Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamı incelendiğinde , anılan davada ipoteğin fekki, olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesi ve menfi tespit taleplerinin değerlendirildiği, ipoteğin fekki isteminin reddi kararının da taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ipoteğin fekki isteminin reddine ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı, diğer taraftan Y.12. HD.nin 2020/6520 E. 2021/2798 K. Sayılı emsal içtihadı dikkate alındığında, takip alacaklısı lehine vekalet ücretine hükmedilirken menfi tespit talebinin reddi için ayrı , ipoteğin fekki olmadığı takdirde tazminat isteminin reddi için ayrı vekalet ücretine hükmedilmediği , bu nedenle vekalet ücretinin bütünü bakımından ilamın infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır....

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı teminat amacıyla ipotek bırakılan taşınmazların satın alınması sonucu menfi tespit , ipoteğin fekki ve kötü niyet tazminat talebidir. Davacı ------bedelli ipoteklerinin kaldırılmasını ve kötü niyet tazminatı talebi vardır. Dosya içerisindeki ------ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, kredi alacağının faiz ve masraflar toplamı olarak ---- üzerinden takip başlatıldığı, dava konusu edilen ---- bölümler üzerinde ----birinci derecede ipotek tesis edildiği görülmüştür....

    Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, 30.11.2011 tarihli hisse devir vaadi sözleşmesinde ipoteklerin hisse devir tarihinden sonra 90 gün içinde kaldırılacağının kararlaştırıldığı, davalı şirkete ait ticaret sicil dosyasına göre, dava tarihinde halen sözleşmede belirtilen ipoteklerin kaldırılması için öngörülen şartların gerçekleşmediğini, bu nedenle davalının bu hususta sorumlu tutulamayacağını, dava sırasında da ipoteğin fek edildiği gerekçesiyle ipoteğin fekki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu ipotek bankadan kullandırılan kredinin teminatı olarak dava dışı banka yararına tesis edilmiştir. Yargılama aşamasında da banka tarafından ipotek kaldırılmıştır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması (fekki) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankadan kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmazlar üzerine ipotek konulduğunu, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, oysaki davalının MK.'nun 1014 maddesi uyarınca ipotek hakkından vazgeçtiğini iddia ederek ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili iddianın asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairemizin 09.02.2009 günlü ilamı ile, ipotekli taşınmazın bulunduğu yerin yetkili olduğu gözetilmediğinden bozulmuş, bozmaya uyularak yetkisizlik kararı verilmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2010/1456 sayılı dosyasındaki borç miktarının asaleten 49.724,05TL, kefaleten 345.305,87TL olduğu, bu hâlde dava konusu taşınmazı 28.01.2010 tarihinde taşınmaz üzerindeki ipotek ile birlikte satın alan davacının da ipotek limiti olan 130.000TL'ye kadar bu borçtan sorumlu olduğu, bu nedenle ipotek yargılama aşamasında kaldırılmasaydı ve davanın esası hakkında karar verilseydi, davacının ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit isteminin reddine karar verileceği, bozma kararında belirtildiği üzere borçlunun açtığı menfi tespit davası sırasında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği ancak ödenen bir paranın istirdadına karar verilebilmesi için maddi hukuk bakımından borçlu olunmayan bir paranın icra tehdidi altında ödenmiş olması gerektiği, somut olayda davacıya ait taşınmaz hissesinin alacağa mahsuben 77.900,00TL'ye satıldığı, taşınmazı üzerindeki ipotek ile birlikte satın almış olan davacının da ipotek limiti olan 130.000,00TL'ye...

          İcra Müdürlüğünün 2010/1538 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlanıldığını, takip işlemleri devam ederken eski malik Yasin Arala tarafından Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/270 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki talebiyle dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda ipoteğin kaldırılması yönündeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının ipotek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, Çerkezköy 1....

          UETS DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 25/12/2019 KARAR TARİHİ : 15/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı ... parsel eski kayıt, 10183 ada, 80 parselde kayıtlı taşınmaz için ve kaydı üzerine davalı bankaca 20.12.2011 tarih ve ...yevmiye numarası ile 1. Dereceden ipotek tesis edildiği, müvekkilinin davalı banka ile herhangi bir kredi sözleşmesi tesis etmemiş ve kredi sözleşmesine de kefil olmadığını, müvekkilinin ipotek veren 3. Kişi konumunda olduğunu, müvekkili tarafından davalı bankanın Demirtaş Bursa şubesinden ipoteğin terkini talep edilmiş ve davalı bankaca 10.02.2015 tarihli ipotek fek yazısı hazırlanarak bir suretinin müvekkiline teslim edildiğini, davalı banka tarafından ......

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması - menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca dava dışı... isimli şahsa kefil olduğunu, sözleşme uyarınca müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek konulduğunu, davalı kurumun ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başladığını, müvekkilinin kefil olduğu şahsın ... 1....

              İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; "..davacı tarafından davalı aleyhine ipoteğin fekki talebiyle açılan bu davada taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinin yerine getirip getirilmediği, ipoteğin fekki koşullarının oluşup oluşmadığı ve neticeten davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerektiğinden ve davanın özü itibariyle menfi tespit davası olduğundan ve İİK 72/3. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davacının takip borçlularından olması nazara alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

                in davalı yanında müdahale talebinde bulunmadığı, davada taraf sıfatı olmadığı gibi mahkemece hakkında hüküm kurulmamış olduğundan, kararı kendi adına temyiz edemez, bu nedenle ihbar edilen vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacı taşınmazı üzerinde ipotek hakkı tesis edilmesi işleminde sunulan vekaletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, ipoteğin kaldırılması ve menfi tespit talebinde bulunmuştur. Mahkemece grafoloji uzmanı bilirkişisiden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de hükme esas alınan rapor yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine elverişli de değildir....

                  UYAP Entegrasyonu