...'ın ipotek alacağı üzerinde davalının sorumluluğunu ve taraf olmasını gerektirecek hacizler bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 3.kişi ... tarafından dava dışı borçlu ... şirketi lehine tesis edilen ipotek Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemisinin 2007/818 Esas ve 2007/1395 Kararı ile ipotek bedeli mahkeme veznesine yatırıldığından 25.06.2007 tarihinde ipotek kaldırılmıştır. Diğer davacı 3.kişi ...'un anılan borçlu lehine tesis ettiği ipotek ise Mersin 3.Sulh Hukuk Mahkemisinin 2007/795 Esas ve 2008/282 Kararı ile yine ipotek bedeli mahkeme veznesine yatırıldığından 06.03.2008 tarihinde kaldırılmış ve anılan kararlar kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, zorunlu olmayan ipotek borcunun devam ettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması terditli olarak rayiç bedel istemine ilişkindir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden, hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin ve takyidatların tüm ferileri ile birlikte terkini (fekki) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka lehine, müvekkili tarafından 03.03.1989 tarih ve 561 yevmiye nolu ve 1.500.000.000 TL değerinde birinci dereceden ve yine 03.03.1989 tarih ve 562 yevmiye nolu resmi senetle 1.000.000.000 TL değerinde ikinci dereceden olmak üzere taşınmazı üzerinde, kullanılacak kredilerle ilgili olarak teminat ipotekleri tesis edildiğini, müvekkilinin ipoteğin tesisini gerektiren kredi kullanımıyla ilgili herhangi bir borcunun olmadığının İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 1998/1654 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 1997/ 7798 Esas sayılı ilamı ile tespit edildiğini, kredi kullanımının temini için tesis edilen ipoteklerden dolayı müvekkilinin herhangi bir kredi borcunun olmaması nedeniyle tapudan kaldırılması gerektiğini, talebe rağmen davalı bankanın kötüniyetle söz konusu ipotekleri kaldırmadığını iddia ederek ipoteklerin tapudan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; bir kimsenin ipotek ettiği bir taşınmaz malı başka bir borcundan dolayı yapılan takip için haczedilmiş olsa dahi meskeniyet iddia edemeyeceği, tesis edilen ipoteğin kaldırılmaması ve ipotekli alacağın tahsili için taşınmaz malın satılması halinde ipotek borçlusu bu yerin mesken olduğunu ileri süremeyeceği böylece davacı borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olduğu ve o taşınmazın satılmasını göze aldığından, davacı borçlunun meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiş sayılacağından bu sebeple ipoteğin cari hesaba yönelik olarak bırakıldığı ve halen devam ettiği gerekçesiyle sübut bulmayan davacının davasının reddine karar verilmiştir....