Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Dosya içeriğinden ipoteğin, 28.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Davalı cevap dilekçesinde bono ve çeklerin bedelini aldığını kabul etmiştir....
red kararı verilmiş olup dava 1.000.000 TL bedelli ipoteğin fekki ve kefaletin geçersizliği istemiyle açılmıştır....
Bu haliyle ipotek Türk Medeni Kanununun 893. maddesinde yer alan kanuni ipoteklerdendir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre ipotek anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Ne var ki davalılar ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptıklarını savunmamıştır. Dolayısıyla mevcut ipotek anaparanın dışında Mayıs 1979 ayı sonundan dava tarihine kadar olan günler için temerrüt faizini alacağını kapsar. Bütün bu açıklamaların sonucu göre mahkemece yapılması gereken iş; İpotek, Türk Medeni Kanununun 893. maddesine yer alan kanuni ipotek olduğundan, davalıların bugünkü para birimine göre isteyebileceği asıl alacağın tutarı ile Mayıs 1979 yılından dava tarihine kadar geçen günler için temerrüt faizi tutarını bilirkişiye hesaplattırmak, bu miktar davalılara ödenmek üzere davacı tarafa depo ettirmek, ipoteği bu koşulla terkin etmek olmalıdır....
Bilirkişi raporlarının alındığı, 08/06/2018 tarihli 1.bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda ipotek bedeli ve işlemiş yasal faizi ilk ipotek yönünden 0,91TL (91 kuruş), 2.ipoteğin 1,10TL(1 lira 10 kuruş) olarak hesap edildiği, her iki ipotek yönünden davacının ipoteğin fekki talebinde haklı olduğu, TBK 138.maddesi kapsamında uyarlama koşullarının bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır....
Bilirkişi raporlarının alındığı, 08/06/2018 tarihli 1.bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, bilirkişi raporunda ipotek bedeli ve işlemiş yasal faizi ilk ipotek yönünden 0,91TL (91 kuruş), 2.ipoteğin 1,10TL(1 lira 10 kuruş) olarak hesap edildiği, her iki ipotek yönünden davacının ipoteğin fekki talebinde haklı olduğu, TBK 138.maddesi kapsamında uyarlama koşullarının bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır....
Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine......
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacının, davalı Hazine yönünden ileri sürdüğü temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, borç olarak alınan 600,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacının davalı Hazine yönünden ileri sürdüğü temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, borç olarak alınan 600,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı ... kayyımı vekili, 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmazda ipotek borçlusu gözüken ... mirasçıları tarafından gaip ... oğlu ...’in ipotek alacaklarının yasal faizi ile ödendiğinden, ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurulduğu, tapu müdürlüğü tarafından söz konusu ipoteğin mahkeme kararı ile kaldırılması gerektiği gerekçesi ile talebin reddedildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir....
nin kararlarında da icra takibine vurgu yapıldığı ancak dosyanın incelenmesinde ise davanın yapılan takipten bağımsız olarak ipoteğin irdelenmesi talebinin öncellendiği açıktır.Yani açılan davanın temelinde menfi tespitten ziyade yani açılan davadaki talebin borçlu olunmadığının tespitinden ziyade ipotek senedindeki ipotek borçlusu olan davacı ... ... ÜRÜNLERİ .... LTD. ŞTİ.'nin imzasının bulunmadığı yani mevcut halde ipoteğin hiç yer almadığı ve bu doğrultuda ipoteğin borçtan bağımsız olarak doğrudan doğruya kaldırılması talebini içerdiği anlaşılmaktadır....