Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 21.02.2003 yılında evlendikleri, davaya konu edilen taşınmazın davalı ... adına 11.10.2013 tarihinde tescil edildiği, ve aynı gün konut kredisi finansmanı için dava konusu taşınmaza tescil sonrası davalı banka lehine 200.000,00 TL bedelli ipotek tesisi edildiği, dava konusu taşınmazın tarafların aile konutları olduğuna yönelik dinlenen tanık ... ...'ın beyanlarından 7 yıldır tarafların dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarının ifade edildiği, ancak taşınmazın tescil edildiği tarihte tarafların aile konutu olduğunun belirtilmediği gibi, davacının mernis adresinin dava konusu taşınmazın tescil tarihinde, ipotek tarihinde, dava tarihinde başka bir adreste mukim olduğu, davalı bankadan gelen 10.08.2020 tarihli cevap dilekçesi ekinde yer alan kredi sözleşmesi, eksper raporu, sigorta sözleşmesi, DASK poliçesi, ipotek belgeleri incelendiğinde; ipotek tescil tarihi ile tapu tescil tarihinin aynı olduğu, davalı ...'...

    Mahkemece, depo edilen ipotek bedelinin güncellenmiş değeri olan 2.627,82 TL’nin faiziyle davalılara ödenmesi karşılığında dava konu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 19 ada 8 parsel sayılı taşınmazın, 08.11.1993 tarihli, 4049 yevmiye sayılı imar uygulaması işlemi sonucu davacı adına tescil olunduğu, aynı tarih ve yevmiye sayısı ile davalılar murisi ... lehine 6.949.000,00 ETL bedelle ipotek tesis edildiği, dosya içerisindeki ipotek dağıtım cetvelinin incelenmesinde; davacının 1019 parsel sayılı taşınmazın maliki iken yapılan imar uygulaması sonucu 19 ada 8 sayılı imar parselinin adına tescil olunduğu, m2’si 150.000,00 ETL olmak üzere 44.64 m2’ye tekabül eden 6.696.000,00 ETL ipotek bedeli karşılığında davalılar murisi lehine ipotek tesis edildiği, başka bir anlatımla terkini istenen ipotek şerhinin, imar işlemi sonucu konulmuş olduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, muris muvaazası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ipotek şerhinin terkini isteklerine ilişkin olup,mahkemece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne,ipotek şerhinin terkini davasının reddine karar verilmiş, hüküm sadece davacılar tarafından ipoteğin terkinine hasren temyiz edilmiştir. O halde, temyiz dilekçesinin kapsamına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Yasanın 1021.maddesine göre de “kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.” Buna da “tapu siciline tescil ilkesi” adı verilmektedir. Sınırlı bir ayni hak olan taşınmaz rehni de Türk Medeni Kanununun 856.maddesi hükmü gereği, bazı istisnalar dışında tescille kazanılır. Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür....

        Yasanın 1021.maddesine göre de “kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz.” Buna da “tapu siciline tescil ilkesi” adı verilmektedir. Sınırlı bir ayni hak olan taşınmaz rehni de Türk Medeni Kanununun 856.maddesi hükmü gereği, bazı istisnalar dışında tescille kazanılır. Böylelikle tescil edilen taşınmaz rehni alenileşmiş olur ve bundan sonra taşınmaz üzerinde hak kazanmak isteyen üçüncü kişiler rehin hakkını görerek işlem yaparlar. Ancak, taşınmaz rehninin kazanılmasına rağmen yolsuz olarak tescil edilmemesi veya tescil edilmiş rehnin yolsuz olarak terkini uygulamada sıkça görülen bir durumdur. Bu gibi hallerde, tescil edilmemiş rehnin veya yolsuz olarak terkin edilmiş taşınmaz rehninin mahkeme hükmüyle tapu kütüğüne tescil edilmesi ya da terkin edilmesi mümkündür....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İpotek bedelinin artırılması davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Davacı dava konusu 3584 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın imar uygulaması sonucu oluşturulduğunu ve davalı adına tescil görerek kesinleştiğini, davalı parseli üzerine 24 m2 karşılığı olmak üzere eski Türk Lirası karşılığı 2.400,00 TL miktarlı ipotek konulduğunu ve 04/04/1996 tarihinde tapuya tescil edildiğini, aradan geçen uzun sürede taşınmazın ipotek bedelinin düşük kaldığını iddia ederek fazlaya ilşkin haklarının saklı kalması kaydıyla ipotek bedelinin 12.000,00 TL olarak güne uyarlanmasını talep etmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı davacıların vekili ile davalı ... arasında dava konusu taşınmazın satışının 06.06.2011 tarihinde yapıldığı, ancak vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle ... aleyhine tapu iptali tescil davası açıldığı, ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2013 tarihli kesinleşen ilamı ile davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile önceki malikleri davacılar adına tesciline karar verildiği, bunun için taşınmaz üzerindeki 06.06.2011 tarihinden sonraki şerhlerin de davacılar yönünden geçersiz sayılacağı, ancak bu durumun ipotek alacaklısı banka ile ipotek borçlusu diğer davalı arasındaki ilişkiyi sonlandırmadığı gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına ve ipotek alacaklısı banka ile borçlusu ... arasında borç- alacak ilişkisi olduğunun tespitine karar verilmiştir....

          Asıl ve birleştirilen davada bir kısım davalılar vekili, zamanaşımı definde bulunmuş, davaya konu ipoteğin 4 aylık süre ile kurulduğunu ve süreli ipotek olması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ipotek alacaklısının bütün mirasçılarının birlikte hareket etmesi gerekip davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, ipotek alacaklısının gerektiğinde ipoteğin paraya çevrilmesini isteyerek alacağını taşınmazın satış bedelinden tahsil etme hakkı bulunmakla rayiç bedel talebinde bulunamayacağını, ipotek sözleşmesine göre ipoteğin faizsiz kurulduğunun anlaşıldığını, ödenecek meblağın ipotek sözleşmesindeki 4.000 lira ile sınırlı olup davaya konu ipoteğin 03/04/1970 tarihinde kurulduğunu ve ipotek bedelinin davacıların mirasbırakanına ödendiğini, ancak davacıların mirasbırakanının ipotek bedelini aldıktan sonra ...’dan ayrılması nedeniyle ipoteğin kaldırılamadığını, ... 3....

            Ya da hükümsüzlüğü ileri sürülen ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin tarafı ( ipotek alacaklısı) banka değil de sözleşmenin tarafı olmayan iyi niyetli üçüncü kişi cebri icra ile yapılan satışla taşınmazı satın alsaydı bu işlem de hukuken korunabilirdi. Olayımızda ise ipotek tesisinin hükümsüz olduğu idda edilmiştir. Hükümsüzlüğü kanıtlanan bir ipotek sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlatılmış ve bunun sonucunda, aynı sözleşmenin tarafı olan alacaklı, alacağına mahsuben taşınmazı devralmış ise tapudaki tescil hukuken korunamaz. Çünkü, hükümsüz bir sözleşmenin tarafı olan kimsenin, o hükümsüz sözleşmeye dayalı olarak yapılan icra takibi sonucu, o işlemin konusunu oluşturan aile konutunu, cebri icra sonucu da olsa alacağına mahsuben devralması, başlangıçtaki hükümsüzlüğü ortadan kaldıramaz. Malik olmayan eşin, aile konutunda ayni bir hakkı yoktur, şahsi hakkı vardır. Bu hak, taşınmazın parasal değerinin, taşınmazı devralan üçüncü kişiden istemeyi içermez....

              İcra Müdürlüğü'nün 2015/38 Esas sayılı satış dosyasındaki alacağından ipotek borcunu karşılayacak miktar için (ipotek borcunun 4/6'sı yaklaşık 370.000,00 TL olup bu miktar yasal faiz ve icra takip masrafları ile birlikte yaklaşık 450.000,00 TL olabilecektir) ihtiyati haciz kararı verilmesini istemişlerdir....

                UYAP Entegrasyonu