Eldeki dava dosyasında iddianın ileri sürülüş biçimi ve davacı tarafın istinaf dilekçesinde de açıkça belirtiği üzere dava, hile hukuksal sebebine dayalı olarak açılmış olup eldeki davada inançlı işlem hukuksal sebebinin şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Zira inançlı işleme dayalı davalardaki ispat usulü ile hile hukuksal nedenine dayalı davalardaki ispat usulü birbirinden oldukça farklıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın KABULÜNE karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, ehliyetsizliğe dayalı yolsuz tescilden kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine, Islahla İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 08.12.2011 gün ve 2008/138 Esas 2011/374 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 10.09.2013 gün ve 11556-12299 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem, hile ve gabin hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacının inançlı işleme dayalı iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı, hile ve gabin iddialarının da sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
O halde, 05.2.1947 tarih 20/6 sayılı İ.B.K.’nda öngörülen nitelikteki, protokol başlığını taşıyan 24.01.2009 tarihli sözleşme inançlı işlemin belgesi olarak kabul edildiğinde, bu belgeye dayalı olarak iptal tescil isteme hakkının davacı ...’a ait olmadığı, ...’ya ait olacağı tartışmasızdır...." yönünde karar verildiğini, davacının taşınmazda hiç bir aşamada malik olmadığından inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasını açamayacağını gerekçe olarak belirtip davanın reddine ve red gerekçesine göre taşınmaz üzerindeki tedbirin kararla birlikte kaldırılmasına yönelik karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, alacak isteğine ilişkindir....
nin taraf muvazaasına dayalı iddasının yazılı delil ile kanıtlanmadığı, hile hukuksal nedenine dayanıldığı varsayılsa bile zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraf muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. 5.2.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir. Somut olayda, yanlar arasındaki ilişkinin taraf muvazaası olduğu sabittir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, hile ve inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, TBK'nin 97 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
HUKUK DAİRESİ İLK DERECE MAHKEMESİ : AKKUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi: 27/04/2022 -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, şahsi haktan kaynaklanan kadastro sonrası inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 11/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 12.11.2015 DURUŞMA İSTEKLİ K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Yargıtay 1 HD. 2016/11861- 2019/4473 E-K) İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında toplanan tüm deliller kapsamından; davacının hile ve satım bedelinin ödenmediği hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep ettiği, davanın yasal süresi içinde açıldığı ancak toplanan deliller kapsamından; davacının dava konusu taşınmazı davalıya devrederken davalının hileli işlemleriyle iradesinin sakatlandığı ve satım bedelinin de ödenmediği yönündeki iddiasının resmi şekilde yapılan akit tablosu karşısında usulünce ispatlanamadığı, davacının sözlü yargılama aşamasında ileri sürdüğü vakıaların da, inançlı işlem hukuksal olgusuna dayandığı, ancak inançlı işlem olgusuna dayalı olarak açılan bir davanın da bulunmadığı ve teksif ilkesi gereğince yapılan değerlendirme sonucunda davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı sonucuna varıldığından, davacının istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir....