Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut uyuşmazlıkta, davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili taşınmaz satışı ve buna ilişkin ipotek sebebiyle borçlu bulunmadığından ipoteğin kaldırılmasına ilişkin menfi tespit davası olduğu, bu tür davaların TTK'nın 3 ve 4 (1) maddeleri uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğundan, taraflar dava konusu hak üzerinde serbestçe tasarruf edebilmektedirler....

    DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : ... YAZIM TARİHİ : ... Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... TİCARET Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile açılan ipoteğin fekki davasında ... tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikli dava konusu taşınmazın tedbiren satışının durdurulmasını talep ettiklerini, müvekkilleri ... ile ...'ın evli olduklarını, müvekkili ...'ın eşinin dava dışı ......

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tesbiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacıların ipotek borçlusu olmaları nedeni ile lehine ipotek verdikleri borçlunun borcundan ipotek limiti ile sorumlu olduklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, ipotek akit tablosunda davalı şirket lehine ipotek verildiği davacıların kendilerinin borçları olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2020/446 ESAS 2021/153 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/446 Esas sayılı dosyası ile açılan ipotek davasında 15/04/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya İli, Selçuklu İlçesi, 28909 ada, 9 parselde, B blok, 4....

        lehine ipotek vermiş olduğunu...kredi çerçevesinde kredi taksitlerini tamamen yatırdığını ve bahsi geçen ipotekle teminat altına alınmış borçlarını tümünü ödediğini...n kaldırılması amacıyla bankaya başvuruda bulunduğunu...ipoteğin sadece ipotek tarihi itibariyle verilmiş kredileri kapsadığını... olan davacı asil ... ipotek tarihinden sonra ...r tarafından kullanılan kredilerden ötürü bir sorumluluğunun olamayacağını ileri sürerek... dava açtığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmaza ilişkin ipotek sözleşmesinin 9. maddesinin son paragrafı gereği...nkadan kullandığı kullanacağı kredilerden doğmuş...n teminatını oluşturacağının kararlaştırılmış olduğunu... kullandırılan kredilerin de bahse konu ipoteğin kapsamında kaldığını...lebinin reddi gerektiğini savunmuştur.Davacı vekilinin 08.07.2020 tarihinde ipoteğin fekki davasını açmış olduğu...valının İstanbul .......

          Somut olayda, ipotek alacaklısı Abbas Salman ve vefatından sonra mirasçısı ...’ın dosyaya sundukları 29.04.2016, 04.05.2017 ve 21.11.2018 tarihli dilekçeleri ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettikleri, bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez. O halde mahkemece, istemin açıklanan nedenlerle yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddi gerekirken, icra müdürlüğünce tespit edilen bedelin depo edilmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/190 Esas KARAR NO: 2021/517 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 19/09/2019 KARAR TARİHİ: 11/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ----- dava dışı ---------- yılında ipoteğin kaldırılması istenen tapuyu satın aldığını, söz konusu tapu üzerinde ----- davalı bankanın ----- çekmiş olduğu kredi neticesinde ipotek gösterildiğini, 3. Şahsın maliki olduğu ------- parselde tapuya kayıtlı ---- miktarlı arsa ve betonarme apartmanın-----bölümü üzerinde arsa payı ---- olan taşınmaz, davalı banka ile arasındaki ticari ilişkinin teminatı olmak üzere, ipotek tesis edildiğini, 3....

              Mahallesi, 387 ada, 39 pafta, 15 parselde kayıtlı, 10/138 paylı, 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek bulunduğunu, İİK'nın 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki talebiyle icra müdürlüğüne başvuruda bulunduklarını, bilirkişi tarafından ipotek bedelinin güncel hesabı yapılarak ipotek alacaklılarına muhtıra gönderilmesine karşılık ipotek bedelini almadıklarını, bedele itiraz etmedikleri gibi yasal süresi içerisinde ipoteği kaldırmadıklarını öne sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin İİK'nın 153. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

                A.Ş. lehine ipotek tesis edildiğini, borç sona erdiği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu 01.06.2006 tarihli ipotek akit tablosunda “...iş bu taşınmazın tamamının doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere 450.000 .-TL bedelle birinci derecede yıllık %12,98 faizle fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar müddetle ve aşağıda yazıldığı şartlarla ... AŞ’ye ipotek ettiği” ayrıca bu kefaletin “…iş bu ipoteğin aynı zamanda kefaletimize istinaden ... AŞ tarafından diğer gerçek veya tüzel kişiler lehine açılmış ve açılacak olan her nevi kredinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edilmiş olup; ipotek kefalet borçlarımıza şamildir.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, ipotek ... A.Ş.ye olan borcun teminatı olarak tesis edilmiştir. Başka bankaların alacaklarının ipotekle temin edildiği kabul edilemez....

                  Bilindiği üzere menfi tespit davası İİK m. 72 hükmü ile özel olarak düzenlenmiş olup bu hüküm uyarınca takip başlatılmadan önce veya sonra menfi tespit davası açılabilir. Bu hükümden anlaşıldığına göre menfi tespit davası, henüz borç ödenmeden önce, borçlu bulunulmadığının tespiti için açılabilen bir davadır. O nedenle ödeme baskısı altında olduğunu hisseden borçlunun menfi tespit davası açmada hukuki yararı daima bulunmaktadır (Bkz. Baki KURU, İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı 8. Bası, Yetkin, Ankara 1995, s. 183 vd.). Somut olayda, davacı aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yönünden icra emrinin İcra Hukuk Mahkemesince iptaline veya yeniden düzenlenmesine karar verilmiş olması, davacıyı ödeme baskısından kurtaran bir durum değildir. Zira takip halen devam etmektedir. Kaldı ki yukarıda belirtildiği üzere, ortada takip bulunmasa bile borçlunun menfi tespit davası açması İİK m. 72/1 uyarınca caizdir....

                    UYAP Entegrasyonu