"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmazsa bedel ve cezai şart alacağı davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel ve cezai şart isteklerine ilişkindir....
ın taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı ilişkiyi bilen veya bilmesi gereken bir konumda olduğu dikkate alınarak iyi niyet savunmasının dinlenemeyeceği, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 97 nci maddesi gözetilerek davacının tapu iptali ve tescil isteğinin kabul edilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...“ gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, ilamda belirtilen hususlarda toplanması gereken bir delil olmadığı, bozma ilamındaki hususların benimsendiği belirtilerek tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak taşınmazın rayiç değerinin 1/2 sinin tahsili, olmadığı takdirde arsa ve bina yapımı için ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Dairemiz önceki kaldırma kararında ‘davacıların davalıya karşı açtığı davada, davacıların inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davası mı adi ortaklığın tasfiyesi kapsamında bir alacak- tapu iptali ve tescil davası mı açtığı tam olarak anlaşılamamaktadır....
Kaldı ki; somut olayda hiçbir şekilde gizli bağışta bulunmamaktadır. 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının tarafların sıfatı ve inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteği nedeniyle mutlak surette araştırılıp tartışılması gerekir. Kural olarak, davacının, tapu memuru huzurunda, bedel göstererek, resmi sözleşmeyle, davalıya yapmış olduğu temlik geçerli bir satıştır. Mahkemenin öncelikle inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasının koşullarının oluşup oluşmadığı, ispatlanıp ispatlanmadığı üzerinde durulması, koşulları varsa iptal ve tescile, yoksa taşınmazın temlik edildiği tarih, eldeki davanın açıldığı tarih dikkate alınarak bedel konusunda araştırma ve inceleme yapılarak davacının isteklerinin irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; belirtilen şekilde araştırma, inceleme ve niteleme yapılmadan kısmen kabul kararı verilmesi bu gerekçelerle doğru olmamıştır....
Karar, davalı ... tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.02.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, inançlı işleme dair iddianın 26.05.2010 tarihli protokol ve aynı tarihli ek protokol ile sabit olduğu gibi, davalı ...'in beyanları ile de davacı iddiaları doğrulanmıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/180 Esas KARAR NO : 2022/160 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (İnançlı İşleme Dayalı Olarak) DAVA TARİHİ : 17/06/2016 KARAR TARİHİ : 09/02/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olanTapu İptali Ve Tescil (İnançlı İşleme Dayalı Olarak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili B. Çekmece AHM'ye sunmuş olduğu 17/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu Beylikdüzü ilçesi ...... Mahallesinde kain ...... ada ...... nolu parselin müvekkiline ait iken, müvekkilinin de ortağı olduğu davalı şirketin bankadan kredi kullanabilmesi amacıyla taşınmazın inançlı işleme dayalı olarak 5 yıllığına davalı şirkete devredildiğini, 5 yıllık süre dolmasına rağmen şirket tarafından taşınmazın iade edilmediğini, bu nedenlerle inançlı işleme dayalı olarak davalı şirkete devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Vefat eden davacı mirasçılarından dava dışı Yunus Yıldız'a dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulen davada taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. KABULE GÖRE DE; Asıl ve birleşen dava; muris muvazaası ve hile nedenlerine dayalı miras payı nispetinde tapu iptali - tescil olmadığı taktirde tenkis ıslah ile ise ayrıca inançlı temlike dayalı miras payı nispetinde tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece yazılı gerekçe ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle asıl ve birleşen davada miras payı nispetinde tapu iptali ve tescil istemi söz konusu olup, dava değerinin asıl ve birleşen davada ayrı ayrı olarak ve davacıların miras payına isabet eden dava değerine göre belirlenmesi gerekirken, dava dışı mirasçı Yunus Yıldız payı da dava değerine dahil edilerekbelirlenen dava değeri üzerinden, davalı lehine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Müdahalenin Men'i, Ecrimisil, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İpali Tescil Veya Ödenen Paranın tazminin K A R A R Dava asıl dosyada müdahalenin meni ve ecrimisil istemlerine, birleşen dosyada ise inançlı işleme dayalı tapu iptali tescil, bu istemin reddi halinde ödenen paranın tazmini istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl dosyadaki taleplerin reddine, birleşen davada ise tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiş ve hüküm taraf vekillerince inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil ile asıl dosya davacısına ödenecek bedele yönelik temyiz edilmiştir. Ayrıca dosyada 1. Hukuk Dairesinin bozması bulunmaktadır....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.davacı taşınmazın satış yoluyla yapılan temlikin gerçek satış olmadığını ileri sürerek taraflar arasında cerayan eden işlemleri gösteren 06.05.2008 ve 07.05.2008 tarihli protokol başlığını taşıyan belgeyi mahkemeye ibraz etmiştir. Anılan belgelerin geçerliliği konusunda bir iddia va savunma olmadığı taktirde 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının aradığı belge niteliğini taşıyacakları tartışmasızdır. Hal böyle olunca; değinilen ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirilerek Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmü de gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve araç tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....