WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek; icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine (makul bir sebep) itiraz edebilir. Maddede; icra müdürlüğünün ve icra mahkemesinin yetkileri sınırlandırılmış olup, dar yetkili; icra mahkemesinde ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması talebinde bulunulamaz. Mahkemece istemin bu nedenle reddine karar verilmesi yerine, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve İİK'nun 366. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebi, kendisine bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmadığını, aksine, davalılardan ... tarafından ipotek alacağına bağlı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve %20 icra tazminatı, kendisine davalı şirket tarafından devir edilen ve ipotek borcunu ödemede kullanılan dairelerin devrinin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptali ve temlik sözleşmesi ile ... tarihli protokolün temlikle ilgili hükümlerinin hükümsüz olduğunun tespiti ile iptali için dava açıldığını, mahkemenin ipotekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti halinde tapu kaydındaki ipoteğin fekki talebi menfi tespitten ayrı bir talepmiş gibi düşünülerek değerlendirme yapılması hukuka uygun olmadığını, dolayısıyla hiçbir taleplerinin 6102 sayılı TTK m.5/A'da belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmamakla, dilekçelerinde menfi tespit olarak...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasının ve birleştirilen ipoteğin fekki davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 05/07/2018 gün ve 2017/22135 Esas - 2018/14160 Karar sayılı ilama karşı davacı (karşı davalı) vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava ipotek bedelinin artırılması, birleşen dava ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davaların kabulüne dair bozma ilamına uyularak kurulan hüküm asıl dava davalısı karşı dava davacısı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış; bu karara karşı, asıl dava davacısı (karşı dava davalısı) vekilince karar düzeltme isteminde...

        Diğer mutlak haklar gibi ipotek de herkese karşı ileri sürülebilir ve rehinli alacaklıya öncelikle alacağını alma hakkı verir. 4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu m. 881 hükmüne göre: “Hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.” İpotek, şahsî bir alacağı güvence altına alma amacı taşıması nedeniyle alacağa bağlı bir haktır. Bununla birlikte, alacak ile ipotek arasında tek yönlü bir bağımlılık ilişkisi vardır. Yani, ipoteğin varlığı ve geçerliliği, güvencesini oluşturacağı alacağın varlığı ve geçerliliğine bağlı iken, alacağın varlığı ve geçerliliği, ipoteğin geçerli olarak kurulmuş olmasına bağlı değildir. Kuruluşu sakat olan ve hukuken bir değer ifade etmeyen ipotek alacağın geçerliliğini etkilemez. Kat’î borç ipoteğinde, bu temel ilişkiden doğmuş bulunan bir alacak teminat altına alınmakta olduğundan, ipoteğin alacağa bağlılığı mutlaktır....

        İlçesi 5131 Ada 17 parselde 126 dairelik ‘’...’’ adlı projede dış cephe işleri, pvc doğrama ve korkuluk işleri, elektrik-mekanik ve kısmî inşaat işlerinin yapımı için anlaşmış olduklarını, ...’tan ‘’davalının yazılı ve imzalı muvafakatiyle’’ tüm bu işleri borcu ve alacağıyla devralarak ve hatta ipotek vererek üstlendiğini, borcun tamamen ödenmesi ile birlikte ''ipotek sona erer ve fekki'' gerektiğini, davalı bu hususta da üzerine düşeni yerine getirmediğini, müvekkilden talep edilen ne kadar iş varsa istenen nitelik ve kalitede, eksiksiz-noksansız, hatasız ve basiretli bir tacire yakışır şekilde müvekkilce davalı tarafa tesliminin yapıldığını, davalı tarafça tüm bu işler herhangi bir itiraza konu olmaksızın teslim alındığını, davalıya teslim edilen işlere rağmen müvekkil herhangi bir ödeme alamadığı gibi; sözleşmeye, kanuna ve hukuka aykırı biçimde müvekkil lehine bir hakediş hesabı dahi oluşturulmadığı da tespit edildiğini, işçilerinin maaşını ödeyebilmek, almış olduğu işin devamını sağlayabilmek...

          Davalı, eski malike kullandırılan kredilerin teminatı olarak tapuda ipotek tesis edildiğini, davacı taşınmazı satın aldığı sırada ipoteğin tapuda tescil edilmiş bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, ipoteğin fek edildiği bildirildiğinden bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmişlerdir. Dava, tapu kaydında tesis edilen ipoteğin taşınmazın satın alındığı sırada mevcut olmadığı gerekçesiyle fekki istemine ilişkindir. Taşınmaz eski maliklerden ... .......

            İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi onbeş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir....” düzenlemesi yer almaktadır. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makbul" sebep niteliğindedir....

              İpoteğin fekki istenen taşınmazda ipotek alacaklısı ... olup, adı geçene ait veraset ilamı dosyaya sunulmadığı gibi, davalı konumunda olan mirasçıların gerçekte ...’in mirasçıları olup olmadığı da belli değildir.Bu durumda, İİK’nun 153. maddesine uygun bir talep ve devam eden işlemler bulunmadığından, mahkemece istemin reddi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.Kaldı ki somut olayda, davalılar, ipotek alacaklısı ...'in mirasçısı olsaydı dahi, mirasçılardan ...'e usulüne uygun tebligat yapılmadığı ve adı geçenin ipotek bedelinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle parayı almaktan imtina ettiği görülmektedir....

                Davacı vekili, mülkiyeti davalıya ait 1824 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 15/121 hissesinin davacıya 03/01/2014 tarihinde satıldığını, müvekkilinin 55.000 TL'ye satın aldığı bu gayrimenkulün bedelinin 27.000 TL'sinin peşin olarak ödendiğini, bakiye 28.000 TL'lik kısım için ise faizsiz 5 ay süreli ipotek tesis edildiğini, müvekkili davacıya ait gayrimenkul üzerinde tesis edilen ipotek bedeline karşılık olarak 06/04/2014 vadeli 5.000,00 TL bedelli, 20/03/2014 vadeli 4.000,00 TL bedelli, 20/04/2014 vadeli 4.000,00 TL bedelli, 20/05/2014 vadeli 4.000,00 TL bedelli, 4 adet bono ile 30/12/2014 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çek verildiğini, bu bono ve çeklerin bedelinin süresinde ödendiğini, bakiye 1.000,00 TL'nin de müvekkilinin eşi tarafından elden ödendiğini, bu bono, çek ve elden ödemeler ile ipotek bedelinin tamamen ödenmiş olmasına rağmen ipoteğin fekki taleplerinin davacı tarafça yerine getirilmediğini belirterek davaya konu ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

                  İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Dosya kapsamında bulunan davaya konu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin 1978 parsel sayılı taşınmazın satış bedelinin ödenmeyen 10.000 eski TL için tesis edildiği, bu hali ile ipoteğin TMK 893.maddesinde düzenlenen kanuni ipotek olduğu, asıl davaya konu uyarlamanın da taşınmazın satış bedelinden ödenmeyen bakiye alacak teminatı olan ipoteğin uyarlanmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Yargıtay 14....

                  UYAP Entegrasyonu