Bu çerçevede, 5233 sayılı Kanun çıkarılmadan önce Danıştay içtihatları ile terör olayları nedeniyle uğranılan manevi zararların Anayasa'ya dayalı olarak sosyal risk ilkesi uyarınca tazmini olanaklı iken, yasama organınca, özellikle yaşam hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yol açar nitelikte ve manevi tazminat ödenmesini engellemek amacına yönelik böyle bir kanunun yürürlüğe konulduğu söylenemez....
Sulh Hukuk Mahkemesi ile ....Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haksız tahliye nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında kira akdine dayalı bir kullanım söz konusu olmadığı ve HMK'nın 4/a maddesi kapsamında kalan bir talep bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HMK'nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalının oğlu ile davacının kızının boşanma ile sonuçlanan evlilik sürecinde, yapılan masraflar ile davalı tarafın davranışları nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın boşanmadan sonra 1 yıl içinde açılan eşya iadesi ile tazminat davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın B.K. 41. maddesindeki haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası niteliğinde olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevi içinde bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut uyuşmazlık, uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin olup, TMK.'...
- K A R A R - Dava, kamulaştırma yolu ile idareye devredilen ancak, davalı tarafından imar planları değiştirilerek dava dışı üçüncü şahıslara satılan taşınmazla ilgili olarak belediyece yapılan işlemlerin yok hükmünde olduğu iddiası ile uğranılan zararın, davacılara ödenen kamulaştırma bedeli düşüldükten sonra taşınmazın gerçek değerinin hesaplanılarak davacılara ödenmesi suretiyle tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....
Yönünden açılan uğranılan fiili zarar, yoksun kalınan kar, denkleştirme tazminatı ve rekabet hukukunun ihlalinden kaynaklı uğranılan zarar tazmini istemlerine ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, 2-b-Davalı ... A.Ş. Yönünden açılan TTK madde 554 kapsamında uğranılan zarar tazmini istemine ilişkin davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 3-Karar tarihine göre alınması gereken 427,60 TL harcın peşin alınan 179,90-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 247,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-a-Davalı ......
yol ve tesislere gidiş ücretleri, sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme yapma fırsatını kaçırması nedeniyle uğranılan zararlar, sözleşmenin yerine getirilememesi nedeniyle uğranılan zararlar, borcun ifa edilmemesinden kaynaklı zarar kalemlerinden oluştuğu, Türk Borçlar Kanunu’ nun 112 ve 125. maddeleriyle Yargıtay kararlarına göre bu zararlardan davalının sorumlu olduğu, iş bu zararların tahsili amacıyla arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, 2019/5532 başvuru numarası 2019/43125 Arabuluculuk numaralı dosya için davalı taraf görüşmede bulunduğu, anlaşma sağlanamadığı, davalı şirket ile imzalanan sözleşmeye rağmen, sözleşmenin kurulmamasından ve gerçekleşmemesinden kaynaklanan zararın tazmini için iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğu belirtilerek, fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla 09/05/2018 tarihinde imzalanan danışmanlık sözleşmesinin kurulmaması ve geçerli olmaması nedeniyle uğranılan müspet ve menfi zararların tazmini için şimdilik 5.000,00 TL’nin...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; Davanın kısmen kabulüne, 90.869,53.- TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırma yolu ile idareye devredilen ve imar planları değiştirilerek dava dışı üçüncü şahıslara satılan dava konusu taşınmazın, gerçek değerinin hesaplanılarak davacıya ödenen kamulaştırma bedeli düşülmek suretiyle tazmini davasının görev yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 16/10/2017 gün ve 2016/14301 Esas - 2017/22180 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R – Kamulaştırma yolu ile idareye devredilen ve imar planları değiştirilerek dava dışı üçüncü şahıslara satılan dava konusu taşınmazın, gerçek değerinin hesaplanılarak davacıya ödenen kamulaştırma bedeli düşülmek suretiyle tazmini istemine ilişkin davanın görev yönünden reddine dair...
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... vs. arasındaki davadan dolayı ... 9. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 07.03.2013 gün ve 295-99 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı temlikle muvaazalı olarak devredilen taşınmazın davalıların iş birliği ile dava dışı 3. kişilere satılması nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminden kaynaklanmış olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun, "terör olayları sonucu uğranılan maddi zararlar" bakımından sosyal risk ilkesinin yasalaşmış hali olup, anılan Kanun'un yürürlüğünden sonra meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan maddi zararların, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi hükümleri (genel hükümler) çerçevesinde sosyal risk ilkesi uyarınca tazminine hukuki olanak bulunmamaktadır. Bununla birlikte, 5233 sayılı Kanun'un yürürlüğünden önce meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararlar ile 5233 sayılı Kanun'un yürürlüğünden sonra meydana gelen terör olayları nedeniyle uğranılan manevi zararların yanı sıra, -zaman sınırlaması olmaksızın- yukarıda özellikleri genel olarak aktarılan "toplumsal olaylar" sonucu oluşan özel ve olağan dışı zararların genel hükümler çerçevesinde sosyal risk ilkesi uyarınca tazminine herhangi bir engel bulunmamaktadır....