Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, ipotek nedeniyle konulan hacizlerin ve İ.İ.K. m. 150/c şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ilişkilendirilemediği, hacizlerin kaldırılmasının alacağın ödendiği anlamına gelmeyeceği bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun anlaşılmıştır....

    İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek alacaklılarının davalı olarak gösterildiği ve ipotek ile hacizlere konu alacaklar üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır. Ayrıca ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin, iş bu sözleşmenin feshi ve tapunun iptaline ilişkin davanın sonucuna göre ayrı bir uyuşmazlık konusu olacağı, bu davanın sonucuna göre bu talep hakkında karar verilebileceği nazara alındığında, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Ereğli(Konya) 1....

    Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2016/9437 Esas-2017/959 Karar sayılı ilamında: "...mahkemece "icra müdürlüğünce hacizlerin fekki kararından dönülerek yeniden aynı sırada haciz konulmasına karar verilemeyeceği" ve bu nedenle daha sonra verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın da hatalı olduğu gerekçesi ile şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. .......Somut olayda, icra müdürlüğünce 21/10/2013 tarihinde hacizlerin sehven kaldırıldığından bahisle daha önce konulan hacizlerin eski tarih ve sıralarıyla tekrar ihyasına karar verilmişse de, üçüncü kişi TOKİ idaresi nezdindeki bu hacizlerin ihyası mümkün olmayıp icra müdürlüğünün bu kararı, yeni haciz konulması niteliğindedir........O halde mahkemece, şikayetin yukarıdaki ilkeler ışığında incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." şeklinde hüküm kurulmuştur....

    Bankası lehine 25/02/2011 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 04/11/2019 tarihli cevabi yazısı ekinde ipotek belgesi ile konut finansmanı kredi sözleşmesinin gönderildiği görülmektedir. Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “T.C.... Bankası Bankası A.Ş.ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00 TL üzerinden teminat olarak T.C.... Bankası A.Ş: lehine her türlü sözleşme ve/veya taahhütlerimizde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerini…..her türlü kredi sözleşmeleri ve taahütnamelerinden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masraflara karşılık……. ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır....

      nın 78, 150/c ve 150/e maddelerinin amir hükmünde olduğunu, ayrıca mahkemenin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 23.maddesine göre alacağın haricen tahsil edildiğine karine kabul edip talebin reddine karar vermesinin de yasal olmadığını, mahkemenin karineye dayanarak karar verdiğini, delile dayanarak karar vermesi gerektiğini, takipte müvekkillerinin ipotek borçlusu olup ipoteğin hukuki niteliği gereğince dosyadaki borçtan sadece ipotek miktarı kadar sorumlu olduklarını, icra dairesinin kararı ve onu onaylayan mahkeme kararının dosyadaki toplam borç miktarı üzerinden harcı tahsil etmek istemesinin ipotek miktarını aşan bir miktarı tahsil etmek anlamını içerdiğini belirterek belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, İİK'nun 150/e-2. maddesi gereğince yasal sürede satış talep edilmemesi nedeniyle takibin düşürülmesi ve 150/c şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 14....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/516 KARAR NO : 2021/580 DAVA : İpotek (Fekki)) DAVA TARİHİ : 12/04/2017 KARAR TARİHİ: 22/09/2021 (Mahkememizin 2020/484 E. sayısında açılan ve 2019/516 E sayılı dosya ile birleşen dava yönünden) DAVA : İpotek/haczin (Fekki)) DAVA TARİHİ : 14/10/2020 KARAR TARİHİ: 22/09/2021 (Antalya 3. ATM'nin 2020/519 E. sayısında açılan ve 2019/516 E sayılı dosya ile birleşen dava yönünden) DAVA : İpotek/haczin (Fekki)) DAVA TARİHİ : 14/10/2020 KARAR TARİHİ: 22/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... tarafından ... ili, ... İlçesi, ... Mah. ... Mevkii, ... pafta ...parselde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı ... ve ...sanayi Ticaret A.Ş. Lehine 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı vekili tarafından 12.02.2013 tarihli celsede hacizlerin terkinine yönelik taleplerinin konusu kalmadığı ve ipotek yönünden taleplerinin devam ettiğinin beyan edilmiş olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası...

          'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda kayıtlı dairenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı T5 de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi yani ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....

          DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, tapu kaydı üzerindeki hacizlerin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 21.01.2019 tarih, 2018/2947 Esas, 2019/263 Karar sayılı ilamında; "...Asıl ve birleşen dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava yüklenicinin vekâletnamedeki yetkisini kötüye kullanarak adına tescil ettirdiği bağımsız bölümün davalı yüklenici adına olan tapu kaydının iptâli ve davacı arsa sahibi adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dava yüklenicinin borcu sebebi ile tapu kaydının iptâli istenen bağımsız bölüm üzerine tesis edilen ipotek ve hacizlerin terkini istemlerine ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu