Tüketici Mahkemesi’nin 2019/1001 E. sayılı dosyasının 15.06.2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 27.11.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir....
Dava, davacının kullandığı iki adet kredinin teminatı olarak verilen taşınmazlara ait ipoteklerin, bu kredilerin kapatılmış olmasına karşın sonradan alınan kredi borcundan dolayı icra yoluyla satılması dolayısıyla borçlu olunmadığı ve istirdat talebine ilişkindir. Davalı, 16.6.2006 ve 13.11.2007 tarihli ipotek senetleri ve kredi sözleşmelerinde davacının, taşınmazları, alınan tüm kredilerin teminatı olarak gösterdiğini savunmuştur....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/06/2022 tarih ve 2021/377 tarih ve 2022/4819 Karar sayılı ilamında, İpoteğin fekki davasının, taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiği vurgulanmıştır. Davacı vekilince; ... Yapı Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan ... ili, ... ilçesi, ... Mah. de kain ... Ada, ...,...,... Parseller ve ... Ada, ... Parsel" üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteklerin fekki talep edilmiş, davalı yanca ipotekli taşınmazlarda ferdileşmeye gidilmemesi ve dava dışı ... Yapı Kooperatifinin ...'...
Kat 703 (Tapu 713) numaralı bağımsız bölümleri satın aldığını ve ödemelerini yaptığını, tapu kaydında mülkiyet hakkı bulunduğunu, tapu sicil kaydında diğer davalılar lehine ipotek bulunduğunun anlaşıldığını, ipoteklerin kurulmasının usulsüz olduğunu, bağımsız bölümün ipotek tesisinden önce alındığını, ipoteklerin terkini için yapılan arabuluculuk görüşmesinin de sonuçsuz kaldığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile tüm ipoteklerin ve hacizlerin terkinine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Şahsılara satılan bu bağmışız bölümlere kurdukları ipotek tüm bu yönleri ile iyiniyet ve dürüstlük kuralarına da aykırı olduğunu, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, anılan ipoteklerin bila bedel fekki gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteklerin; T5 lehine 1.750.000.000,00 TL 1.derece ipotek, T3 lehine 53.621.000,00 TL 2.derece ipotek, T5 lehine 1.250.000.000 tl 3.derece ipotek olduğunu, müvekkilinin Garanti Koza ile anlaşma yaptığında tapuda ipotek şerhi bulunmadığını, T7 A.Ş....
ye ödediğini, ancak taşınmazın tapu devrinden önce davalılar lehine ipotek tesis edildiğini ve haciz işlemi uygulandığını, taşnmaz devrini sözleşmeye aykırı olarak ipotekli ve hacizli olarak yaptığını ileri sürerek haciz ve ipoteklerin terkinini talep etmektedir.155 nolu taşınmazda 04/05/2018 tarihinde davalı İş bankası lehine 30.000.000-TL bedelli % 25 değişken faizli birinci dereceden ipotek tesis edildiği, davalı ...bank tarafından İstanbul 14. İcra Dairesi'nin ... Esas nolu dosyası üzerinden 16/04/2018 tarihinde ise 30.000.000-TL bedelli ihtiyati haciz uygulandığı, taşınmazın davacı adına 15/10/2018 tarihinde tescil edildiği;156 nolu taşınmazda 27/06/2018 tarihinde davalı ... lehine 3.580.000-TL bedelli birinci dereceden ipotek tesis edildiği, davalı...bank tarafından İstanbul 14....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinde iki taşınmazın satım bedelinin 750.000 USD olarak kararlaştırıldığı, ayrıca satım işleminin taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasından sonra yapılacağı hususunun kabul edildiği, ipoteklerin kaldırılması yükümlülüğünün davalıya ait olmasına rağmen davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bunun üzerine davacı tarafından ipoteklerin fekki için ipotek alacaklısı bankalar adına hareket eden dava dışı İş Bankasına 53.000 YTL gönderildiği ve bunun üzerine ipoteklerin kaldırılıp satımının gerçekleştirildiği, dava konusu bu bedelin satım tutarına dahil olmayıp, davalı tarafından iade edilmesi gerektiği nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi .... kardeşi dava dışı .... yedindeki vekaletnameler ile murise ait taşınmazlar üzerine ipotek tesis ettiğini ve davalı bankadan kendi lehine kredi kullandığını, bu kredi sözleşmelerini de murisleri adına kefil sıfatı ile imzaladığını, murisin vekaletnamenin düzenlendiği ve kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte 77 yaşında kemoterapi gören kanser hastası olduğunu, kardeşi .... müteveffanın bu durumundan yararlanarak kendisine menfaat sağlayacak şekilde bir vekaletname düzenlettirdiğini ve buna dayanarak murisi büyük borç yükü altına soktuğunu, vekaletnameyi kendi yararına kullandığını, murisin 17.07.2008 tarihinde vefat ettiğinin davalı bankaya bildirilmesine rağmen müteveffa adına 27.07.2009'da hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini ileri sürerek ipoteklerin fekki ile kefalet akdinin geçersizlik nedeniyle iptaline, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan arındırılmış tapu iptal ve tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....