WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2019 NUMARASI : 2018/200 ESAS-2019/73 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Alanya ilçesi, Hisariçi Mah. 424 ada, 4 parselde kayıtlı evde yaşadıklarını, bahsi geçen taşınmazın aile konutu olduğunu, müvekkili ile eşinin ipoteğin konulduğu tarihte ve şuanda oturacakları başkaca bir taşınmazları olmadığını, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin eşinin davaya konu taşınmazı davalı İşbankası lehine 400.000 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, ancak taşınmazın aile konutu olup müvekkilinin muvafakatı bulunmadan aile konutu üzerine sınırlandırıcı işlem yapılamayacağını, ipotek senedinde müvekkilinin muvafakatının veya imzasının bulunmadığını, müvekkili...

Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın red gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

haberdar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin izni olmadan dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasın karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Dava, TMK'nın 194 maddesi uyarınca aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir Davacı kadın, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

Madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, aile birliğinin korunması amacıyla sınırlandırıldığını, gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda olan davalı bankanın, muvafakatini almadan tesis etmiş olduğu ipoteğin fekki gerektiğini, bu nedenle mezkur taşınmazda kain gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkul üzerine, davalı banka lehine 20.03.2014 tarih ve 2014/636 Yevmiye numarası ile tescil edilen ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bilakis mahkeme tarafından 04/02/2017 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, uyuşmazlığın aile konutu olan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğu belirlenmiş ve HMK'nın 140/3 maddesi uyarınca tahkikat ön inceleme tutanağında belirlenen uyuşmazlık üzerinden yürütülmesi gerektiğinden taraflar arasındaki uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişki olup, tapu kaydı üzerine 01/07/2016 tarihinde de aile konutu şerhi konulmuştur. TMK 194 maddesine göre "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rıza sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir....

CEVAP Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle taşınmazın aile konutu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, davanın hukuki dayanaktan yoksun ve iyi niyetten uzak olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davada davalılardan ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine birinci ve ikinci derecede ipotek tesisi gerçekleştirildiği, davacı eş ...'nin açık rızasının alınmadığı, davaya konu taşınmazın davacı ... ile davalı ...'ın aile konutu olduğu ve aile konutu olarak kullanıldığı, davalılar tarafından davacı eş ...'...

    in davaya konu taşınmazın konaklama tesisi olması için Gümüşhane Ticaret İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğu, taşınmazın aile konutu olmadığının sabit olduğu, ipotek tesisi için alınan muvafakatnamenin, ipotek işlemi ile aynı tarihte alındığı, bu durumda davaya konu ipotek işlemine davacının muvafakat verdiğinin anlaşılması gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince ipoteğin kaldırılması davasının esastan reddine, aile konutu şerhi konulması talebinin ise usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın eş, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaza, davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine ipotek konulduğunu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipotek işlemi için rızasının alınmadığını belirterek, dava konusu taşınmaz üzerine davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit edilen değeri olan 40.407.83 TL. üzerinden nispi harç alınmıştır. İpotek bedeli 3.000.000.00 TL'dir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, taşınmaz üzerine HSBC Bank A.Ş. lehine 13.10.2010 tarihinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu tarihte tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır....

          UYAP Entegrasyonu