"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, oğlu .....'a verdiği vekaletname ile, taşınmaz üzerine .... lehine 20.01.2011 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu tarihte tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023)....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1971 yılından beri evli olduklarını davalı ... adına İstanbul ili ... ilçesi ... mahallesi 29/1 pafta 78/22 ada 2 nolu bağımsız bölümde kayıtlı gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, icra yoluyla taşınmazın satış işlemlerine başladığını, tesis edilen ipotek ile davacının aile konutu üzerindeki haklarının açık rızası olmadan sınırlandırılmış olması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, iddia ederek taşınmaz üzerine banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden dava boyunca icra takibinin durdurulmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aile konutu şerhi davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-İpoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194)....
Öte yandan, davacı vekili, Bankalar Birliğinin 10.01.2002 tarihli 2002/67957 sayılı genelgesiyle, aile konutu üzerine ipotek tesisi halinde borçlunun eşinin işleme onayının alınması gerektiğinin bildirildiğini ileri sürmüş, davalı Banka ise, bu genelgenin tavsiye niteliğinde olduğunu ifade etmiştir. Demek ki, davalı banka, aile konutu üzerine ipotek tesisinde, konut üzerinde hak sahibi olanın eşinin onayının alınması gerektiğini bilmektedir. Öyleyse, davalı bankanın iyiniyet iddiası dinlenmez. İyiniyet söz konusu olmayınca da kazanım korunmaz. Bu bakımdan, yerel mahkemece, aile konutu üzerine davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına ilişkin kararda yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu sebeplerle davacının karar düzeltme talebi yerindedir, kabulü ile Dairemizin bozma kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşünçesiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi :Başkanlığı DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davaya konu taşınmaza ilişkin güncel tapu kaydı ile davalı ... ile davalı ... arasında Tapu Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş ipotek akit tablosu ve ipotek belgesi eklenerek; 2-Tapu kaydında İstanbul Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğünün 26.12.2013 tarih ve 20.774.569 sayılı icra dairesi yazısı ile taşınmazın satışına gidildiği belirtilmiş olup ilgili işlem dosyası eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2019 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi ve İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... Yavaş tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 13.2.2015 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....
in Halkbankası'ndan kredi kullandığını ve bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkilinin açık rızası dışında banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, sonrasında taşınmazı ipotekli olarak diğer davalı ...'a devredildiğini, banka tarafından taşınmaz ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığını belirterek ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, diğer davalı ...'a yapılan satış tasarrufunun iptaline, taşınmazın aile konutu olduğunun tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2. Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; muvafakatnamenin dava konusu taşınmaza ait olmadığını beyan etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; harcın tamamlanması gerektiğini, davacının 11.06.2015 tarihli muvafakatnameye göre ipotek ile ilgili açık rızası bulunduğunu,müvekkili bankanın taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 2....
Dava konusu “mesken” niteliğindeki bağımsız bölümün, kat mülkiyeti kütüğünde davacının eşi ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın “eşlerin aile konutu” olarak özgülendiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Konut üzerinde hak sahibi olan kocanın, dava dışı üçüncü şahsın borçlarının teminatını oluşturmak üzere, davalı ... A.O. lehine ilki 24.6.2004 tarihinde, ikincisi ise 19.1.2006 tarihinde eşinin rızasını almaksızın taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın Tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen davalı bankanın kazanımı ancak iyiniyetli ise korunur. (TMK. m.1023) Kanunun, iyiniyete hukuki sonuç bağladığı durumlarda, aslolan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz. (TMK. m.3) İpotek alacaklısı banka “anonim şirket” statüsünde faaliyet gösteren bir tacirdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle üzerine ipotek tesis edilen taşınmazın, davanın açılmasından önce aile konutu niteliğini yitirdiğinin ve davacı eşin Türk Medeni Kanununun 194. maddesinde yer alan korumadan faydalanma hakkının kalmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Yargılamanın devamı sırasında davalı erkek eş 31.05.2012 tarihinde ölmüş, mirasçıları davaya dahil edilmiş, yargılama sonunda, ipoteğin kaldırılmasına, davalı eşin ölümü sebebiyle aile konutu şerhi konulması davası konusuz kaldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup; karar davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. İpotek tesis edildiği sırada, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasızdır. “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK.m.194/1). “Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK.m.240/1)....