Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2016/5700E 2017/4183K sayılı ve 25.05.2017 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı ...'nun davasının aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ...'nun davasının kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacılar, davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, takip dayanağı ipoteğin davacı ...'nun davalının işyerinde çalışmaya başlaması nedeniyle teminat olarak verildiğini ve ayrıca tarihsiz senet verildiğini, taraflar arasında ipotek tesisini gerektiren borç doğurucu başka bir işlem bulunmadığını ileri sürerek, davacıların borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini ve ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, taşınmazın ipotek akit tablosunda davalıdan alınan 100.000 TL bedelli konut kredisi karşılığında taşınmaz üzerinde aynı bedelli ipotek tesis edildiği, tarafların açıklamalarına göre davacı ve davalı arasında konut kredisi kullandırılmasına ticari ilişkinin bulunmadığı, ipoteğin gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya 100.000 TL ipotek bedeli kadar borçlu olmadığının tespitine ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğe ilişkin 16.07.2009 tarih ve 8370 yevmiye nolu resmi senette ipoteğin, davacının davalı şirketten aldığı 100.000 TL bedel müvekkilinde konut kredisi için tesis edildiği belirtilmiştir. Böylece ipotek resmi senedinde davacının davalıdan 100.000 TL aldığı kendi imzası ile tasdik edilmiş olduğuna göre davacı, bu ipotek nedeniyle davalıdan bu miktar bir parayı almadığını ya da alıp da geri ödediğini yazılı delillerle kanıtlamak zorundadır....

      DELİLLER : Konut satış sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Bilirkişi raporu, Ödeme dekontu, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, T8 Anonim Şirketi ile imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ve hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir....

      -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin Amerika’da çalışan bir tıp doktoru olduğunu, birkaç yıl önce babasına ait iki taşınmazın mülkiyetini devraldığını, ortağı olduğu şirketin muhtemel kredi ihtiyacını düşürerek, çocukluk arkadaşı dava dışı ...’a gerektiğinde bu taşınmazları teminat göstererek ipotek tesis edilebilmesi için 22.12.2006 tarihli iki adet vekaletname verdiğini böyle bir krediye ihtiyaç duymadığını ve talebi olmadığı halde 6 adet taşınmazın müvekkilin hiç tanımadığı ve ticari ilişkisi olmayan dava dışı Yeşilyurt İnşaat Limited Şirketinin davalı bankadan kullandığı krediye teminat niteliğinde ipotek olarak gösterildiğini duyduğunda hakkında savcılığa şikayet ettiklerini ileri sürerek, kefalet sözleşmesinin iptali ile, müvekkilinin bankaya borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin fekki ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin teminatı olan bireysel kredi borcunun tamamen ödendiği, dava dışı asıl kredi borçlusunun ticari kredi sözleşmesine kefilliğinden dolayı dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiği, bu ticari kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır....

          Davacının ipoteğin fekki talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacının imzasını taşıyan 04/02/2015 tarih ve 3878 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun "Sözleşme Şartları" başlıklı 1. maddesinde, "T3 Merkez Şubeleri ile özellikle Ostim Şubesi tarafından borçlu Mehtap Bayav namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan, her türlü krediler ile verilmiş ve verilecek teminat mektupları ve kontrgarantilerden, ithalat ile ilgili poliçelere bankaca konulan aval ve kabul şerhlerinden keşideci, ciranta, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kredi sözleşmelerinden, .....................doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 195.000,00 TL kadar olan miktarının teminatını teşkil etmek üzere 1. derecede, fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar süreli ipotek tesis edilmiştir." düzenlemesinin mevcut olduğu, davacının ipotek senedinin geçerli olmadığı yönünde bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Davacı 09/10/2013 tarihli dava dilekçesi ile toplam 140.000-TL bedelli 3 adet senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitini ve 07.03.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile ipotek alacağına ilişkin toplam 152.151,23-TL yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....

            Davacı arsa sahibi, ipotek ve haciz sahibi davalıların, dava konusu bağımsız bölümün arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerden olduğunu bildiğini ve yüklenici ile el ve işbirliği içerisinde ipotek ve haciz şerhini tesis ettirdiğini yasal delillerle kanıtlayamamıştır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1061 E. 2020/2249 K. ) Davalıların basiretli tacir veya kamu kurumu olması ve Tunceli ilindeki kentsel dönüşüm çalışmalarını bilmesi gerekmesi, iyi niyetlerini ortadan kaldıracak yeterlilikte değildir. Buna göre ipotek ve haciz sahibi davalıların TMK 1023. Maddesindeki korumadan yararlanacağı anlaşıldığından, ipoteğin ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin davanın reddi gerekmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2021/2470 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki için tapudaki Eski TL üzerinden belirlenen ipotek bedelinin dosyaya depo edildiği ve davalı alacaklıya ipotek bedelini alarak ipoteği kaldırması için muhtıra gönderilmesinin talep edildiği, muhtıranın alacaklının mirasçılarına tebliğ edildiği, mirasçılardan T8'un ipoteğin rayiç bedelinin istenmesi gerektiğini ve ipotek bedelinin artırılması davası açacaklarını belirten dilekçe sunarak itiraz ettiği, ipotek değerinin tespiti için icra müdürlüğünce bilirkişi raporu aldırıldığı, 06.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda ipotek bedelinin 203,36 TL olarak belirlendiği, borçlu tarafından bakiye miktarın yatırıldığı, bunun üzerine ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ve tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını, ipotek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, ipoteğin tüm borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece ipotek bedelinin icra dosyasına yatırıldığını ve ipoteğin fekki hakkında karar verme yetkisinin İTM olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu