Terkini istenen ve istinaf incelemesi başvurusunda bulunan davalı T7 TT İletişim Hizmetleri A.Ş'nin Erzurum 3.İcra Müdürlüğünün 2019/1335 esas sayılı dosyasından 07/01/2019 tarihinde; İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğünün 2019/602 esas sayılı dosyasından 29/08/2020 tarihinde 3.kişi Cengiz Eskil'in borçlarından dolayı haciz şerhlerinin işlendiği, davacıların Konya 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/404 esas ve 2021/407 karar sayılı dosyasından görülen tapu iptal ve tescil istemli davanın kabul ile sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği, aynı davada taşınmaz hakkında 19.04.2018 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verdiği tapuya 02.05.2018 tarihinde şerh edildiği, terkini istenen hacizlerin ise davanın açılmasından ve tedbir kararının tapuya işlenmesinden sonraya ait olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunun 1023. maddesi uyarınca, tapu sicilindeki tescile iyiniyetle dayanılarak ancak ayni haklar kazanılabilir....
Müdürlüğü'nün 2009/652 E. sayılı takip dosyasından satışı tarihi itibariyle taşınmazlar üzerinde müvekkilinin alacaklı olduğu dosyalar üzerinden de konulmuş hacizlerin bulunduğunu, bu hacizler dikkate alınmadan anılan şikayet olunan dosyasında verilen ihale bedelinin derece kararı yapılmaksızın ipotek alacaklısına ödenmesine dair 07.09.2011 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, anılan kararın iptalini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ihalelerden elde edilen gelirlerin şikayet olunan takip dosyasındaki ipotek alacağını dahi karşılamadığı, rehin ve ipotek alacağının önceliği bulunduğundan şikayetçi tarafın iştirakinin mümkün olmadığı, bu nedenle anılan sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 1061 ada 8 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, ipotek lehtarı ... Belediyesi olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
Dosya içeriğinden dava dışı ... ile borçlu davalı ... ve davalı ... arasında dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak .... noterliğinde 24.01.2006 tarih ve 2188 sayılı Gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, 01.02.2006 tarihinde 500.000 USD tutarında borç paranın taşınmazlar üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılması için davalı ... tarafından ... ve davalı ...’ya verildiğine ilişkin sözleşme imzalandığı, taşınmazlar üzerindeki bir kısım hacizlerin kaldırıldığına ilişkin ilgili icra müdürlüklerinden haciz fek yazıları ve bankadan ipotek fek yazılarının alındığı, davalı ... tarafından noterden çekilen 26.06.2007 tarihli ihtarname ile 24.01.2006 tarihli sözleşmenin ... ve ...’nın edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle feshedildiği, daha sonra taraflar arasında 27.09.2007 tarihinde sulh ve ibra sözleşmesi yapıldığı, 06.05.2008 tarihli anahtar teslimi ve ibra sözleşmesi uyarınca da taşınmazların davalı ...’e teslim edildiği anlaşılmıştır....
HMK'nun 297/2. maddesine (Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğidir.) aykırı olarak davacı tarafın hacizlerin fekki talebi hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması hatalı olup dairemizce isabetsiz görülmüştür. 2- Tapu kaydı incelendiğinde; taşınmaz üzerinde çok sayıda haciz ve ipotek bulunmakta olduğu anlaşılmakla taşınmaz üzerindeki takyidatların halen devam edip - etmediği, hacizlerin düşüp - düşmediği araştırılarak, haciz ve ipotek alacaklarının davada yer alması gerektiğinden ilk derece mahkemesinde taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisi yerinde değildir....
tan satın aldığını ve bedelini de ödediğini, satın aldığı tarih itibariyle tapu kaydında davacı banka lehine herhangi bir ipotek şerhinin bulunmadığını, yolsuz terkin işlemiyle ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... yanında feri müdahiller ... ve ..., davacı banka tarafından gönderilen ipotek terkini yazısını yanlış anlamaları sonucu her üç daire üzerindeki ipotek şerhini sehven terkin ettiklerini ancak söz konusu terkin işleminden sonra ipotek şerhinin korunması gereken 2 ve 5 nolu dairelerin davalı ... tarafından akrabası ve yakın ilişki içinde oldukları ... ve ...'e satıldığını, bu satış işlemlerinin tarafların birbirlerini tanıyor ve akraba olmaları nedeniyle danışıklı(muvazaalı) ve hileli olarak yapıldığını, dilekçeleri ekinde sundukları nüfus kayıtları ve diğer delillere göre taraflar arasında yapılan işlemin danışıklı olduğundan dolayı kendilerinin sorumlu tutulamayacaklarını beyan etmişlerdir....
İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek alacaklılarının davalı olarak gösterildiği ve ipotek ile hacizlere konu alacaklar üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır. Ayrıca ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin, iş bu sözleşmenin feshi ve tapunun iptaline ilişkin davanın sonucuna göre ayrı bir uyuşmazlık konusu olacağı, bu davanın sonucuna göre bu talep hakkında karar verilebileceği nazara alındığında, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Ereğli(Konya) 1....
2019 tarihinde davalı satıcının bankaya borcunun kalmadığını ve ipoteğin terkin işleminin yapılacağını söylediğini ancak ipoteğin bugüne kadar terkin edilmediğini beyan ederek öncelikle davaya konu taşınmazın kaydına icrai satışı engeller şekilde teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını ve dava konusu bağımsız bölüm üzerindeki davalı ipotek ve varsa hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında Vergi Dairesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatifi lehine mevcut hacizlerin tespit edilen bedele yansıtılması gerekirken, "haciz ve ipotek şerhlerinden ari olarak" tescile karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın (2) nolu hüküm fıkrasının ikinci satırındaki "haciz ve ipotek şerhlerinden ari olarak" sözcüklerinin metinden çıkartılmasına; (1) nolu hüküm fıkrasının sonuna "tapu kaydındaki haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" sözleri ilave edilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 21.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, “tapu kaydında lehine ipotek şerhi bulunan ....’nin davaya dahil edilmesi” gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline, taşınmazlar üzerinde bulunan tüm ipotek ve hacizlerin terkinine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 59.30 TL temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi....