Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm intifa hakkının kaldırılması davasına ilişkin olup, ...Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ...14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ...14.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 (Pzt.)...

    başkaca nedenlerle intifa hakkının ortadan kalkmasının mümkün olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

      (TMK.m.796) Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

        Davalı vekili ıslaha cevap dilekçesinde, intifa hakkının tapudan terkin edildiğini, davanın konusuz kaldığını, intifa hakkının kaldırılması davacı lehine olduğuna göre harç ve vergisinin de davacılar tarafından ödenmesinin gerektiğini, ek protokol ve taahhütnamenin yeni tarihli kira sözleşmesiyle geçersiz kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.12.2003 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.2.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... 17, aynı ada 21 ve 40219 ada 17 parsellerde ... ve ...’a ... ’den intikal edecek hisselerde ... yararına konulan intifa hakkının kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece her üç parseli de davacının intifa yükümlülüğü ile satın aldığı ve intifanın danışıklı tesis edilmediği nedeniyle dava red edilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

            Taraflar arasındaki intifanın kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin maliki olduğu taşınmaz kaydında 28.06.1995 tarihinde davalı lehine intifa tesis edildiğini, intifa tesisine ilişkin resmi senette ...’ın davalı ile akdettiği işleticilik sözleşmesi gereği intifa hakkı tesis olduğunun belirtildiğini, bu intifa hakkına dayanak olarak aynı tarihte de bayilik sözleşmesi imzalandığı halde bu sözleşmenin feshedilerek davalının 28.05.1997 tarihinde dava dışı şirkette bayilik sözleşmesi imzaladığını, davacı ile yapılan sözleşmenin fesih olması nedeniyle intifa hakkının da sona ermesi gerektiğini, resmi senette intifa hakkının dayanağı işleticilik sözleşmesinin feshi halinde dahi intifa hakkının geçerli olacağı belirtildiği halde, kanuna aykırı olarak bir...

              İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

                KARAR Davacı çıplak mülkiyeti kendisine ait olan daire ile davalıya ait olan arsaların takası için protokol imzaladıklarını, imzalanan protokole göre daire üstündeki intifa hakkı kaldırıldığında kendisine 18.000 tl ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından intifa hakkı kaldırılmasına rağmen bu bedelin ödenmediğini, ileri sürerek 18.000 tl nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 02.06.2005 tarihli sözleşmede davacıya ait olan daire ile davalı adına kayıtlı iki adet arsanın takas edildiği ve noterde yapılan sözleşme sonucunda da karşılıklı olarak tapuların devredildiği sabittir. Sözleşmenin 3. maddesinde intifa hakkının kaldırılması halinde 18.000 tl ödeneceği kararlaştırılmış ve bu bedelin de ödenmesi intifa hakkının kaldırılması şartına bağlanmıştır....

                  Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Somut olayın yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirmesi gerekmektedir....

                    Karşı davada davalı-davacı, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, intifa hakkı sözleşmesi ile bayilik sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini bayilik sözleşmesi feshedildiğinden intifa hakkının da kaldırılması gerektiğini, kaldı ki 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun ve Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği gereğince intifa hakkının 5 yılı aşkın süre ile tesis edilemeyeceğini ileri sürerek intifa hakkının terkinini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı- davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delilere ve dosya içeriğine göre davalı-davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava intifa hakkına elatmanın önlenmesi, karşı dava ise intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Davanın konusu intifa hakkı olduğuna göre dava değerini de bu hakkın değeri belirler....

                      UYAP Entegrasyonu