"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/02/2015 gününde verilen dilekçe ile zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, sebepsiz zenginleşmeye dayalı taraf sözleşmesinin reddine dair verilen 21/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2013 NUMARASI : 2011/37-2013/352 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı,davalılar ile aile dostu olup aynı zamanda kendisinin ortağı olduğu E......
Mahkemece, davalı arsa sahipleri aleyhine açılan davanın vazgeçme nedeniyle reddine, davalı yüklenici ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine, sebepsiz zenginleşmeye dayanan alacak davasının kabulü ile dairenin dava tarihindeki rayiç değeri olan 24.000 TL'nin davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı harca esas değeri 1.500 TL olarak göstermiş, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmayarak, dairenin tapu kaydının iptali ile adına tescilini olmazsa dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak dairenin dava tarihi itibariyle değeri bilirkişilere tespit ettirilmiş, bilirkişilerce tespit edilen 24.000 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, asıl davada davalı ... aleyhine 27.08.2012 gününde birleştirilen davada davalı ... aleyhine 14.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl ve birleşen dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemlerine ilişkindir....
İddianın ileri sürülüş biçimi, ileri sürülen beyanlar ve talep sonucuna göre, eldeki uyuşmazlıkta davalı tarafın, hak sahibi olduğunu iddia eden davacıyı daha önce kendisine inandırması söz konusu olmadığından davaya konu istemin inançlı işlem hukuki sebebine değil, şahsi hak iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğunda kuşku bulunmamaktadır. 5. Bu durumda mahkemece hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak; inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olarak hukuki niteleme yapılması doğru olmayıp, uyuşmazlık şahsi hakka dayalı tescil istemi niteliğinde olduğundan bu doğrultuda yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2014 NUMARASI : 2013/112-2014/89 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, oğlu Bülent'in davalının eşi Remzi'ye borcu olduğunu, oğlu aleyhinde icra takibi yapıldığını, borç sebebiyle ve borcun ödenmesinden sonra kendisine iade edilmek üzere dava konusu 359,361 ve 847 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını kardeşi olan davalıya devrettiğini, borcun mahsuplaşma sonucunda ödendiği halde davalının taşınmazları iadeye yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir....
I- Kanunlarımızda, gerek inançlı işlemi gerekse inanç sözleşmesini doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “mülkiyet hakkına dayanan” tapu iptal ve tescil davalarında inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartı aranmamıştır....
Davacı, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep etmiş ise de, iddiasına dayanak yazılı bir inanç sözleşmesini dosyaya sunamamıştır. Ayrıca, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek bir delil de dosyaya sunmamıştır. Mahkemece davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı taraf yemin delilini kullanmamıştır. İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davalarına ilişkin ispat koşulları da değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince delillerin takdiri ve kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Antalya 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.07.2015 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali isteğine ilişkindir....
İçtihadı Birleştirme kararının sonuç bölümünde ifade olunduğu üzere, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir. İnanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gereklidir. Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz. Somut olaya gelince; iptal ve tescil davalarının taşınmazın kayıt maliki aleyhine açılması zorunludur. Nitekim, eldeki dava kayıt maliki davalı Yüksel aleyhine açılmıştır. Ancak, somut olayın özelliği itibariyle taşınmazın son maliki bakımından iddianın incelenebilmesi için davacı ile ilk el durumundaki dava dışı A.. G.. arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işleme dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiğinde kuşku yoktur....